Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

HABER İNCELEME | Suriye’de demokrasi ‘başka’ bahara!

HABER İNCELEME | Suriye’de demokrasi ‘başka’ bahara!


AHMET KEMAL GENÇ | HABER İNCELEME

Dünya, Suriye’de demokratik ve çoğulcu bir yönetim için farklı kesimlerden yüzlerce kişinin katılacağı büyük bir konferansın düzenlenmesini beklerken, bu ümitle El Kaide’nin devamı olan HTŞ’ye dolaylı olarak kredi tanınıyordu. Ancak HTŞ, beklenmedik bir şekilde silahlı grupların liderleriyle bir araya geldi. Apar topar düzenlenen “Zafer Konferansı” adı verilen toplantıda, radikal kararlar alındı. HTŞ lideri kendisini “cumhurbaşkanı” ilan ederek, örgütünü ülkenin tek hâkimi olarak konumlandırdı.

Askerî Operasyonlar İdaresi Sözcüsü Albay Hasan Abdülgani, yeni yönetim çerçevesinde Suriye Anayasası’nın lağvedildiğini, Halk Meclisi’nin feshedildiğini ve siyasi partilerin yasaklandığını duyurdu. Bunun yanı sıra, Suriye Ordusu ve güvenlik birimlerinin dağıtıldığı açıklandı.

Suriye Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a gerçekleştirdi. Şara’nın ikinci adresinin Türkiye olması bekleniyor. Bu ani kararın planlı olduğu anlaşılıyor.

Colani’nin pragmatik bir yaklaşımla uluslararası meşruiyet kazanmayı, terör örgütleri listesinden çıkmayı ve finansal destek arayışında olduğunu gösteren işaretler mevcut. Ancak, sürecin ‘oldubittiye’ getirildiği ve demokratik meşruiyet zemininin oluşturulmadığı ifade ediliyor.

HTŞ lideri Colani, anayasa ve seçim süreçlerinin, 14 milyon mültecinin ülkelerine dönmeden mümkün olamayacağını söyledi. Bu rakamın abartılı olduğu yönünde yorumlar var. Colani’nin bu bahaneler ile kendisini süresiz cumhurbaşkanı olarak konumlandırdığına dair ciddi endişeler bulunuyor.

Rojava yönetimi konferansı tanımadı

Rudaw’ın haberine göre, Rojava yönetimi bu konferansı tanımadığını ve meşru kabul etmediğini açıkladı. Ayrıca Dürziler’in, İsrail’den cesaret ve destek alarak özerkliğini ilan etmeyi düşündüklerine dair haberler var.

Cumhurbaşkanlığı ilanı sürecinde, demokratik teamüller çerçevesinde herhangi bir seçim yapılmadı. Ne bir kurucu meclis oluşturuldu ne de halkın iradesini yansıtan bir yapı kuruldu. Bunun yerine, HTŞ’ye bağlı Askerî Operasyonlar İdaresi tarafından tek taraflı bir duyuru gerçekleştirildi.

Beklenen ulusal konferansın aksine, yalnızca silahlı grupların liderlerinin katılımıyla kapalı kapılar ardında bir “Zafer Konferansı” düzenlendi. Sivil temsilcilerin bulunmadığı ve kadınların katılımının olmadığı eleştirileri yükseldi. Sürecin şeffaf olmaması ve katılımcı mekanizmalardan yoksun olması, HTŞ yönetimine yönelik meşruiyet krizini daha da derinleştirdi.

Askerî İdare’nin duyurusuna göre, muhalefet içerisindeki siyasi ve sivil devrimci organlar da feshedildi. Muhalif silahlı grupların büyük bir kısmı HTŞ liderliği altında birleşmeyi kabul etmiş olsa da, Kürtler, Dürziler, Aleviler, Hristiyanlar ve güneydeki silahlı gruplar gibi bazı muhalif unsurlar sürece dâhil edilmedi.

HTŞ, muhalefete darbe mi yaptı?

