Son zamanlarda sanatçı Volkan Konak’ın sahne performansı sırasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in kalp rahatsızlığı nedeniyle yoğun bakıma alındıktan sonra yaşamını yitirmesi, kalp krizi anında öksürmenin faydalı olabileceği yönündeki inancı yeniden gündeme taşıdı.
‘KALP KRİZİ GEÇİRİRKEN ÖKSÜRÜN’ İNANIŞI DOĞRU MU?
Sosyal medyada bu konuda dolaşan videoların yayılmasıyla birlikte konu halk arasında yeniden konuşulmaya başlandı. Ancak uzmanlar bu yöntemin bilimsel bir temeli olmadığını, hatta bazı durumlarda zararlı olabileceğini ifade ediyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Çağlar Emre Çağlıyan, Amerikan Kalp Birliği’nin de öksürerek kalp krizini durdurmanın mümkün olmadığını ve bu inanışın bir efsaneden ibaret olduğunu açıkladığını belirtti.
‘ANİ KALP DURMALARI GÖRÜLÜYOR’
Doç. Dr. Çağlıyan, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde kalp damar hastalıklarının ve buna bağlı kalp krizlerinin başlıca ölüm nedenleri arasında yer aldığını vurguladı. Covid-19 pandemisiyle birlikte bu hastalıklarda artış gözlemlendiğini söyleyen Çağlıyan, kalp krizinin en belirgin işaretinin kişide yoğun rahatsızlık hissi uyandıran, alışılmadık türde bir göğüs ağrısı olduğunu söyledi. Doç. Dr. Çağlıyan: “Bazıları basınç gibi, bazıları yanma gibi tarif eder ama o ağrı sizi genel olarak bir yardım alma ihtiyacına götürür. Bunun yanında ani başlayan nefes darlığı, çarpıntılar, ciddi ritim bozukluklarında baygınlıklar ve ani kalp durmalarını görebiliyoruz” şeklinde konuştu.
‘ÇOK BÜYÜK BİR RİSK’
Böyle bir durum hissedildiğinde yapılacak en güvenli hamlenin ambulans eşliğinde hızlıca hastaneye ulaşmak olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Çağlıyan, şunları söyledi: “Çünkü kalp damar rahatsızlıklarının ani ölüm denen bir riski söz konusudur. Dolayısıyla bu noktada ambulansla hastaneye gitmek çok daha emniyetlidir. Kişi o sırada araç kullanıyorsa bu da çok büyük bir risktir. Çünkü araç kullanırken o sırada meydana gelecek ani kalp durmasında hem kendi canını hem de trafikteki diğer kişilerin canını tehlikeye atar. Doğru yapılan bir kalp masajı kişiyi belki kısa süre hayatta tutmak için faydalı olabilir ama hiçbir şey tam teşekkürlü bir sağlık kuruluşunda yapılacak müdahale gibi olmaz”
‘HİÇBİR FAYDASI YOK’
Kalp krizi durumunda yapılması gerekenlerle ilgili kişide daha kötü tablolar oluşturacak şehir efsaneleri olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Çağlıyan, “Kalp krizi anında öksürmek sosyal medyada çok popüler olarak bahsedilen bir durum haline geldi. Kişilerin kalp krizinden öksürmekle korunduğu, öksüre öksüre hastaneye gittiği tarzında bir sürü spekülasyon var. Bu inanışlar tamamen yanlış ve deyim yerindeyse safsatadan ibarettir. İnsan hayatını olumsuz etkileyecek manipülasyonlar bunlar. Biz hekimler anjiyo yaparken aniden tansiyonunun düştüğünü gördüğümüz hastalar oluyor. Orada hastaya bazen öksür diyoruz. Öksürmekle birlikte hastanın kısa sürede tansiyonunun yükseldiğine şahit oluyoruz. Ancak siz alttaki patolojiyi geçirmediğiniz sürece öksürmenin size hiçbir faydası olmaz. Çok kısa bir süre tansiyonunuzu idame ettirmenize yarayabilir belki ancak kalbinizin durmasını ya da hayatınızı kaybetmenizi engellemez. Kalp damar tıkanıklığı olan bir durumda öksürmenin size hiçbir faydası olmaz” ifadelerini kullandı.
Öksürmenin kalp damarını açmayacağını belirten Doç. Dr. Çağlıyan, “Hatta öksürmek ritim bozukluğunu tetikler. Bu inanış, şehir efsanesi. Ondan dolayı bu tip bilgilere itibar etmeden önce bunların gerçekliğini araştırmak lazım” dedi.
Kaynak: DHA
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***