Psikiyatri Uzmanı Dr. Anıl Talas Özçimen, depresyon hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Depresyonun ekonomik ve sosyal nedenlerle tetiklenebileceğini belirten Özçimen, kış depresyonuna dikkat çekerken, depresyonla mücadelede yapılması gerekenleri ifade etti.
DEPRESYONUNUN BELİRTİLERİ
Depresyonun tanımını yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Anıl Talas Özçimen, “Depresyon sürekli üzüntü, çökkün ruh hali ve zevk alamamayla karakterize bir duygudurum bozukluğudur. Depresyonda kişinin günlük işlevselliğini olumsuz etkileyen ve en az iki hafta süren çökkün ruh hali veya zevk alamamayla beraber uykusuzluk veya aşırı uyuma, iştahsızlık ya da aşırı yeme, huzursuzluk, sinirlilik, hareketlerde yavaşlama, yorgunluk, enerji kaybı, kararsızlık, değersizlik ve suçluluk düşünceleri, dikkatte azalma ve ölüm düşünceleri görülmektedir” diye konuştu.
DEPRESYONU NELER TETİKLİYOR?
Depresyonun nedenlerinden bahseden Uzm. Dr. Özçimen, şu bilgileri paylaştı:
“Depresyon ile ilişkili etmenler genellikle genetik yatkınlığa ek olarak ekonomik durum, eğitim düzeyi, işsizlik, cinsiyet, yaş gibi demografik ve sosyo-ekonomik etmenler, ruhsal travmalar, savaş, göç gibi çevresel olaylar ve son yıllarda da obezite, fiziksel aktivite, alkol ve madde kullanımı gibi hayat tarzına ilişkin değişkenlerdir. Depresyon tek bir risk etmeninden ziyade söz konusu olan risk etmenlerinin birbiriyle olumsuz etkileşimi ile ortaya çıkmaktadır. Genetik veriler; duygudurum bozukluklarının gelişiminde genetik geçişin önemli bir etmen olduğunu göstermektedir. Stresli yaşam olayları (ailevi sorunlar, ekonomik problemler, yoğun iş temposu, travmatik yaşam olayları) depresyona sebep olabilmektedir. Ayrıca kronik hastalıklar, hormonal değişiklikler, bazı ilaçlar, alkol ve madde kullanım bozuklukları da depresyon gelişimine neden olan etkenlerdir.”
DEPRESYON HASTALIKLARINDA ARTIŞ
Araştırmalarda Türkiye’de depresyon oranının son yıllarda önemli oranda arttığının görüldüğünü dile getiren Uzm. Dr. Özçimen, “Pandeminin etkisiyle sosyal izolasyon, belirsizlik ve ekonomik zorluklar gibi faktörlerin depresyon oranlarını artırdığı çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2020’de depresyonun dünya genelinde arttığını ve Türkiye’de de benzer bir artışın yaşandığını belirtmiştir” dedi.
‘EKONOMİK SIKINTILAR DEPRESYONU TETİKLİYOR’
Depresyonun artışının nedenlerine dikkat çeken Uzm. Dr. Özçimen, “Türkiye’de depresyon oranları, son yıllarda sosyal, ekonomik ve psikolojik faktörlerin etkisiyle artmıştır. Gelir ve eğitim düzeyi arttıkça depresyon riski azalmaktadır. Yapılan araştırma sonuçlarına göre, sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan ve metabolik sendrom gibi kronik hastalığı olan bireylerde depresyon riski, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek ve kronik hastalığı olmayan bireylere göre daha yüksektir. İşsizlik, toplumsal eşitsizlikler ve ekonomik sorunlar da stres seviyesini yükselterek depresyonun ortaya çıkmasını kolaylaştıran nörobiyolojik süreçlere neden olmaktadır. Araştırmalar Türkiye’de depresif belirtilerin yaygınlığının yüksek olduğunu, sosyo-demografik etmenler ve kronik hastalıklarla da ilişkili olduğunu göstermektedir” açıklamasında bulundu.
