Müzeyyen YÜCE
İSTANBUL – Aile sağlığı merkezi çalışanları, 1 Kasım’da yürürlüğe giren Aile Hekimleri Sözleşme ve Yönetmeliği’nin ‘geri çekilmesi’ talebiyle ikinci kez iş bırakma eylemi başlattı.
Türk Tabipleri Birliği (TBB) ile sağlık alanında faaliyet gösteren sendika ve derneklerin oluşturduğu 14 örgütün çağrısıyla kasım ayında Türkiye genelinde üç gün iş bırakan aile hekimleri, şimdi de 2-6 Aralık tarihleri arasında beş günlük iş bırakma eylemi yapıyor.
Hekimlerin ve meslek örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen bir aydır yürürlükte olan tartışmalı yönetmeliğin, çalışma ve özlük haklarında ciddi kayıplara neden olacağı ifade edilirken, aile sağlığı merkezlerinden (ASM) istifa edecek olan sağlıkçı sayısının giderek artacağı öngörülüyor.
‘AİLE HEKİMLİĞİ YÖNETMELİĞİ NE GETİRİYOR?’
Peki, uygulamaya konulan yönetmelik ne getiriyor, neden eleştiriliyor?
Söz konusu yönetmeliğe göre aile hekimleri, ödeme katsayılarında yapılacak değişiklik ve performans kotalarının artırılmasıyla yüksek maaş kesintileri ile karşı karşıya kalacak. Yönetmelikte hekimlerin performansa dayalı teşvik alabilmesi için, kendilerine kayıtlı kişilerin yılda en az iki defa ASM’ye başvurması gerekiyor. Eğer bir kişi kayıtlı bulunduğu ASM’ye gitmek yerine yılda yediden fazla başka bir sağlık kurumuna müracaat ederse, aile hekimi teşvikten faydalanamıyor. Yani tahmini olarak kendisine kayıtlı nüfusun yarısının, ASM’lere başvuru yapmaması durumunda aile hekiminin maaşından tavan ücretin yüzde 42’si kesilecek. Yönetmelikteki hiçbir şartı yerine getiremeyen hekimin maaşından ise sağlık emekçilerine göre 30-40 bine kadar bir kesinti söz konusu olacak.
‘AĞRI KESİCİ, ANTİBİYOTİK YAZIMINA KOTA’
Yönetmelik aynı zamanda aile hekimlerinin antibiyotik, ağrı kesici ve mide koruyucu gibi ilaçları yazmasına da sınırlama getiriyor. Bir hekim, belirlenen bu ilaçları bulunduğu il ortalamasının üzerinde bir miktarda yazarsa yine teşvikten yararlanamıyor. Yani bir hekimin söz konusu ilaçları belirlenen kotanın üstünde yazması halinde maaşlarında kesintiye gidiliyor.
HEKİMLERİN KAYITLI HASTA SAYISINDA DEĞİŞİKLİK
Aile hekimleri kendilerine kayıtlı hasta sayısına göre maaş alıyor. Uygulamaya konulan yönetmelik ile birlikte hekimlerin 4 bin kayıtlı hasta sayısı, 3 bin 500 hastaya düşürüldü. Bu durum hekimlerin maaşlarında düşüşe yol açarken, kayıtlı hasta sayısında bir azalma sağlamıyor.
‘NE KADAR ÇOK HASTA BAKARSA O KADAR ÇOK KAZANACAK’
Ayrıca yönetmeliğe göre hekimin teşvik alabilmesine yeni bir şart daha getirildi. Hekimlerin kendilerine kayıtlı hastaların tansiyon, şeker, obezite, yaşlılık gibi başlıklarda düzenli takibinin yapılması öngörülüyor. Aksi takdirde hekimler teşvik alamayacağı gibi sözleşme feshiyle de karşı karşıya kalacak. Yönetmelikte ayrıca hekimler için günlük hedef muayene sayısı 75 olarak belirlendi. Bu da hekimlerin ne kadar çok hasta bakarsa o kadar çok kazanacağı anlamına geliyor.
