Gazeteci Can Ataklı youtube kanalında önemli bir iddiayı aldığım bilgi diyerek paylaştı. Ataklı’nın iddiasına göre Erdoğan’ın aklındaki formül Cumhurbaşkanı olarak kalıp yetkilerinin Başbakana devredileceği yeni sistem önerisi getirmek.
İşte Ataklı’nın konuşması:
ERDOĞAN’IN ARADIĞI FORMÜL
“Eğer kaybederse, Erdoğan’ın aradığı formül şu aldığım bilgiler: Cumhurbaşkanlığı makamı devam edecek, ancak yetkilerinin büyük bir kısmı başbakana devredilecek. Başbakan, parlamentodan seçilecek ve bu başbakan, bakanlarını eskiden olduğu gibi dışarıdan alabilir, fakat parlamentodan da seçecek.
2028’E KADAR SEÇİM YOK
Bu sistemin özelliği şu: 2028’e kadar seçim olmayacak. Özal ve CHP ile yapılan gizli görüşmelerle hedeflenen nokta bu. Seçim yerine anayasa değişikliği yaparak 400’ü bulursunuz, çünkü DP (Demokrat Parti) artık rahat bir şekilde destek verir, MHP de itiraz etmeyecek.
Bu nedenle Bahçeli’nin işinin başında olduğunun sürekli gündemde tutulması gerekiyor. Bahçeli’ye bir şey olmayacak, haftaya tekrar sahada olacak.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ VE 400 OY
Ama bu arada anayasa değişikliği yapılırsa, MHP’nin ve DP’nin desteğiyle, CHP desteğiyle 400 oy bulunur. Bu durumda anayasa değişikliği yapılıp referanduma gitmeden yürürlüğe girebilir.
Çünkü referanduma gidilirse, halkın eğilimi ortaya çıkar. Fakat, tüm partiler destek verirse, referandumdan %50’yi geçmek zor olmayacaktır. Yine de, fazla harcama yapmaya gerek yok, parlamentoda halledilebilir.
ERDOĞAN’IN PLANININ TEMELİ
Erdoğan’ın planı şu: Bu parlamento yapısını bozmadan AKP-CHP Ulusal Mutabakat Hükümeti kurulsun. CHP, ciddi oranda bakanlık alacak, ancak başbakan yine AKP’den olacak.
Cumhurbaşkanının yetkileri azalacak, ama hala sembolik cumhurbaşkanına yakın bir rolü olacak. Yargı atamaları, rektör atamaları gibi yetkiler Cumhurbaşkanlığı’nda kalabilir, ama geri kalan icra yetkileri başbakana geçer.
CHP’NİN ROLÜ VE BAKANLIKLAR
Eğer CHP arzu ederse, Özgür Özel Başbakan Yardımcısı olabilir; ama AKP’nin genel başkanı başbakan olmayacağı için Cumhurbaşkanlığı’nda oturur, CHP ise başbakan yardımcılığına temsil edilir.
Bazı önemli bakanlıklar, örneğin Milli Eğitim, Dışişleri, Enerji Bakanlıkları, CHP’de kalacak. Buradaki anlaşma, hükümetin birinci amacının kötüye giden ekonomiyi toparlamak olması.
Hükümetin dış ilişkilerdeki sorunları çözmesi gerekiyor, özellikle Suriye ve PYD meselesi. Bunlar Haziran’da çözüme kavuşturulacak.
3 YIL SONRA ERDOĞAN’IN DURUMU
Erdoğan’ın planı, 3 yıl sonunda siyaseti bırakmaya karar verdiğinde, yaptığı anlaşmalar sayesinde etrafındakiler de zarar görmeden yoluna devam edecek. Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin başarılı olması halinde, AKP de pay alacak ve partinin başına tekrar geçip seçimlere katılabilir. Seçimden sonra birinci parti olarak çıkabilir ya da parlamentoya çok sayıda milletvekili sokabilir.
KOALİSYON VE CHP’NİN DURUMU
Bu durumda yine AKP-CHP hükümeti olacak. Eğer CHP birinci parti çıkarsa, başbakanlık CHP’de olacak. Ancak diğer partiler koalisyon kurmazsa, Erdoğan başbakan olarak kalabilir. Burada nasıl pazarlık yapıldığını tam olarak bilmesek de, koalisyon parlamentoda kurulacak.
BELEDİYELER VE SERBEST BIRAKILAN KİŞİLER
Bu süreçte birçok kişi kendini kurtaracak. Belediyeler ve bazı kişiler serbest kalacak, yargılamalar devam etse de, hükümetin yargıya baskı yapmadan bu işleri çözeceği düşünülüyor. Örneğin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, önceki suçlamalardan beraat edebilir ve İstanbul Belediye Başkanlığı’na tekrar dönebilir.
Serbest Görüş:
YARGI KARARLARI VE CEZALAR
Yargılamalar biraz daha sembolik olacak, suçlar ağır olmayacak, bu yüzden cezalar kısa sürecek. Böylelikle, sistem normale dönecek ve Erdoğan’ın planı işler hale gelecek.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***