Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

HAKİM ve Yaşamdan Yana’dan Türkiye geneli belediye hayvan barınakları raporu; “Tek çözüm aşılama, kısırlaştırma, yerinde yaşatma”

Haberler asılsız, hukuki işlem yapılacak


Hayvan Hakları İzleme Komitesi ve Yaşamdan Yana Derneği, tüm belediyelere yapılan bilgi edinme başvurularının sonuçları üzerine Türkiye’deki hayvan barınaklarının durumunu raporladı. Raporun amacının, geçen yıl yürürlüğe giren ve sokakta yaşayan köpeklerin barınaklara alınarak yaşam alanlarına geri bırakılmamasını düzenleyen 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un uygulanabilir olmadığını gösterebilmek, bakımevi koşullarının ortaya çıkartmak, bilgi edinme hakkının nasıl ihlal edildiği ve şeffaflığın gerekliliğinin yerine getirilmediği üzerine genel bir çerçeve çizmek olduğu belirtildi.

Bu kapsamda toplam 1408 belediyeye CİMER üzerinden bilgi edinme başvurusu yapıldı ve başvurularda şu sorular soruldu:

1.Belediyenize ait ruhsatlı ya da ruhsatsız bir hayvan bakımevi mevcut mudur?

2.Mevcut ise hayvan bakımevinde istihdam edilen veteriner hekim, tekniker ve diğer görevli sayınız kaçtır?

3.Hayvan bakımevinizin hayvan kapasitesi kaçtır? (Kedi ve köpek olarak ayrı ayrı belirtilmesini rica ederiz.)

4.Hayvan bakımeviniz vatandaş ziyaretine açık mıdır? Açık ise ziyaret gün ve saatleri nedir?

5.Eğer bir hayvan bakımeviniz mevcut değil ise veteriner işleri müdürlüğü dışında başka bir biriminiz ile toplama yapmakta mısınız?

6.Toplanan hayvanlar hangi hayvan bakımevine götürülmektedir?

Raporda öne çıkan veriler barınak koşullarını ortaya koyuyor

Başvurulara cevap veren 1111 belediyenin 273’ünün barınağı olduğu cevabı alınırken, 838’ünün barınaklarının olmadığı yönünde cevap verdiği veya bununla ilgili bilgi paylaşmadıkları açıklandı. Yine verilen cevaplara göre 273 belediye barınağının en az 26’sının ruhsatsız olduğu cevabı alındı. Ruhsatlı olan ya da ruhsatsız olduğu belirtilmeyen barınak sayısının ise 247 olduğu hesaplandı.

Alınan cevaplara göre barınakların toplam kapasitesinin 89.451 olduğu belirtildi. Hak savunucuları tarafından “Katliam Yasası” olarak anılan ve Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapan yasa yürürlüğe girerken Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre Türkiye’de yaklaşık 4 milyon köpeğin bulunduğu iddiası hatırlatılarak, hayvanları yaşam ortamlarına bırakmaya engel olan bu yasanın uygulanabilir olmadığı vurgulandı.

Barınağı olduğunu belirten 273 belediyeden 54’ünün barınak ziyareti imkanına dair bilgi vermediği, 5 belediyenin yalnızca talep üzerine (örneğin öğrenci ziyaretleri için) ziyaretçi kabul ettiklerini, 8 belediye barınağının ziyarete tamamen kapalı olduğunu, 206 belediyenin ise sadece belirli zamanlarda ziyaretlere açık olduğunu belirttiği ortaya konarak barınakların sivil toplum denetiminden uzak olmasının sakıncaları aktarıldı.

