6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenler, ilk depremin meydana geldiği saat 4.17’de anıldı.
Diyarbakır’daki anmaya katılan Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, kentin deprem günü kendi kaderine terk edildiğini söyledi. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise deprem vergilerinin akıbetini sordu.
Diyarbakır’daki anma töreni bu yıl Bağlar ilçesi Tesisler Kavşağı’nda 77 kişinin hayatını kaybettiği Serin-2 Apartmanı’nın enkazının kaldırıldığı alanda düzenlendi. Törene DEM Partili Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Doğan Hatun, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, bazı sivil toplum kuruluşları ile meslek örgütü temsilcileri, hayatını kaybedenlerin yakınları ve vatandaşlar katıldı.
Depremin meydana geldiği saat 4.17’de saygı duruşu ile başlayan anmada mum yakılarak alana karanfil bırakıldı.
Anmada ilk sözü alan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, deprem günü kentin yalnız bırakıldığını savundu. Kent genelinde denetimsizliğe müsaade edilmeyeceğine dikkati çeken Hatun, “Gerekli denetlemelerin, yeni yapılacak yapıların mevcut tekniğe, depreme, bilime uygun olacağını, en azından bu beş yıllık yerel yönetim sürecinde böyle olacağının sözünü veriyoruz. Ama bu yetmiyor. Toplumun bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Bu binanın enkazında hayatını yitirenler, kolonu kesen kişi ve bu kolonu kesen kişiyi denetlemeyen yerel idareci veyahut merkezi idarecilerin sorumsuzluğudur. Burası eleştiri mekanizması yeri değil ama deprem günlerinin hiçbir gününü unutmadık. On binlerce insanın yaşamı bu kadar kolay ve ucuz olmamalıydı” diye konuştu.
Kent Koruma ve Dayanışma Platformu adına konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şube Eş Başkanı Yıldız Ok Orak, ölümlerin ihmalden kaynaklandığını savundu. Ok Orak, “Binlerce canımızı yitirdik. 2 yıl önce yüreğimize kor düştü, hala sönmüş değil. Biz daha güzel bir gelecek bırakmak için buradayız. Öfkeliyiz, unutmayacağız. Bu deprem ihmaller zincirinden kaynaklanan bir durumdur. Doğal afet bile denmez. Doğal afet denilemeyecek kadar büyük bir felaketti” şeklinde konuştu.
TBB Yönetim Kurulu Üyesi Dilek: “Sorumluların ceza alması için uğraşıyoruz”
Türkiye Barolar Birliği adına törene katılan Yönetim Kurulu Üyesi Nizam Dilek ise sorumluların ceza alması için uğraştıklarını ifade etti.
Dilek, “Bugün bir ömür boyunca hafızamızda silinmeyecek karanlık gecenin ikinci yıldönümüdür. Acılarımız çok büyük ve derin. O gün herkes bir sevdiğini ve yakınını kaybetti. Sorumluların ceza alabilmesi için büyük bir uğraş vermekteyiz. O gün üç meslektaşımız hayatını kaybetti” dedi.
CHP anmaya heyet olarak katıldı
Anmaya katılan CHP heyetinden İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, depremin sonuçları itibarıyla siyasi felakete dönüştüğünü belirterek şöyle konuştu:
“Türkiye’de hamaset, siyasetin yerine geçmiş durumda. Her şey siyasetle alakalı. Burada yitirdiğimiz canlara saygı gereği siyasi mesajlarımızı da vermeliyiz, siyaset üstü diye bir şey yoktur. Bizlerin yitirdiğimiz canlar için bundan sonra mücadelemizi yükseltmemiz gerekiyor. Elimizden geleni yapmamız lazım. Japonya’da 9 ölçülerindeki depremlerde kimse ölmüyorsa can kaybı bu kadar olmuyorsa bizlere çok çok iş düşüyor”
Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı da dünyanın hiçbir yerinde doğal afetler nedeniyle insanların ölmediğine vurgu yaparak, Türkiye’de denetimsizlik ve cezasızlık nedeniyle felaketlerin yaşanmaya devam ettiğini söyledi. “Yas bitti ama hala öfkemiz canlı” diye konuşan Ocaklı “Şimdi, ne yazık ki daha çadırlardan sadece konteyner kentlere kadar geçebilmiş, yapılanmasını tamamlayamamış, henüz eğitim yerlerini oluşturmamış bir ülke olmak hepimizi üzüyor. Yakında bunları umarım düzeltebileceğiz” ifadelerini kullandı.
