6 Şubat depremleri sırasında sivil toplum örgütlerinin de büyük kayıplar verdiği Hatay’da, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi (STGM), sivil toplum örgütleri için bir dayanışma ofisi açtı. Hatay’ın en çok hasar görmüş bölgelerinden biri olan Kurtuluş Caddesi üzerinde nadir ayakta kalmış tarihi yapılardan birinde açılan ofis, yıkımın ortasında direnme inadının ve gelecek umudun sembolü olarak tanıtıldı. Çalışma ve toplantı odaları olan buluşma mekânında, başta kent konseyi olmak üzere, kentteki bütün sivil toplum örgütleri bir araya gelebilecek ve STGM’nin sunduğu teknik desteklerden yaralanabilecekler. Ayrıca ofis düzenli kültür sanat buluşmalarının da adresi olacak.
Öntürk: Sivil toplum örgütleri her zaman şehrin geleceğine yön veriyor
19 Aralık Perşembe günü yapılan açılışa Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, Antakya Belediye Başkanı İbrahim Naci Yapar, Defne Belediye Başkanı Halil İbrahim Özgün, Hatay Barosu Başkanı Hatay Tut ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Öntürk, törende yaptığı konuşmada sivil toplum örgütlerinin şehrin hayatındaki öneminin altını çizdi ve “STÖ’lerin güçlü olmasını önemsiyorum. Sadece afet zamanlarında değil, her zaman şehrin geleceğine yön veren kuruluşlardır. Kentimiz yeniden ayağa kalkarken böyle bir merkezin açılması beni ayrıca mutlu etti” diye konuştu.
Ossowski: Dayanışma ve iş birliği öncelikli
Büyükelçi Ossowski de konuşmasında dayanışmanın gücüne şu sözlerle değindi:
“Burada nasıl bir dayanışma sergilediğinizi görmek memnuniyet verici. Bugün bu ortak direnci ve dayanışma gücünü nasıl geliştirebileceğimize odaklanmalıyız.”
Dayanışmanın Sembolleri: Mozaiğin kalbindeki zeytin ağacı
Açılışta dayanışmayı simgeleyen “Dayanışma Mozaiği” çalışması da tanıtıldı. Mozaiğin odak noktasında yer alan zeytin ağacı barış, bilgelik ve direnci temsil ediyor. Seramik sanatçısı Elif Kocaoğlu Kültekin, bu sembolü şu sözlerle anlattı:
“Kökleri derinlere uzanan zeytin ağacı, dayanıklılığı ve güçlü bağları simgeliyor. Biz de bugün burada bu sembolü mozaiğimizin kalbine yerleştiriyoruz. Amacımız, zeytin ağacı gibi birbirimize sıkıca bağlanmak ve birlikte güçlenmek.”
Katılımcılar da mozaiğe sembolik katkıda bulunarak dayanışma sürecine destek verdi.
Afet yönetiminde güçlü iş birliği
STGM Yönetim Kurulu İkinci Başkanı Ayzen Atalay, açılışta yaptığı konuşmada merkezin hem ulusal hem de uluslararası STÖ’ler için bir buluşma ve dayanışma noktası olacağını belirtti. Atalay, şunları söyledi:
“Antakya Ofisimizin bir avlusu var. Avlu, evin kalbidir. Yaşamın ortaya çıktığı, nesillerin bir araya geldiği bir sığınağı temsil eder. Bir toplanma ve dağıtım mekanıdır. Gökyüzüne açık bu mekanlar, ev halkının ışık ve hava aldığı alandır. Avlu zeminlerinde mozaikler bulunur. Ortak avlu alanı, etkileşimi ve bağlantıyı teşvik ederek bir aidiyet ve ortak sorumluluk duygusu yaratır. Bu topluluk duygusu özellikle kriz zamanlarında önemli olabilir, destek ve dayanıklılık için bir alan sağlar. İşte biz de bugün Ofisimizi “Hepimizden bir parça” taşıyan avlumuzla açıyoruz.”
Antakya Ofisi, Avrupa Birliği’nin desteklediği “Afet Risk Yönetiminde Sivil Toplum Örgütlerinin Kapasitesinin Desteklenmesi Projesi” kapsamında açıldı. 30 ay sürecek proje; dayanışmayı büyütmeyi, uluslararası standartları afet risk yönetimine entegre etmeyi ve iklim değişikliği gibi kritik konularda iş birliğini güçlendirmeyi hedefliyor.
Türkiye’nin afet riskindeki yeri
Dünya Risk Haritası 2023 verilerine göre Türkiye, afet riski sıralamasında dünyada 30. sırada yer alıyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) verilerine göre ise 1900 yılından bu yana Türkiye’de 77 büyük deprem meydana geldi. Her yıl binlerce can kaybı ve ciddi yapısal hasarın yaşandığı bu gerçekler ışığında STGM’nin Türkiye’de sivil toplum örgütlerinin afet risk yönetim kapasitelerini artırma çalışmalar büyük bir anlam taşıyor.