AMED – Abdullah Öcalan’a dönük komploya karşı 26 yıldır protesto eylemlerine katılan İbrahim Demir, “Kendimi, halkımı onunla birlikte tanıdım. Fiziki özgürlüğü barış için olmazsa olmazdır” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük 15 Şubat 1999 tarihinde gerçekleştirilen uluslararası komplo 26. yılında. Kürtler, söz konusu günü “Roja Reş (Kara Gün)” olarak nitelendiriyor. Bu nedenle özellikle Kürdistan’da yurttaşlar her 15 Şubat’ta siyahlara bürünür. Bunun yanı sıra çeşitli eylem ve etkinliklerle kitlesel bir şekilde protesto edilir. Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkarılmasıyla startı verilen komploya karşı tutsakların başlattığı “Güneşimizi Karartamazsınız” eylemleri, günümüzde “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyasıyla devam ediyor.
İbrahim Demir (62) de Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği tarihten bu yana her yıl alanlarda olan isimlerden birisi. Demir, 26 yıldır Amed’de gerçekleştirilen komplo eylemlerinde tepkisini gösteriyor.
‘ÖZGÜRLÜĞÜ GERİ ALACAĞIZ’
Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği haberini geç duyduğunu ve bunun üzerine o dönem faaliyet gösteren Halkın Emek Partisi (HEP) binasına gittiğini aktaran Demir, “O zaman teknoloji gelişmemişti. Ama buna rağmen birçok kişi kısa bir sürede partiye geldi. 40-50 kişiydik ama karşı tarafın saldırısı vahşiceydi. Kafamdan sırtımdan yaralar aldım. Kafamda o zamandan kalma dikiş izleri hala duruyor. Saldırılar çok yoğundu ama halk direndi. O günden bu güne saldırılar değişti. O zaman sadece saldırıp, yaralıyorlardı. Şimdi sistem çok daha değişti, saldırılar, engellemeler çok yönlü devam ediyor. 26 yıldır Önderliğin (Abdullah Öcalan) esaretini her yıl boykot ve protesto ediyoruz. Ama bu yıl başaracağımıza, özgürlüğü geri alacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
‘KENDİMİ ONUNLA TANIDIM’
Demir, “Ben onunla birlikte halkımı, kendimi tanıdım. Ezilen bir ulus olduğum gerçekliğini öğrendim” dedi. Demir, komploya karşı gelişen eylemlere işaret ederek, “Dünya tarihine baktığınız zaman hiçbir lider için bu kadar kendini yakan insan göremezsiniz. Onlarca arkadaşımız kendini diri diri yaktı. Bu bir tarihtir. Tarih sayfalarında yerini almıştır. Kürt halkı için Önderliğin anlamı, değeri bambaşka bir yerdedir. Bu anlam için bir an önce özgürleşip, halkıyla birlikte bütünleşmesi gerekiyor. Bu eylemlere katılırken çok saldırıya uğradık. Gözaltılar, tutuklamalar oldu. Yine de insanlar kendisini yaktı. Bunun önünde kim durabilir ki? Bir annemiz ‘Ben ölümden büyüğüm’ diyordu” şeklinde konuştu.
Abdullah Öcalan’ın sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da yaşanan savaşı da sonlandırabilecek kişi olduğunu söyleyen Demir, şöyle devam etti: “Barış için olmazsa olmaz gereken tek bir şey var, o da Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüdür. Bu süreçlerde (komplo) kimler vardı? Uluslararası güçler. Ama ne oldu? Önderlik bu planların hepsini boşa çıkardı. Uluslararası komplo boşa çıkarıldı. Bu süreçte barış isteyen herkesin alanlarda olmasını istiyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için herkes alanlara çıkmalı. Bütün baskılara rağmen alanlardayız.”
MA / Şirvan Şilan Çil
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***