Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İmralı: Tüm gruplar silah bırakmalı, PKK kendini feshetmeli!

İmralı: Tüm gruplar silah bırakmalı, PKK kendini feshetmeli!


DEM Parti İmralı heyeti, bugün 3. kez İmralı’ya gitti. Heyet, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’la görüştü.

Görüşmeyi tamamlayan heyet, İstanbul Taksim’deki Elite World Hotel’de saat 17.00 itibarıyla basın mensuplarının karşısına geçti.

Açıklamanın hemen öncesinde, İmralı heyetinin, PKK elebaşı Öcalan ile yaptığı görüşmeden kareler paylaşıldı. Öcalan’ın çağrısının adı, ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ olarak belirlendi.

Ahmet Türk, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, Cengiz Çiçek ve Faik Özgür Erol’dan oluşan DEM Parti heyeti, İmralı Adası’nda PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeleri sonrası Öcalan’ın 3 sayfalık çağrısını açıklıyor.

Buldan’ın Türkçe’sini okuduğu çağrı şöyle:

PKK’NİN DOĞUŞU VE TARİHSEL ARKA PLAN

PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur. Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır.

REEL-SOSYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ VE PKK’NİN ANLAM YOKSUNLUĞU

1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.

 

KÜRT-TÜRK İTTİFAKININ TARİHSEL SÜRECİ

Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir. Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir.

CUMHURİYETİN TEK TİPÇİ YORUMLARI VE SÜRECİN HIZLANMASI

Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir. Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır.

PKK’NİN GÜÇ BULMASININ NEDENLERİ

Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır. Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.

DEMOKRATİK TOPLUM İHTİYACI

Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir.

DEMOKRASİ DIŞI YOLUN İMKANSIZLIĞI

Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir. Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.

SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISI

Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim.

BARIŞ AKADEMİSYENLERİNİN ROLÜ

Sırrı Süreyya Önder, çağrı okunmadan hemen önce yaptığı açıklamada, “Ekmeğinden, aşından edilen Barış Akademisyenleri’nin bu barıştaki payı yadsınamaz. Ebedi şükranlarımızı kabul etmenizi diliyoruz. Suruç’ta, garda toprağın karnına giren her gencimizi saygı ve sevgiyle, minnetle selamlıyoruz. Sizin hatıranızadır bu barış. Sizin, bedelini canınızla ödemenizedir bu barış. Bu ülkenin bütün evlatları, askeri polisi ayırt etmeksizin, hepsini saygı ve rahmetle anıyoruz. Bir daha böyle günler görmemeyi diliyoruz ve bunun sözünü veriyoruz” dedi.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version