Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (HÜR-SEN) tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde yapılan açıklamada, “Yapılan 3600 ek gösterge düzenlemesi birçok memur yönünden eksik bırakılmış, kamuda hiyerarşik yapı bozulmuştur. Bu sebeple, tüm kamuyu kapsayan bir ek gösterge düzenlemesi de hızla yapılmalıdır. Memurların maaş dışında kalan tazminatları, ek ödemeleri ile seyyanen ödemeler emekliliğe yansıtılmadır” denildi.
HÜR-SEN tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılması, gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesi, ilave ek ödemelerin emekli memurlara yansıtılması ve yetersiz kalan zam oranlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı.
Hürriyetçi Büro-Sen Genel Başkanı ve HÜR-SEN Mali Sekreteri Harun Gül, vatandaşların ağır bir ekonomik kriz ile karşı karşıya kaldığı vurgulanırken, “Ekonomik krizin sebebi vatandaş değil, iktidarın yanlış uygulamalarıdır. Ancak hesap memura, emekliye, işçiye, dar gelirliye ödetilmek istenmektedir” denildi.
TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerinin, yaşanan hayat pahalılığı ile alakası olmadığı söyleyen Gül, “TÜİK pembe bir dünyada yaşarken, emekli, memur kapkara ekonomik şartlarda yaşamaktadır. Bağımsız kuruluşların açıkladığı enflasyon ile TÜİK arasında neredeyse iki kat fark bulunmaktadır” diye konuştu.
“Alım gücünüz ne kadar düşmüş olursa olsun…”
TÜİK’e göre yıllık enflasyonun yüzde 47,90, ENAG’a göre yüzde 86,70 olduğunu hatırlatan Gül, şöyle konuştu:
“Memur, emekli ve diğer çalışanların gelirleri, çarşı pazar enflasyonu ne olursa olsun ve alım gücünüz ne kadar düşmüş olursa olsun, TÜİK enflasyonuna göre artış yapılacaktır. Konfederasyonumuz tarafından yapılan ankete göre, ankete katılanların yüzde 97,5’i TÜİK’in açıkladığı rakamlardan daha fazla enflasyon olduğuna inandığını, Yüzde 90,1’i aldığı maaş ile tasarruf yapma imkanı bulamadığını belirtmiştir.
“Halkımızın gerçek ekonomik durumunu iktidar dahil bilmeyen yok”
Yine aynı ankete göre memurların yüzde 85,6’sı kredi ve kredi kartı borçlusudur. Maalesef Memur, emekli ve halkımızın gerçek ekonomik durumunu iktidar dahil bilmeyen yoktur, ama bunun tedbirini alacak bir irade de ortada görülmemektedir.
Memurların alım gücü ise hızla düşmektedir. İktidar ise gerçekte olmayan pembe tabloyu sergilemeye devam etmektedir. Açıklanan enflasyon verilerine göre ocak ayında memur ve memur emekli maaşlarına yüzde 12 civarında bir artışı yapılacaktır.
TÜİK’in enflasyon rakamları ile tahkim edilmiş, bu zam politikası ile, memur, emekli ve işçiler açlık ve yoksulluk sınırı altında maaşa mahkûm edilmektedir. Bu kafa ile devam edildiği sürece, 2025’in, 2024’den daha iyi olmayacağı açıktır.
“Memur emeklileri 18 aydır eksik maaş almakta”
11 Mayıs 2023 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘En düşük memur maaşını 22 bin TL seviyesine yükseltiyoruz. Maaşlardaki bu artışları otomatik olarak memur emeklilerimize de yansıtıyoruz. Milletimize hayırlı olsun.’ Açıklamalarına rağmen vaat edilen ek ödeme 15 Temmuz 2023’ten itibaren yani 18 aydır memur emekli maaşlarına yansıtılmamıştır. Yani memur emeklileri 18 aydır eksik maaş almaktadırlar.
”2025 yılında memur ve emeklilere aynı oranda bir artış yapılmalı”Mademki, devlet
2025 yılında alacağı harç ve benzeri alacaklarını yüzde 43.93 olarak artıracak o halde, yüzde 6’lık Toplu Sözleşme zammı ve üzerine gelecek olan enflasyon farkı da hesap edilerek 2025 yılında memur ve emeklilere aynı oranda bir artış yapılmalıdır. Bu durumda refah payı yüzde 32 oranında olacaktır. Bu oran 2025 Ocak ayında yüzde 16, 2025 temmuz ayında yüzde 16 olarak 2 taksit halinde ödenebilir.
Emin olun bu artışın yapılması halinde dahi, memur ve emeklilerimizin 5 yıl önceki alım gücüne erişmesi yine de mümkün olmayacaktır. Bu yapıldıktan sonra, her yıl düzenli olarak belirlenecek oranda refah payı artışı ödenmeye devam edilmelidir.
Şu an 12 bin 500 TL olan en düşük emekli aylığı ise, 1 asgari ücret ile eşitlenmelidir. Yapılan 3600 ek gösterge düzenlemesi birçok memur yönünden eksik bırakılmış, kamuda hiyerarşik yapı bozulmuştur. Bu sebeple, tüm kamuyu kapsayan bir ek gösterge düzenlemesi de hızla yapılmalıdır. Memurların maaş dışında kalan tazminatları, ek ödemeleri ile seyyanen ödemeler emekliliğe yansıtılmadır” (ANKA)