‘YÖNETMELİK SAĞLIĞIN PİYASALAŞMASINA HİZMET EDİYOR’
Söz konusu yönetmeliğin sağlığın piyasalaşmasına hizmet ettiğine ve mesleki özerkliğe müdahale olduğuna dikkat çeken Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK) Sekreteri Dr. Sibel Uyan, yönetmeliğin aynı zamanda iş güvencesine de bir tehdit oluşturduğunu söylüyor:
“Bu yönetmelik birinci basamağın, koruyucu sağlık hizmeti olmasına karşı bir müdahaledir. Aynı zamanda sağlık çalışanlarının güvencesiz ve kadrosuz istihdamına sebep olmaktadır. Performans, teşvik ve özelleştirme sağlık alanında uygulanamaz. Sağlığın parayla satılması demek; yenidoğan yoğun bakımlarındaki ölümler demek. Bu yönetmelik, özel sağlık sistemine yönlendirmekten başka bir şeye hizmet etmiyor.”
‘SAĞLIKTA KALİTE DÜŞECEK, HEKİMLERİN ÖZLÜK HAKLARI ZARAR GÖRECEK’
Hekimler, bir yandan maaşlarında yüksek oranda kesintilere yol açan bir yandan da teşvik sistemi getiren yönetmeliğin sağlığa dair var olan sorunları daha da derinleştireceği görüşünde.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Dr. Gökhan Erdoğan’a göre de yönetmelik ile hem vatandaşa sunulacak sağlık hizmetinin kalitesi düşecek, hem de aile hekimlerinin özlük hakları büyük zarar görecek. Erdoğan, “Aile hekimliği sözleşmeleri tamamıyla mevcut idarenin insafına bırakılmakta olup iş güvencemiz elimizden alınmak istenmektedir” diyor.
‘SAĞLIK BAKANI EN SON NE ZAMAN AİLE HEKİMİNE GİTMİŞ?’
Yönetmelik herhangi bir sağlık sorunu olmasa dahi kendilerine kayıtlı kişilerin 6 ayda bir ASM’lere başvurmasını zorunlu kılıyor. Erdoğan bu durumun hekimler üzerinde baskı oluşturacağını ve ciddi maaş kesintilerine yol açacağını belirtiyor ve ekliyor:
“Vatandaşların hastaneye başvuru sayısının artması veya aile hekimleri tarafından sevk edilmesi durumunda bile aile hekimlerine maaş kesintisi yapılacak. Bu durum hekim üzerinde baskı oluşturacağı için hastanın ihtiyacı olan bölümlere ulaşması engellenecektir. Sağlık Bakanına soruyoruz; en son ne zaman aile hekimine gitmiş? Her 6 ayda bir aile hekimine uğruyor mu?”
‘4 BİN KAYITLI KİŞİDEN 2 BİN 600’Ü SON 6 AYDIR MUAYENE GELMEDİ’
Kendisine kayıtlı 4 bin kişi olduğunu kaydeden Dr. Erdoğan, bunların 2 bin 600’ünün son altı aydır muayeneye gelmediğini ifade ediyor:
“Yarısından fazla bir rakama tekabül ediyor. Sağlıklı olan bir kişi neden aile hekimliğine başvursun. Başvurmak zorunda da değil zaten. Mesela camiye gitmeyen cemaat yüzünden imamın maaşı kesiliyor mu? Ya da okula gitmeyen öğrenci yüzünden öğretmenin maaşı… Ancak bu kişiler ASM’lere başvurmuyor diye benim maaşımdan ücret kesintisi yapılıyor. İlk aşamada ASM’lere başvuru yapmayan kişiler nedeniyle de aile hekimlerinin maaşında yüzde 20’lere varan kesintiler öngörülüyor.”
‘KIŞKIRTILMIŞ SAĞLIK TALEBİNİN FATURASI HEKİMLERE KESİLİYOR’
TTB’den Dr. Sibel Uyan’a göre de sağlıklı bireylerin 6 ayda bir ASM’de muayeneye zorlanması veri toplama amacına hizmet ediyor. Aile hekimlerinin, Sağlık Bakanlığı’nın veri toplayıcısı olmadığına dikkat çeken Uyan, itirazını,
“Hastalık Yönetimi Platformu, kronik hastalık takibi diyerek bize dayatılan ancak sigorta şirketlerine veri hazırlamaktan öteye gitmeyen bir program. Bu yönetmelikle de program veri toplamaktan başka bir işe yaramıyor. Kronik hastalıklara dair zaten gerekeni yapıyoruz. Bakanlık, ‘hekiminizi seçebilirsiniz’ diye bir seçenek sunuyor insanlara. Şimdi ise bu kışkırtılmış sağlık talebinin faturasını aile hekimlerine kesiyor. Sonuç olarak ben hasta olmayan bir kişiyi neden altı ayda bir çağırayım?” sözleriyle yapıyor.
