Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İmamoğlu’ndan ‘Mansur Yavaş’ Sorusuna Net Yanıt: ‘Adaylık Kimsenin Tapulu Malı Değil’

İmamoğlu'ndan 'Mansur Yavaş' Sorusuna Net Yanıt: 'Adaylık Kimsenin Tapulu Malı Değil'


CHP’nin Cumhurbaşkanlığı ön seçimi için adayı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘DOĞRU ZAMANDA YOLA ÇIKTIK’

Adaylık zamanlamasının doğru olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Biz doğru zamanda yola çıktık, mücadelemizi veriyoruz. Bir ya da iki yıl veya zamanında fark etmez, biz iktidar olacağız. Bütün zalimliklerine rağmen biz kimseyi incitmeyen bir sistem kurgulayacağız. Bu ülkede bu insanların bize yaptıklarını biz onlara asla yapmayacağız. Asla onların çoluğuna çocuğuna yapmayacağız. Bu ülke hukuk devleti olacak. Bunlar gibi bir kişinin talimatıyla yönetmeyeceğiz” dedi.

‘ADAYLIK KİMSENİN TAPULU MALI DEĞİL’

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili konuşan İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Biz yaptığımız toplantının detaylarını paylaştık. Birkaç kez söyledim. Saygı duyduğum bir çerçeveden Sayın Mansur Yavaş’ın kıymetli başkanımızın, değerli ağabeyimizin ifade ettiği biçimiyle aynen söyledim: ‘Ben erken buluyorum Cumhurbaşkanı adaylığı tespitini, ön seçime karşı değilim ama bugün yapılmamalı. Böyle bir sürece de talip değilim. Ama elbette ki CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı hepimizin adayıdır. Ben partimin bu yolculuğuna ve adayına asla zarar verecek bir şey yapmam.’

Kendi görüşü. Bu kavramlar bizim için net olan, geçerli olan bir mesele. Bir başka husus var. Şu konuşuldu aslında: Mansur Yavaş başkanımız bu süreçte adaya bir şey olursa, aday başarısız olursa, aday eksik kalırsa diyerek bu kaygısını dile getirdiğinde çok net dile getirdiğim şekli de söyleyeyim… Adaylık kimsenin tapulu mülkü değil ki… Haşa Allah’ın emri de değil. Resmi olarak YSK’ya teslim edene kadar adayı değiştirebilirsiniz. Başına bir şey gelebilir, hasta olabilir, Allah geçinden versin her şey olabilir. Dolayısıyla o gün geldiğinde partimiz oturur en doğru kararı verir. Bu cümlenin üzerine kendileri de ‘Partimizin adayı, partimizin kararı bizim için asla ve asla tartışılacak bir şey değildir’ dedi. Bu görüşünü tekrar etmesinin mahsuru vardır yoktur, o kendi takdiri. Ona bir şey diyemem.

‘HİÇBİR CÜMLESİ BENİ İNCİTMİYOR’

Mansur Yavaş’la aralarında sorun olduğu ile ilgili iddialara, yanıt veren İmamoğlu, “Sayın Mansur Yavaş’ın hiçbir cümlesi ben incitmiyor. Yüz yüze konuştuğumuz ve ortak karar aldığımız üçlü masa beni ilgilendiriyor. İyi bir dostluğumuz var. Günün sonunda en doğru kararı yine hep birlikte alacağımızı, en kriz anında bile birlikte olacağımızı, yol arkadaşı olduğumuzu, dava arkadaşı olduğumuzu ben asla defterimden kaldırmıyorum” dedi.

‘BARIŞA YÖNELİK HER ADIMI DESTEKLERİZ’

İmamoğlu ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ve terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma ve örgütün kendini feshetme çağrısıyla devam eden sürece ilişkin konuştu.

‘Barışa yönelik her adımı destekleriz’ diyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Her zamankinden fazla kardeşliğe ihtiyacımız var. Biz CHP olarak her zaman terörün karşısında olduk. Her zaman barıştan yana olduk. Terörü bitirerek, barışı getirecek her türlü adımı saygıyla karşılarız. Sayın Bahçeli’nin başlattığı bu süreci de aynı özen ve dikkatle takip ediyoruz. Barışa yönelik her adımı destekleriz. Sayın Bahçeli’nin oluşturduğu bu sürece rağmen iktidarın ne yapmak istediğin, ne dediğini, ne demediğini anlamış değilim. Bu süreçler şeffaflıkla yönetilmelidir. Bu şeffaflığın, hukuki kısımlarının milletten, Meclis’ten uzak tutularak kurulacak her temelin sıkıntılı olacağını ifade etmek isterim. Buna karşıyız. Ama çözüme de barışa da terörün bitirilmesine de kesinlikle tarafız.

‘SÜRECİN MECLİS ZEMİNİNDE YÜRÜTÜLMESİ GEREKİYOR’

Sürecin mutlaka Meclis zemininde de yürütülmesi gerekiyor. Bu iktidar Meclis’i her ne kadar işlevsiz hale getirmişse de TBMM milletin temsil edildiği yerdir ve millet adına en güçlü olması gereken kurumdur. Milletin seçtiği insanlar var orada. 600 tane vekilimiz var. Bu vekillerin olduğu yerde mutlaka Meclis’te bir genel görüşme yapılmalı. Hatta komisyonlar kurulmalı. Bu komisyonlar siyasi partilerle müzakerelerle bu süreci Meclis bünyesinde en güçlü hale taşıyabilmeli. Özellikle kapsayıcılık çok önemli bir kavram. Şehit aileleri ve gazilere sürecin açıklanması lazım. Bütün bu hassasiyetler korunursa başlatılan bu ivme hepimizi mutlu eden bir yere evrilir.

‘İKTİDARIN SÜRECİ İZLEMESİNE ‘ALLAH ALLAH’ DİYORUM’

Devlet Bahçeli’nin başlattığı bu süreci önemsiyorum, özenle takip ediyorum. Ama iktidarın, hükümetin suskunluğunu, süreci izlemesini… Allah Allah diyorum… Acaba derdi sandık mı, seçim mi, başka bir şey mi? Benim derdim bu ülkenin kardeşliği. Siyaseti, partileri aşan bir yerde bu meseleyi görüp çözüm bulmak. Bu, bu memleketin refahı, huzuru, ekonomisinin iyi olması demek. Tek şey: Vatanın bölünmez bütünlüğü, ay yıldızlı bayrağımızın altında mutlu, huzur içerisinde, herkesin etnik kökeninin en üst seviyede saygınlığının kazandırıldığı, her türlü hak ve hukukunun, özgürlüklerinin korunduğu bir Türkiye Cumhuriyeti devleti.”

‘BAHÇELİ’YE GÖRÜŞME TALEBİMİ İLETTİM’

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşme talebinde bulunduğunu belirten İmamoğlu, “Ben Sayın Devlet Bahçeli’ye geçmiş olsun dileklerimi buradan da ileteyim. İki kez kendilerine doğru bir noktadan geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Müsait olurlarsa da görüşme arzumu ilettim. Ama henüz görüşemedik.” dedi.

Kaynak: ANKA

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version