Almanya’nın önde gelen medya kuruluşlarından Frankfurter Allgemeine Zeitung’a konuşan gazeteci Cevheri Güven, “Her zaman insanlara ulaşmanın bir yolunu bulacağız” dedi.
Türkiye’de sansür, Almanya’da gözetim altında yaşam
Güven, Türkiye’de Erdoğan rejiminin baskıcı medya politikaları nedeniyle 2015 yılında Nokta dergisinin genel yayın yönetmeniyken tutuklandı. Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle 2 ay cezaevinde kaldı. Nokta’nın kapağında Erdoğan’ın Kürt politikalarını sert bir şekilde eleştiren görseller yer almış, bu da Güven’in hedef haline gelmesine neden olmuştu. Aynı cezaevinde, bir duvarla ayrılmış hücrelerde Can Dündar’la birlikte tutulan Güven, o dönemden bu yana Türkiye’de gazetecilik yapamıyor.
“Bu bir saat değil”
FAZ’da yer alan haberde, Türkiye hükümeti tarafından hedef haline getirilen gazeteci Cevheri Güven’in yaşadığı zorluklar anlatıldı. Almanya’da 24 saat polis koruması altında yaşayan Güven‘in evden çıktığında dahi polise haber vermek zorunda olduğu belirtiliyor. Kolunda taşıdığı siyah cihaz, bir saat değil, tehdit anında alarm göndermesini sağlayan bir güvenlik bilekliği. Bu durum, Türkiye’de gazetecilik yaptığı için hapis yatan Güven’in Almanya’da bile ne denli bir tehlike altında olduğunu gösteriyor.
Dijital sürgünde milyonlara ulaşan bir gazeteci
2017 yılından bu yana Almanya’da, eşi ve çocuklarıyla birlikte gizli bir adreste yaşıyor. Ancak gazetecilik faaliyetlerinden vazgeçmedi. YouTube üzerinden milyonlara ulaşan videolarla araştırmacı gazeteciliği sürgünde yapmaya devam ediyor. Kanalı 700 bine yakın aboneye sahip ve milyonlarca izlenmeye ulaşıyor. Yolsuzluk, mafya-siyaset ilişkileri ve devlet içi çürüme üzerine hazırladığı içerikler Türkiye kamuoyunda büyük yankı uyandırıyor.
Ancak bu dijital başarı da tehditlerin azalmasını sağlamadı. Türkiye’den gelen siyasi baskılar sonucu, YouTube algoritmalarında kanalının görünürlüğünün kısıtlandığı Güven’e resmi olarak bildirildi.
“Her zaman insanlara ulaşmanın bir yolunu bulacağız”
Cevheri Güven FAZ’a verdiği röportajda, “Her zaman insanlara ulaşmanın bir yolunu bulacağız” dedi. Güven, Erdoğan rejiminin, muhalif tüm gazetecileri “siyasi düşman” gibi tanımlayarak kriminalize ettiğini, ancak yapılan işin yalnızca halkın bilgi edinme hakkını savunmak olduğunu kaydetti.
IJA: Sürgündeki gazetecilerin dayanışma ağı
FAZ’ın haberinde ayrıca Cevheri Güven’in kurucuları arasında yer aldığı ve merkezi Frankfurt’ta bulunan International Journalists Association (IJA) da geniş şekilde tanıtılıyor. IJA, 2017’den bu yana Almanya’da yaşayan gazeteciler tarafından kurulmuş, bugün 20’den fazla ülkeden 400’ün üzerinde üyeye sahip küresel bir dayanışma platformu.
IJA, yalnızca gazetecilik faaliyetleri için değil; hukuki destek, eğitim, dijital medya imkânları ve dayanışma ağları kurma yönünde de çalışıyor. Kurum çatısı altında yayın yapan dijital medya platformları, Türkçe ve İngilizce olarak dünya kamuoyuna ulaşıyor. Yakında hayata geçecek Almanca yayınlar ile Alman kamuoyuna daha güçlü mesajlar verilmesi hedefleniyor. IJA’nın basılı dergisi Journalist Post ise, dünya genelindeki basın özgürlüğü tehditlerini ele alan uluslararası bir yayın olarak ses getirmektedir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***