KOTANIN ÜSTÜNDE ANTİBİYOTİK VE AĞRI KESİCİ MAAŞ KESİNTİSİ NEDENİ
Yönetmelik ile aile hekimlerinin antibiyotik, mide koruyucu ve ağrı kesici gibi ilaçları yazmasına da kısıtlama getirildiğini hatırlatarak, buna uymayan aile hekimlerinin maaşlarından kesinti yapılacağını söyleyen Gökhan Erdoğan, “Hastasına uygun tedaviyi yapmak isteyen aile hekimlerinin bakanlık tarafından cezalandırıldığını belirten Dr. Gökhan Erdoğan, “Bu hasta ile doktoru karşı karşıya getirecek. Hekimin tedavisine bile müdahale edilen bir ortamda halkın nitelikli sağlık hizmetine ulaşması mümkün olmayacaktır” diyor.
‘MESLEK ONURUMUZA YAPILMIŞ BİR SAYGISIZLIK’
Erdoğan, yönetmelikte yer alan aile hekimlerinin ödemelerinin hastaların verdiği yıldızlara göre belirlenecek olmasına da itiraz ediyor. “Hasta memnuniyetinde il ortalamasının altında kalırsak da teşvik verilmiyor” diyen Erdoğan, “Tarafımıza yapılacak ödemelerin verilecek yıldızlara bağlanmasını meslek onurumuza yapılmış bir saygısızlıktır. Aynı zamanda ilaçları yazılmayan hastalar elbette memnun olmaz” ifadelerine yer veriyor.
‘BAKAN BÖYLE GİDERSE SİSTEMİ YERLE BİR EDECEK’
Dr. Gökhan Erdoğan’a göre yeni yönetmelikle hekim başına düşen nüfus 4 bin kişiden 3 bin 500 kişiye düşürülse de bu durum yeni iş yükleri ve kağıt üstünde azalan nüfus nedeniyle hekimlerin maaşlarından yüzde 10 civarı bir kesintiyi de beraberinde getiriyor.
Erdoğan, “Kayıtlı nüfusları 3 bin 500 değil Avrupa da olduğu gibi 2 binlere düşürülmeli ancak bu yapılırken hekimler cezalandırılmamalı. Sayın Bakan sistemde sorunlar olduğunu ve düzelteceğini beyan ediyordu ama olayı yanlış anlamış olacak ki sistemi düzeltmek değil böyle giderse “sistemi yerle bir edecek” diye konuşuyor.
YÖNETMELİK SONRASI İSTİFALAR BAŞLADI: ‘BU İŞ YAPILAMAZ’ DİYORLAR’
1 Kasım’da yürürlüğe giren yönetmelik sonrası entegre merkezlerde çalışan birçok aile hekimi ve aile sağlığı çalışanının istifa ettiğine vurgu yapan Erdoğan, Bakan Kemal Memişoğlu’na 1 Kasım 2024 itibariyle sağlık merkezlerinden kaç aile hekimi ve aile sağlığı çalışanının istifa ettiğini sordu.
TTB’den Sibel Uyan da özellikle hemşire ve ebelerin yoğunlukla olduğu sağlık çalışanlarının istifa etmeye başladığına dikkat çekiyor:
“Ebe hemşire arkadaşlarımız bu yönetmelikle beraber yok sayılan kesim olarak karşımıza çıkıyor. Hekimlerden emeklilik hakkı olanlar da düşünmeden emekliliğe ayrılıyorlar. Bu iş yapılamaz diyorlar.”
‘GEREKİRSE SÜRESİZ İŞ BIRAKIRIZ’
Hekimler ‘eziyet yönetmeliği’ olarak niteledikleri düzenleme geri çekilene kadar eylemlerini sürdüreceklerini, gerekirse süresiz iş bırakacaklarını açıkladılar. Hekimlerin yönetmeliğe karşı talepleri şu şekilde:
1. Aile Sağlığı Merkezlerinin donanım ve altyapısı kamu tarafından sağlanmalı.
2. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği bir sistem oluşturulmalı, hekim başına düşen nüfus 2 bini aşmamalı.
3. Güvencesiz ve kadrosuz istihdama son verilmeli; sağlık çalışanlarına insanca yaşayabilecekleri bir ücret ödenmeli.
4. Sağlıkta şiddeti önleyecek etkin ve caydırıcı düzenlemeler yapılmalı.
5. Performansa dayalı ücretlendirme sistemine son verilerek, çalışma koşulları iyileştirilmeli.
***Kaynak: Artı Gerçek***
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***