“Hastalık, açlık ve hijyen eksikliği nedeniyle barınaklardaki ölümlerin daha da artmasının önü açıldı”

Belediye barınaklarındaki toplam personel sayısının 2.228, veteriner hekim sayısının 711 ve veteriner tekniker sayısının 358 olduğu belirtilerek, yine Türkiye genelinde sayısı 4 milyon olduğu iddia edilen köpek için yalnızca 711 veteriner hekimin bulunmasının, hayvanların sağlık hizmetlerine erişiminin son derece sınırlı olduğunu gösterdiği belirtildi. Veteriner hekimlerin yalnızca barınaklarla değil, belediyelerin diğer veteriner hizmetleriyle de ilgilendiği hatırlatılarak; hastalık, açlık ve hijyen eksikliği nedeniyle barınaklardaki ölümlerin daha da artmasının önünün açıldığı açıklandı. 171 belediyenin hayvanları zabıta veya temizlik işçileri gibi yerel birimlere toplattığını aktarması da hayvan hakkı ihlalleri bakımından aynı düzeyde sorunlu bir uygulama olarak tanımlandı. Bunun yanında 9 belediyenin “bu hizmeti özel firmalara devrettiği”, 78 belediyenin hayvanları topladıklarını söylemelerine rağmen hangi birimin veya personelin toplama gerçekleştirdiği cevabını vermediği açıklandı. Söz konusu özel firmalara yönelik bir denetimin de olmadığı belirtilerek, veteriner hekim ile yapılması gereken toplamaların hayvanlar açısından sakıncalı biçimlerde gerçekleştirildiğine dair şüphe uyandıran veriler ortaya konuldu.

Raporda, yasa ile belirlenen bütçenin barınak inşa etme, hayvanları toplama ve kısırlaştırma işleri için harcanmaması halinde belediye başkanlarına ve belediye yetkililerine hapis cezası öngörüldüğü, ancak söz konusu veriler ortadayken henüz altyapıya dair hiçbir gereklilik yerine getirilmeden valilikler başta olmak üzere iktidar eliyle belediyelere hayvanların toplanması yönünde baskı yapılmasının katliam dışında bir anlama gelmediği, bunun örneklerinin de Türkiye’nin dört bir yanından gelen haberlerle kendini gösterdiği dile getirildi.

Raporda bilgi edinme hakkı ihlallerine de değinildi

Raporda, Bilgi Edinme Hakkı’nın önemine vurgu yapılırken gelen cevapların hukuka uygunluğu da değerlendirildi. Belediyelerin önemli bir kısmı, bilgi edinme başvurularına ya hiç yanıt vermediği ya da hukuka aykırı gerekçelerle soruları cevaplamayı reddetti. Özellikle belediyelerin zaten sahip olduğu verileri “Özel çalışma gerektiriyor” diyerek paylaşmaması, kamuoyunu ilgilendiren konuların “kurum içi düzenleme” olduğu iddiası, CİMER üzerinden yapılan başvurulara “kimlik bilgisi eksikliği” gerekçesiyle ret verilmesi ve kişisel veri iddiasının yanlış yorumlanması dikkat çekti. “Oysa ki Anayasa ve kanunlarla güvence altına alınan bilgi edinme hakkı, belirli istisnalar dışında herkes için geçerli olup, kamu kurumlarının sorulara açık ve hukuka uygun yanıt vermesi gerekmektedir” denildi. Raporda, şeffaflık eksikliğinin belediyelerin barınaklarla ilgili sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini denetlemeyi zorlaştırdığına dikkat çekilerek, bilgi edinme hakkının hayvan hakları mücadelesindeki kritik rolü bir kez daha hatırlatıldı.

“Tek çözüm aşılama, kısırlaştırma, yerinde yaşatma”

Raporda, tüm bu sorunların çözümü için ise kısırlaştırma ve aşılama programlarının hızlandırılması, kısırlaştır-aşılat-yerinde yaşat modeline geri dönülmesi, sadece sokakta yaşayamayacak durumda olan hayvanların barınaklara alınması, onların da etolojik ihtiyaçlarına cevap verebilecek, veteriner hekim ve personel sayısı da dahil tüm koşulların hayvan refahını gözetecek şekilde yeniden yapılandırılması, yuvalandırmanın teşvik edilmesi, hayvan üretimi ve satışının yasaklanarak merdiven altı üretim ve internetten hayvan satışı ile etkili bir şekilde mücadele edilmesi var.

 

Exit mobile version