‘KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR’
Türkiye’de depresyonun dünya genelinde olduğu gibi kadınlarda, erkeklere göre daha sık görüldüğünü ve yaş ile birlikte de yükseliş gösterdiğini dile getiren Uzm. Dr. Özçimen, “Eğitim düzeyi açısından üniversite ve üzeri eğitimi olanlarda depresyon daha az görülmektedir. Yine araştırmalar sonucuna göre evli olmayan ve boşanmış bireylerin depresyona yakalanma riski evlilere kıyasla daha yüksektir” ifadelerini kullandı.
KIŞ DEPRESYONUNA DİKKAT
Kış depresyonunun, mevsimsel bir duygudurum bozukluğu olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Özçimen, şu ifadeleri kullandı:
“Mevsimsel depresyon, belirtilerin aynı dönemde; genellikle sonbahar ve kış aylarında başlayıp, aynı dönemde; genellikle ilkbahar ve yaz aylarında bitmesi ile karakterizedir. Kışın gün ışığının azalması insan vücudunda bazı biyolojik ve kimyasal değişikliklere yol açar ve ruh hali değişikliklerine neden olabilir. Kış depresyonunun neden ortaya çıktığı kesin olarak bilinmemekle beraber güneş ışığının azalmasının, uyku düzeni ve ruh hali üzerinde doğrudan etkili olan melatonin ve serotonin gibi bazı beyin kimyasallarının dengesini bozduğu düşünülmektedir. Azalan güneş ışığı, melatonin üretiminin artmasına ve serotonin seviyelerinin düşmesine neden olabilir. Bu durum da yorgunluk ve depresif duygulara sebep olabilir. Kış aylarında D vitamini eksikliği de yaygın görülür ve depresyon belirtilerini tetikleyebilir. Soğuk havayla azalan sosyal etkinlikler ve fiziksel aktiviteler de kış depresyonunu tetikleyebilir. Bu faktörlerin farkında olmak, kış depresyonunun nedenlerini daha iyi anlayarak önlem almamıza yardımcı olabilir”
AİLE VE ARKADAŞ DESTEĞİ KRİTİK
Depresyona iyi gelen süreçleri değinen Özçimen, “Depresyon, kişinin kendi çabasıyla üstesinden gelmesi zor olabilen ruhsal bir hastalıktır ancak profesyonel tedavi ile birlikte bazı kişisel yöntemler iyileşme sürecine yardımcı olabilir. Doktorun önerdiği ilaçları düzenli almak, terapi seanslarına katılmak tedavide esastır. Depresyon hakkında bilgi sahibi olmak, kişinin durumunu anlamasına ve bununla nasıl başa çıkacağına dair yöntemler geliştirmesine yardımcı olur. Ayrıca, aile ve arkadaş desteğini almak, durumu onlarla da paylaşmak yardımcı olabilir. Alkol ve uyuşturucu gibi maddelerden uzak durmak, depresyon belirtilerini yönetmede çok önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak, daha önceden zevk alınan aktiviteleri düzenli yapmaya çalışmak, dengeli beslenmek ve yeterli uyku da depresyonla mücadelede etkilidir” dedi.
DEPRESYONDA TEDAVİ SÜRECİ
Son olarak tanı ve tedavi yöntemlerine dair değerlendirmelerde bulunan Uzm. Dr. Özçimen, “Depresyon tanısı, doktor tarafından yapılan fizik muayene, laboratuvar testleri ve psikiyatrik değerlendirmelerle konur. Depresyon çoğunlukla tedaviye iyi yanıt veren ruhsal bir hastalıktır. Tedavide en etkili yaklaşım ilaç tedavisi ile birlikte psikoterapi müdahaleleri entegre etmektir. Dirençli vakalarda veya intihar riski halinde hastanede yatarak tedavi ve EKT (elektrokonvulzif tedavi) de uygulanabilmektedir. Depresyon tedavi edilmezse, kişinin hayat kalitesini ciddi şekilde bozabileceği ve daha ağır ruhsal sorunlara yol açabileceği unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.
Kaynak: DHA
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***