Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

BM’den ‘Akın Öztürk’ kararı: “Keyfi tutuklandı, adil yargılama olmadı; derhal serbest bırakın!”

Gergerlioğlu, Akar ve Ünal’a tekrar sordu: “Akın Öztürk’le ilgili sorularıma neden cevap vermiyorsunuz?”


Dönemin YAŞ Üyesi Akın Öztürk’ün kendisinin ve mahkemede dinlenen diğer sanık ifadelerine göre Akın Öztürk’ün darbeden haberi bile yok. Darbe girişiminden kızının evinde, torunuyla oynarken haberdar oluyor. Bu gerçek HTS ve kamera kayıtlarıyla sabit. Akıncı Üssü’ne ise Akar ve Ünal’ın talimatıyla darbecileri ‘ikna etmek’ için gidiyor.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Keyfi Tutuklama Çalışma Grubu, 15 Temmuz darbe girişiminin “1 numarası” olduğu suçlamasıyla 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk’ün keyfi ve makûl şüphe olmaksızın tutuklandığına hükmetti. BM Çalışma Grubu, adil yargılanmadığı gerekçeleriyle derhal tahliye edilmesini, Öztürk’e tazminat ödenmesini, ayrıca bu ihlallerin sorumluları hakkında soruşturma açılmasını kararlaştırdı. Gazeteci Müyesser Yıldız’ın aktardığı kararda, AKP hükümetinin Akın Öztürk’ün iddialarını çürütmede yetersiz kaldığına da dikkat çekildi.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Keyfi Tutuklama Çalışma Grubu, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk’ün keyfi ve makûl şüphe olmaksızın tutuklanıp, adil yargılanmadığı gerekçeleriyle derhal tahliye edilmesini, Öztürk’e tazminat ödenmesini, ayrıca bu ihlallerin sorumluları hakkında soruşturma açılmasını kararlaştırdı. BM Çalışma Grubu’nun 26-30 Ağustos 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen 100. oturumunda aldığı bu karar Akın Öztürk’ün avukatlarına geçtiğimiz günlerde tebliğ edildi.

13 sayfalık kararda öncelikle Öztürk’ün avukatlarının şu anlatımlarına yer verildi:

Avukatlar, Akın Öztürk’ün gözaltına alınma, tutuklanma ve yargılanma sürecine ilişkin olarak da özetle şunları söyledi:

Hükümetten ‘Ama onlar f.töcü’ cevabı!

Müyesser Yıldız’ın yazısına göre kararın devamında; hükümetin bu iddialara cevabı yer aldı. Çalışma Grubu’nun, söz konusu iddiaları 20 Şubat 2024’de iktidara iletip, “Akın Öztürk’ün mevcut durumu ve tutukluluğun devamını haklı çıkaran yasal hükümler hakkında” 20 Nisan 2024’e kadar ayrıntılı bilgi vermesini istediği, iktidarın 11 Nisan’daki talebi üzerine sürenin 20 Mayıs’a uzatıldığı, ancak cevabın 23 Mayıs’ta gelmesi nedeniyle “yöntemlere uygun olarak sunulmuş gibi değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı, bu nedenle görüş bildirmeye karar verildiği” belirtildikten sonra iktidarın tutumu ve verilen cevaplarla ilgili özetle şu değerlendirmeler yapıldı:

Tutuklama kararı keyfi!

Kararda, bu nedenlerle Akın Öztürk’ün gözaltına alınması ve tutuklanmasının “keyfi” olduğu sonucuna varıldığı bildirilirken de; şunların altı çizildi:

Çalışma Grubu; insanların yasa tarafından belirlenen prosedüre saygı gösterilmeden duruşma öncesi gözaltına alınabileceği ve tutuklanabileceği kabul edilirse, özgürlük ve güvenlik hakkının garantilerinin anlamsız olacağını düşünmektedir… Dava dosyasına erişimin engellenmesi sınırlaması Hükümet tarafından yeterince açıklanmamıştır…

Son olarak Çalışma Grubu; Hükümetin geç cevabında, Akın Öztürk’ün mahkûmiyetinde baskı altında elde edilen tanık ifadelerinin kullanımıyla ilgili iddiaları çürütmemiş olmasından ciddi şekilde endişe duymaktadır. İşkence veya kötü muamele yoluyla elde edilen delillerin kabulü, adil bir yargılamanın temel ilkeleriyle temelde bağdaşmaz.

Böyle bir uygulama yalnızca yasal ve ahlaki standartları ihlal etmekle kalmayacak, aynı zamanda tüm yargı sürecinin güvenilirliğini ve itibarını da zedeleyecektir. Bir ceza davasında bu tür delillere izin vermek, adaletin ciddi bir şekilde yanlış uygulanması anlamına gelecektir.

‘Acil Eylem’ prosedürü: Derhal serbest bırakın!

Kararın sonuç bölümünde ise; “Çalışma Grubu’nun Akın Öztürk’ün sağlık durumuyla ilgili çürütülmemiş iddiaları not edip, Öztürk’ün durumunun vahim olması nedeniyle ‘acil eylem’ prosedürü başlattığı” kaydedilip, “bu fırsat değerlendirilerek Hükümete, özgürlüğünden yoksun bırakılan tüm kişilerin insanca ve insanın doğuştan sahip olduğu onuruna saygılı bir şekilde muamele görmesini sağlama yükümlülüğü” hatırlatıldı.

Son 7 yılda Türkiye’de keyfi tutuklamalarla ilgili olarak Çalışma Grubu’na iletilen dava sayısında önemli bir artış olduğuna dikkat çekilirken de, “uluslararası hukukun temel kurallarını ihlâl eden yaygın veya sistematik tutuklamaların veya diğer ağır özgürlükten yoksun bırakmaların insanlığa karşı suçlar oluşturabileceği” vurgulandı.

Nihayetinde Akın Öztürk’ün “keyfi ve makûl şüpheden yoksun” şekilde tutuklanıp adil yargılanmadığı yönünde karar alan BM Çalışma Grubu, Öztürk’ün “derhal serbest bırakılmasını, tazminat ödenmesini ve bu ihlallerden sorumlu olanlar hakkında soruşturma açılmasını” istedi:

Beşinci yılında 15 Temmuz: Vatan haini kim?

6 yıl sonra anladılar; Akın Öztürk darbenin 1 numarası değilmiş!

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version