Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

‘Geçiş Dönemi Adaleti’ konferansı: İnsan varsa haklar da var olacaktır


İSTANBUL – “Geçiş Dönemi Adaleti” konferansında konuşan İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, insan hakları mücadelesinin önemli olduğunu vurgulayarak, “İnsan varsa haklar da özgürlükler de var olacaktır” dedi.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD), Eurumed Rıght, Demos Araştırma Kolektifi ve İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) tarafından “Geçiş Dönemi Adaleti” başlığıyla düzenlenen uluslararası konferans 2’nci gününde “Pratik Uygulamalar ve Stratejiler” ana başlığıyla devam etti.

 

Konferansta, “Türkiye’de Geçiş Dönemi Adaleti Gündemi Üzerine Düşünceler” başlığı ile bir forum düzenlendi. Araştırmacı Güley Bor’un kolaylaştırıcılığını yaptığı forumda, katılımcılar Türkiye’de diyalog ve geçiş sürecine dair sivil toplumun sorumluluklarına dair görüşlerini ifade etti.

 

Konferansın kapanış konuşmalarını EMR Savunuculuk Direktörü Sara Prestianni ve İHD Onursal Başkanı Akın Birdal gerçekleştirdi. Sara Prestianni, sürecin zorlukları ve riskleri hakkında Türkiye, Fas, Tunus ve Suriye örneklerinden bahsettiklerini ifade ederek, “Buradaki bağlamımız siyasal olmasına rağmen hepimizin ortak olduğu konular hakkında konuştuk. Hepimizin ortak noktalarından bahsedeceğim. Devletin buradaki dahiliyetini nasıl sağlayabiliriz? Bölgede demokratik bir alan oluşturmaya çalışıyoruz, devletin dokunulmazlığı hakkında konuştuk. Adaleti isteyen insanların baskılandığı görmüş olduk. İnsanların hep beraber bunlara yanıt araması gerektiğini de gördük. Kaybedilenlerin ve katledilenlerin aileleri burada anahtar görevi gördüler” ifadelerini kullandı.

 

‘İNSAN VARSA HAKLAR DA VARDIR’

 

Ardından söz alan Akın Birdal, insan hakları mücadelesinin önemine vurgu yaparak, “İnsan varsa haklar da özgürlükler de var olacaktır. İnsanın insan olmaktan kaynaklı hakları, özgürlükleri olacaktır. Bugün Lübnanlı olduk, Faslı, Tunuslu olduk, Kürt olduk, Alevi olduk. Bizim empati gücümüz, insanlık onuruna bağlı mücadelenin parçasıdır. Bütün insanlığa buradan selam yolluyor ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz” diye belirtti. 

 

Ardından 1995 yılında Mêrdin Kerboran’da (Dargeçit) gözaltında kaybedilenlerin ailelerinin adalet mücadelesini ve 2015’te başlayan dava sürecini ele alan “Dargeçit” isimli belgesel gösterimi gerçekleştirildi. Daha sonra belgeselin yönetmeni Berke Baş ve İHD Eş Genel Başkanı ve Dargeçit Davası Avukatı Eren Keskin konuşma yaptı. 

 

‘SORUMLULAR CEZA ALMADI’

 

Bugün faili meçhul cinayetlerin konuşulmasını ve bu alanda çalışmalar yapılabilmesini, insan hakları savunucuları ve İHD’nin o dönem verdiği mücadelenin mümkün kıldığını belirten Eren Keskin, dava sürecine değinerek, “O yıllarda kimsenin aklının almayacağı, inanamayacağı, o kadar korkunç şeyleri biz gözlerimizle gördük. Belgeselde yer alan Hazni 10-11 yaşında gözaltına alınıyor ve Hazni askıda asılı. Komutan Hazni’yi askıda gördüğü için serbest bırakılıyor. Ben Seyhan ailesinin avukatıydım. Kürdistan’da bütün halk cenazelerinin yerini biliyor. Bu cenazelerin yeri de bir korucu tarafından söyleniyor ve biz 2012’de, sürekli savcıya gidip geliyoruz. Biz o mezarın açılışı sırasında oradaydık. Ben Hazni’nin mezara inip ‘Abimin kazağı’ dediğini dün gibi hatırlıyorum. Bu dava boyunca bu insanlar, bu katliamı gerçekleştiren sorumlular hiçbir ceza almadılar, beraat ettiler” ifadelerini kullandı.

 

‘CUMARTESİ ANNELERİ’NDEN GÜÇ ALDIK’

 

Filmin yönetmeni Berke Baş ise filmin yapım sürecinde insan hakları savunucularının ve ailelerin emeğinin önemine vurgu yaptı. Berke Baş, “Bizim bu filmi yapmamızı mümkün kılan güç, insan hakları savunularının emeklerine dayanıyor. Biz gücümüzü ve cesaretimizi onlardan alıyoruz. Ailelerin acısına, travmasına ortak olmak için yola çıkmak çok zordu ama arkamızda hep Cumartesi Anneleri’nin desteğini hissettik. Biz bu filme 2017 yılında başladık ve aslında bu ailelerin isteği üstüne oldu. 12 dava açılmıştı ve davalar beraate doğru gidiyordu. Bu davada o kadar net bilgiler vardı ki bir sürü gerçek var. Fakat orada işleyen mekanizma; yargıçların sürekli değiştirilmesi, tanıkların çağırılmaması, sanıkların mahkemeye gelmemesi ile bu dava beraate evrildi. Filmle ne yapılabilir? O alanı açmak için biz çaba sarf ediyoruz, ailelerin sesini duyurabilmek için bildiğimiz şeyi yapıyoruz” dedi.

 

Konferans soru cevapların ardından son erdi.

 

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version