Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

‘Rojava’daki direniş Ortadoğu’nun geleceği için hayati önemde’


RIHA – Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşam alanlarını hedef alan saldırıların da direnişin de sürdüğünü belirten gazeteci Argeş Vîyan, “Halkların geleceği sahadaki direnişe bağlı. Rojava’daki direniş Ortadoğu’nun geleceği için hayati önemde” diyerek ortak mücadele çağrısı yaptı.   

Türkiye ve bağlı Suriye Milli Ordusu’nun (SMO), Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırıları devam ediyor. Bölgedeki gelişmeleri takip eden gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, 19 Aralık’ta Tişrîn Barajı ve Sirîn beldesi arasındaki yolda Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile hedef alınarak katledildi. 

 

Gazeteci Argeş Vîyan, saldırılar, geliştirilen direniş ve uluslararası güçlerin tavrına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

HEDEF KOBANÊ 

 

Şam yönetiminin Heyet Tehrir el Şam’a (HTŞ) karşı direnmeden mevzileri bırakmasına dikkat çeken Vîyan, Halep’in Eşrefiye ve Şêx Meqsûd mahallelerinde ise direnişin sürdüğünü aktardı. Vîyan, “Yaşanan saldırılarla beraber daha önce Efrîn’den göç eden halk Tel Rifat’tan da çekilmek zorunda kaldı. Bugün birçok kişi Özerk Yönetim bölgelerine sığınmış durumda. Faşist AKP-MHP rejiminin içerideki çöküşüyle eş zamanlı olarak Kürt bölgelerine yönelik saldırılar hız kazandı. Bu saldırıların hedefi, Kürt halkının direniş sembolü olan Kobanê’yi işgal etmek. Ancak halkın ve direniş güçlerinin kararlılığı karşısında bu planları boşa çıktı” diye belirtti. 

 

ULUSLARARASI SESSİZLİK

 

Uluslararası Koalisyon aracılığıyla yürütülen ateşkes tartışmalarına rağmen Türkiye’nin saldırılarının devam ettiğine işaret eden Vîyan, uluslararası güçlerin bu saldırılara göz yummasını eleştirdi. Vîyan, “ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun, Türkiye’nin işgal saldırılarına sessiz kalarak bu durumu desteklediği açıkça görülüyor. Halkta bu durumdan son derece rahatsız durumda. ABD’nin Türkiye’nin saldırılarını durdurmak için harekete geçmesi gerekiyor. Ancak şu ana kadar bu yönde ciddi bir adım atılmadı. Özerk Yönetim defalarca Türkiye’ye yönelik herhangi bir saldırı girişiminde bulunmadığını ve iyi komşuluk ilişkilerini desteklediğini açıkladı. Buna rağmen saldırıların hedefi olmaya devam ediyor” dedi. 

 

‘SAVAŞ SUÇU İŞLENİYOR’

 

Türkiye’nin saldırılarının sivilleri, gazetecileri ve temel yaşam alanlarını hedef aldığını belirten Vîyan, bölgede gazetecilere yönelik saldırıların giderek arttığının altını çizdi. Son olarak gazeteci arkadaşları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in haber takibi sırasında SİHA ile hedef alınarak katledildiğini hatırlatan Vîyan, şunları belirtti: “Bu durum Özgür Basın’a yönelik saldırıların geldiği boyutu açıkça ortaya koyuyor. Uluslararası kurumlar bu saldırılara tepki göstermeli. Gazetecilerin haber takibi sırasında hedef alınması, açıkça bir savaş suçudur. Türkiye destekli grupların ahlaki hiçbir sınır tanımadığı, sahadaki saldırılarla da net bir şekilde görülüyor. Saldırılar özellikle Tişrîn ve Qareqozaq bölgelerine yoğunlaşıyor. Bütün teknik desteğe rağmen bölgenin kontrolü hala Özerk Yönetim’in elinde. Direniş güçlerinin ciddi hazırlıklar yaptığını ve saldırılara karşı koyduğunu görüyoruz. Kürt halkı ve dostları, Kuzey ve Doğu Suriye’nin statüsünü korumak için büyük bir sorumlulukla hareket ediyor. Bu saldırılar sona erene kadar ve bölgenin statüsü güvence altına alınana kadar mücadele devam edecek. Özerk Yönetim’in oluşturduğu model, bölge halklarına huzur ve güven sağlıyor ancak çetelerin saldırıları bu ortamı yok etti. Bugün bu direniş, sadece bölge halklarının değil, Ortadoğu’nun geleceği için hayati önemdedir.” 

 

‘ÇÖZÜM TECRİDİN SONLANDIRILMASI’

 

Halkların geleceğinin sahadaki direnişe bağlı olduğunu belirten Vîyan, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara karşı dört parçadaki Kürtlerin ortak mücadele etmesi gerektiğini vurguladı. Kürt sorunun demokratik çözümünün PKK Lideri Abdullah Öcalan’a 26 yıldır uygulanan tecridin sonlandırılması olduğunu söyleye Vîyan, “Tecrit, Kürt halkının iradesine yönelik bir saldırıdır. Saldırılar şuan sivil alanlara yönelik artmış durumda. Son olarak buğday ambarları hedef alındı. 300 bin ton buğday yakıldı. Bütün bunların son bulması için ulusal birlik ruhu ile mücadele edilmeli” dedi.

 

MA / Delal Akyüz

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version