Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Gözaltında kaybedilen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü unutmadık!

Gözaltında kaybedilen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü unutmadık!


Serbest Görüş Haber Merkezi

Gözaltında kaybedilen yakınlarını arayan Cumartesi Anneleri 1049. haftada Galatasaray Meydanı’nda Hüsamettin Yaman ve Soner Gül için adalet istedi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran ve faillerin yargılanması talebiyle İstanbul-Beyoğlu’nda 1995’ten bu yana eylem yapan Cumartesi Anneleri, bu hafta (3 Mayıs 2025) Galatasaray Meydanı’na karanfil bırakarak açıklamalarını okudu.

Bu hafta basın açıklamasını Eren Keskin okudu. Açıklama öncesi 1 Mayıs Taksim Meydanı yasaklarına da değinildi. İktidara, “Barışçıl eylemlere yönelik yasaklamalarınızın hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Bu yasaklar, Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır. Anayasal haklarını kullanmak isteyenleri engellemek, hem hukuken hem de vicdanen ve ahlaken gayrimeşrudur. Kamusal alanların halka kapatılmasına derhal son verilmelidir” ifadeleriyle seslenildi.

“Hayatlarından endişe ediyoruz, hemen emniyete başvurun”

“33 yıl önce İstanbul’da gözaltına alınarak kaybedilen üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı bir kez daha haykırıyoruz” denilen açıklama şu şekilde devam etti:

22 yaşındaki Hüsamettin Yaman, İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu öğrencisiydi. Pankart taşımak suçlamasıyla tutuklanmış, yaklaşık 15 gün cezaevinde kaldıktan sonra 6 Eylül 1990 tarihinde tahliye edilmişti.

21 yaşındaki Mehmet Soner Gül, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi ve aynı zamanda Öğrenci Derneği üyesiydi. Bu nedenle gözaltına alındı, ağır işkencelere maruz kaldı ve ölümle tehdit edildi. İçişleri Bakanlığı’nın iddiasına göre, 10 Mart 1991 tarihinde Malatya’da yakalanan bir kişinin sorgusunda adının geçmesi nedeniyle aranmaktaydı.

Hüsamettin Yaman, 2 Mayıs 1992 Cumartesi günü evinden çıktı. 4 Mayıs Pazartesi günü, ağabeyi Feyyaz Yaman’ı işyerinden arayan bir kişi, “Hüsamettin, Soner Gül ile birlikte Fındıkzade’de gözaltına alındı. Hayatlarından endişe ediyoruz. Hemen emniyete başvurun” dedi.

Açıklamanın devamında, “Yaman ve Gül aileleri, önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne, ardından devletin ilgili tüm kurumlarına başvurdu. İnsan Hakları Derneği ve Uluslararası Af Örgütü de girişimlerde bulundu. Ancak yetkililer, gözaltı iddialarını reddetti. Yaman Ailesi, girişimlerini sürdürdü ve iki yıl boyunca polis takibinde tutuldu” bilgileri paylaşıldı.

“Dosyada bugüne kadar herhangi bir ilerleme kaydedilmedi”

Yaman ve Gül aileleri, önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne, ardından devletin ilgili tüm kurumlarına başvurdu. İnsan Hakları Derneği ve Uluslararası Af Örgütü de girişimlerde bulundu. Ancak yetkililer, gözaltı iddialarını reddetti. Yaman Ailesi, girişimlerini sürdürdü ve iki yıl boyunca polis takibinde tutuldu” ifadelerinin yer aldığı açıklama şöyle devam etti:

19 Aralık 2011 tarihinde, özel harekât polisi Ayhan Çarkın’ın infazlar ve kayıplarla ilgili itirafları kamuoyuna yansıdı. Çarkın, Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü gözaltına aldıktan sonra ormanlık bir alanda sorgulayıp infaz ettiklerini anlattı. Onların son sözlerinin “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!” olduğunu söyledi.

Bu itirafların ardından Yaman Ailesi yeniden suç duyurusunda bulunarak dosyanın tekrar açılmasını talep etti. Ancak Ayhan Çarkın’ın açık beyanlarına rağmen, dosyada bugüne kadar herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.

“Asla vazgeçmeyeceğiz!”

Keskin’in okuduğu açıklama şu sözlerle sonlandırıldı:

Bugün bir kez daha kamu adına görev yapan savcıları, Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün gözaltında kaybedilmesiyle ilgili adil, tarafsız ve etkin bir soruşturma başlatmaya çağırıyoruz.

Hüsamettin Yaman ve Soner Gül için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin evrensel hukuk normlarına göre hareket etmesi gerektiğini hatırlatmaktan asla vazgeçmeyeceğiz!

 


 

 

Exit mobile version