Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

PORTRE | Mazen Hammada: Avrupa’da gördüğü işkenceleri kayda geçirdi, 2020’de af vaadiyle Suriye’ye döndü, kaybedildi, cesedi bulundu

PORTRE | Mazen Hammada: Avrupa’da gördüğü işkenceleri kayda geçirdi, 2020’de af vaadiyle Suriye’ye döndü, kaybedildi, cesedi bulundu


Mazen Hammada, 1977 yılında Suriye’nin Deyrizor kentinde doğmuştu. Petrol Mühendisliği okudu. Fransız çokuluslu petrol ve gaz şirketi Schlumberger’de teknisyen olarak çalışıyordu.

2011 yılında Arap Baharı sırasında Deyrizor’daki gösterilere katıldı.

Olayları telefonuyla çekip, yayınlamaya başladı. İlk kez 24 Nisan 2011’de Suriye istihbaratı tarafından tutuklandı. Bir hafta sonra serbest bırakıldı. Aynı şubede 29 Aralık 2011’de ikinci kez tutuklandıktan ve iki hafta gözaltında tutulduktan sonra Şam’a gitmeye karar verdi.

Mart 2012’de Suriye ordusunun abluka altına aldığı bir mahalleye 55 paket bebek maması sokmaya çalışırken, iki yeğeni ile birlikte tutuklandı.

Mezzeh Askeri Havaalanı’ndaki hava kuvvetleri istihbarat servisinin şubesine getirildiler. Tutuklanmasından iki hafta sonra, “kırk fitten biraz daha uzun ve yirmi fit genişliğinde küçük bir hangarda” 170 mahkumla birlikte tutuldu.

Hamada işkence altında terörist olduğunu, silah bulundurduğunu ve hükümet askerlerini öldürdüğünü itiraf etmeye zorlandı. İtiraf etmeyi reddettiğinde, ajanlar gelip ona işkence yapmak üzere çağrıldı. Dövüldü ve bileklerinden asıldı. Acısını hafifletmek için, göstericileri korumak için silah bulundurduğunu kabul eden zorla bir itirafname imzalamayı kabul etti, ancak herhangi bir suç işlediğini kabul etmeyi reddetti. Daha sonra başka bir sorgu odasına nakledildi ve burada soyularak cinsel tacize uğradı. Bu işkenceden sonra tüm belgeleri imzaladı.

2013’ün başında hastalandı ve diğer tutuklular tarafından “mezbaha” olarak adlandırılan 601 numaralı askeri hastaneye götürüldü. Hastaneye götürülürken Hamada fiziksel saldırıya uğradı. Kendisine adını unutması söylenmiş ve ona “1858” numarası verilmişti.

Orada tutukluların işkenceyle öldürüldüğünü, cesetlerin tuvaletlerde yığıldığını ve hastane personelinin hastaları öldüresiye dövdüğünü gördü. Hamada, doktorun tutukluluğuna geri dönmesi için yalvardı.

Mezzeh havaalanında tutuklu bir doktor tarafından bir ay boyunca tedavi edildikten sonra 1 Haziran 2013’te Kabun askeri polisine, 5 Haziran 2013’te de yaklaşık iki ay kalacağı Adra Cezaevi’ne nakledildi.

 Mazen sonunda terörle mücadele mahkemesine çıkarıldı, mahkeme de 3 Eylül 2013’te serbest bırakılmasına karar verdi.

Hamada, 1 yıl 7 ay süren tutukluluğu sırasında şiddetli işkence gördü. Fiziksel, zihinsel ve cinsel istismara maruz kaldı. Çocuk sahibi olmayı imkansız kılan genital yaralanmalar da dahil olmak üzere kalıcı fiziksel ve psikolojik yaralalar aldı.

Birlikte gözaltına alındığı iki yeğeni gözaltında öldü.

Serbest bırakıldıktan sonra Suriye’den ayrılmaya karar verdi ve Hollanda’ya sığınma talebinde bulundu.

Hollanda’da katıldığı yayınlarda ve STK etkinliklerinde Esad rejimi hapishanelerindeki işkenceleri anlattı.

Lahey Adalet Divanı’nda tanıklık yaptı.

Arkadaşları ve ailesine göre Hamada hem fiziksel olarak işkencenin sonuçlarından hem de psikolojik olarak bir geleceğinin olmamasından dolayı çok acı çekti.

Hamada, Hollanda’da verdiği ifadenin, röportajın Suriye’de hala tutuklu bulunan insanlara yardım etmemesinden rahatsızdı.

Önemli mali sorunları da vardı.

Sonunda Hamada arkadaşlarıyla ilişkisini kesti.

Bu sırada Esad rejimine yakın Suriye büyükelçiliğinden birilerinin ona yaklaştığı ve aralarında yakınlarının da olduğu tutukluları serbest bırakma ve af vaatleriyle Suriye’ye gelmeye ikna ettiği anlaşılıyor.

Hamada, gitmeden önce bazı arkadaşlarına başkalarını kurtarmak için kendini feda etmeye hazır olduğunu yazdı.

Berlin’e giderek büyükelçilikten pasaport ve vize aldı. 23 Şubat 2020’de Şam havaalanına indiğinde yeniden gözaltına alındı.

Dört yıldır kendisinden haber alınamıyordu.

Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinden sonra cesedi bir teoriye göre Suriye rejiminin kontrolündeki hastanelerden birinde, birine göre ise Sedyana Cezaevi’nde bulundu.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version