İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Devletin kurum ve organlarını aşağılama” ve “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla başlattığı soruşturma kapsamında Ankara’da dün akşam gözaltına alınan gazeteci Özlem Gürses, nöbetçi savcılık tarafından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Mahkeme, Gürses hakkında ev hapsi kararı verdi.
Bu sabaha karşı İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen Gürses, sabah ifadesi alındıktan sonra Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne gönderilmişti.
Dün kendisine ait Youtube kanalında yaptığı yorumda “Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtler’in olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş” dediği gerekçesiyle gözaltına alınan Gürses’in avukatı Furkan Kamalak, müvekkilinin bir dil sürçmesi sonucu yanlış anlaşıldığını söyledi.
TGC: “Meslektaşımızın bir an önce özgür bırakılmasını istiyoruz”
Gürses’e dönük gözaltı işlemine basın meslek örgütleri de tepki gösterdi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) haksız ve hukuksuz olarak gözaltına alınan ve tutuklanan tüm gazetecilerle dayanışma içinde olduğunu duyurdu.
TGC Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, “Gazetecilerin sürekli gözaltı uygulamasıyla baskı altına alınmaya, sindirilmeye çalışılması halkın haber alma hakkının engellenmesidir. Son olarak gazeteci Özlem Gürses, sosyal medya kanalında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hakkında kullandığı sözler dolayısıyla ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçundan hakkında resen başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Meslektaşımız çağrılsa ifade vermeye giderdi. Meslektaşımızın bir an önce özgür bırakılmasını istiyoruz” dendi.
Basın Konseyi: “Özlem Gürses’e uygulanan işlemin gazetecilere baskı ve yıldırma amacı taşıdığı görülmektedir”
Basın Konseyi de Gürses’in hakkında soruşturma başlatılarak gözaltına alınmasının gazetecilere dönük baskının göstergesi olduğunu vurguladı.
Yapılan açıklamada, “Gazetecilik ödülünü almak üzere Ankara’da kaldığı otelde, annesinin yanında gözaltına alınarak karayoluyla gece yarısı İstanbul’a getirilen Özlem Gürses’e uygulanan işlemin, gazetecilere baskı ve yıldırma amacı taşıdığı görülmektedir. Her zaman gazetecilik yapan başarılı meslektaşımızın yayınında yanlış bir anlaşılma olduğu düşünülüyorsa, evine döndükten sonra ifadesine başvurulabilecekken, böylesi zorlayıcı ve adeta öncelikle cezalandırıcı yöntemlerin uygulanması kabul edilemez” ifadeleri kullanıldı.