Bu durum, HTŞ’nin mevcut süreci muhalefete karşı bir darbe niteliğinde gerçekleştirdiği yorumlarına neden oluyor. Esad rejimine karşı mücadele eden farklı muhalif grupların devre dışı bırakıldığı ve ulusal, çoğulcu bir yapı oluşturulmadan doğrudan otoriter bir yönetimin tesis edilmeye çalışıldığı görülüyor.

HTŞ’nin yeni yönetim modelinin selefi ideolojiye dayalı olduğu ve El Kaide bağlantılı grupların devletleşme sürecine entegre edildiği değerlendiriliyor. Özellikle Ahrar’uş-Şam, Ceyş’ul İzze, Ceyş’ul Nasr ve Nuraddin Zengi Hareketi gibi grupların HTŞ ile birleşerek yeni yönetimin temelini oluşturdukları belirtiliyor.

Ülkede devam eden hukuk dışı uygulamalar ve katliam haberleri, kontrolsüz birçok grubun varlığını gözler önüne seriyor. Yeni yönetimden bu sorunları çözmesi beklenirken, HTŞ’nin çok farklı bir ajandaya sahip olduğu iddiaları ağırlık kazanıyor. 

Yakın zamanda ABD Senatosu’nda düzenlenen bir oturumda, HTŞ’nin iktidarı ele geçirmesine yönelik eleştiriler dile getirildi. El Kaide bağlantılı bir yapının Suriye yönetiminde söz sahibi olması büyük bir endişe kaynağı olarak görülüyor.

Biden yönetiminin temsilciler göndererek HTŞ ile müzakere süreci yürüttüğü biliniyor. Ancak ABD’nin yeni yönetimi nasıl konumlandıracağı belirsizliğini koruyor.

AB ülkeleri henüz son gelişme ile ilgili bir tepki vermediler.

Bölge ülkeleri HTŞ’yi tanıyacak mı?

Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve Ürdün gibi bölgesel aktörlerin HTŞ yönetimini fiilen tanıma eğiliminde oldukları belirtiliyor. Katar Emiri Şeyh Temim’in Şam’a düzenlediği ziyaret, yeni yönetimi meşrulaştırma yönünde kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Avrupa Birliği’nin de Suriye’ye yönelik yaptırımları hafifletmeye yönelik bir yol haritası sunduğu biliniyor. Bu gelişmeler, uluslararası aktörlerin HTŞ yönetimiyle çalışmaya hazır olduklarını gösteren sinyaller veriyor.

Yeni yönetim ve gelecekteki senaryolar

Colani’nin yönetim anlayışında anayasal sürecin nasıl ilerleyeceği ve demokratik mekanizmaların nasıl oluşturulacağı belirsizliğini koruyor. HTŞ’nin ulusal bir konferans düzenlememesi ve geçiş hükümeti kurmaması, sürecin katılımcı bir yapıya sahip olmadığını ortaya koyuyor.

Eğer ulusal bir konferans düzenlenirse, selefi-İslamcı bir rejime karşı çıkan unsurların da sürece dahil olacağı ve bu durumun HTŞ için istenmeyen sonuçlar doğurabileceği değerlendiriliyor. Bundan dolayı HTŞ ve Colani bian önce sürecin adını koyup ülkeyi dünyaya kapatmak ve muhalefetsiz olarak yönetmek niyetindeler ama bunun böyle olmayacağı ciddi bir kaos ve huzursuzluk doğuracağı zamanla ortaya çıkacak. Son gelişmeler sonrası, ‘Esad yönetimin farklı bir versiyonu doğuyor’ yorumları dillendirilmeye başlandı.

Suriye’de şekillenen yeni yönetim modeli, demokratik bir dönüşüm süreci yerine otoriter bir yapıya doğru evriliyor. Uluslararası aktörlerin bu süreci belirli ölçülerde desteklediği görülüyor. Ancak HTŞ’nin uzun vadede meşruiyet kazanabilmesi için daha geniş bir toplumsal mutabakat oluşturması ve uluslararası hukuka uygun bir yönetim çerçevesi belirlemesi gerekiyor. Aksi halde, Suriye’nin geleceği yeni bir istikrarsızlık dalgasına sürüklenebilir.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version