Tanrıkulu deprem vergilerini sordu
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise 1999’daki depremden sonra alınmaya başlanan vergilerin akıbetini sordu. Depremlerin önlemese de insani maliyetini en aza indirmenin ellerinde olduğunu belirten Tanrıkulu, şöyle devam etti:
“1999’daki depremden hemen sonra çıkan bir Deprem Yasası var. Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay telefon faturalarımızla vergi veriyoruz ama bunun depreme harcanıp harcanmadığını bile bilmiyoruz. Böyle bir ülkede yaşıyoruz maalesef. Bizlere düşen görev, sizlerle birlikte bir depremin sonuçlarını bile yönetemeyen, bunu ranta çeviren bu anlayışa karşı mücadele etmektir.”
Diyarbakır’da 414 kişi hayatını kaybetti
6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde Diyarbakır’da altı bina tamamen yıkıldı. Yıkılan binaların altında kalan 414 kişi hayatını kaybetti. Depremden sonra yapılan hasar tespit çalışmalarında 65 yapının acil yıkılması gerektiğine karar verildi. Çalışmalarda 4 bin 612 yapının ağır, 3 bin 422 yapının orta, 45 bin 246 yapının da az hasarlı olduğu belirlendi.
Yıkılan binalarla ilgili yargı süreci hangi aşamada?
Depremlerde yıkılan Galeria Sitesi, Dündar, Hisami, Serin-2 ve Yoldaş apartmanlarına ilişkin soruşturmalarda şimdiye kadar 16 sanık hakkında dava açıldı.
Depremin Diyarbakır’daki sembolü haline gelen ve 89 kişinin hayatını kaybettiği Galeria Sitesi’nin tutuklanan müteahhitleri Sedat Eser, Mehmet Şirin Yiğit, Şeyhmus Yiğit, inşaat mühendisi fenni mesul Tevfik Demir, Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı. Yargılama sonucunda dört sanık “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 17 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırıldı.
Bağlar ilçesi Şeyh Şamil Mahallesi’nde yıkılan ve 37 kişinin öldüğü Dündar Apartmanı’nın müteahhitleri İlhami Dündar, Sercan Erbey ile tutuksuz sanık arsa sahibi Seydo Bozkaya ise yargılandıkları Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 13 yıl 4’er ay hapis cezasına çarptırıldı.
Bağlar ilçesi Mevlâna Halit Mahallesi’nde yıkılan Hisami Apartmanı’nda ise 100 kişi öldü. Soruşturma sonucunda haklarında dava açılan müteahhit Mehmet Ali Korkut, Mehmet Meşe ile arsa sahipleri Nurettin Özcan ve Ahmet Özcan, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nce “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 17 yıl 6’şar ay hapse mahkûm edildi.
Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi’nde yıkılan ve 60 kişinin öldüğü Yoldaş Apartmanı ile ilgili davada ise tutuksuz sanık müteahhit Sadullah Yoldaş’ın “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma” suçundan 16 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına ve tutuklanmasına karar verildi.
Depremin ikinci yıldönümündeki anmanın yapıldığı Serin-2 Apartmanı’na ilişkin haklarında dava açılan dört kişinin yargılanmasına ise devam ediliyor. “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma” iddiasıyla tutuksuz yargılanan sanıklar hakkında 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor.
Hatay’da meşaleli yürüyüş
Depremin en fazla etkilediği şehirlerden Hatay’daki anma etkinliklerinin yapıldığı noktalardan biri de Defne ilçesi oldu. Buradaki anmaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, TBB Başkanı Erinç Sağkan ve TMMOB Başkanı Emin Koramaz’ın yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisi katıldı.
Burada konuşma yapan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, depremin etkilediği kentlerin yalnız bırakıldığını savundu. Depremden sonra seferberlik ilan edilmesi gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, “O gün bir seferberlik ilan edilseydi, o gün kışlalardan askerleri çıkarıp ‘gidin halka yardım edin’ denseydi, izin verilseydi askerin çıkmasıyla bunlar yaşanmazdı. O gün Türkiye’de o yandaş beş firmanın kepçeleri buralara gelseydi bizler bu kadar ölmeyecektik. Bizim canımızı en çok yakan, en çok bizleri kahreden konulardan birisi budur. Devlet bizi yalnız bıraktı. Ölüme terk etti. Günler sonra gelebildiler buralara” dedi.
Yaşamını yitirenler için Asi Nehri’ne karanfiller bırakan grup daha sonra Yunus Emre Parkı’na kadar yürüdü.
“Unutmak, affetmek yok” pankartı taşıyan grup sloganlar eşliğinde yürüdü. Yunus Erme Parkı’nda son bulan yürüyüş sonrası ilk depremin yaşandığı saat 4.17’de, grup “Unutmak yok affetmek yok” şeklinde slogan attı.