Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Depremde 69 kişiye mezar olan Hacı Ömer Apartmanı davasında ara karar: Yeni bilirkişi raporu hazırlanacak

Depremde 69 kişiye mezar olan Hacı Ömer Apartmanı davasında ara karar: Yeni bilirkişi raporu hazırlanacak


Serbest Görüş Haber Merkezi

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde 69 kişinin yaşamını yitirdiği Hacı Ömer Apartmanı davasında ikinci duruşma görüldü. Mahkeme heyeti, müşteki avukatlarının yeniden bilirkişi raporu alınması yönündeki talebini kabul ederek, bir sonraki duruşmayı 5 Mart 2025 tarihine erteledi.

Kahramanmaraş’ın Şazibey Mahallesi’nde bulunan Hacı Ömer Apartmanı 6 Şubat depremlerinde yıkıldı. Enkaz yığınına dönen binada 69 kişi yaşamını yitirdi ve 4 kişi de yaralandı. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, Hacı Ömer Apartmanı’nı yapan kooperatifin yönetim kurulu üyeleri; Tevfik Tepebaşı, Atilla Öz, Çetin Kurt, İsmet Koyuncular ve Süleyman Kemal Duyar hakkında, “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan dava açtı. 

Davanın ikinci duruşması Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya başka bir suçtan tutuklu ve bu dosyadan tutuksuz sanıklar Tevfik Tepebaşı, Atilla Öz ve Çetin Kurt, SEGBİS aracılığıyla katıldı. Diğer tutuksuz sanıklar İsmet Koyuncular ve Süleyman Kemal Duyar’ın katılmadığı duruşmaya, depremde yakınlarını kaybedenlerin aileleri ile taraf avukatları katıldı. Müşteki avukatlarından edinilen bilgiye göre duruşmada ilk olarak sanıklara söz verildi. 

“Teknik bilgisi olmayan birinin binanın yıkımından sorumlu tutulması mümkün değildir”

Sanık Tevfik Tepebaşı savunmasında, “29 yıl önce yapılmış bir inşaattı. Ben kooperatif başkanıyım. Baştan sona bina ruhsatlıdır. Biz de bu binada yıllarca oturduk bu sitede bir çok yakınımı kaybettim. İki resmi belge birincisi tapu belgesidir. Veriliş nedeni kooperatiftir. Tapuda alım satım yoktur. Harçlar ödenmemiştir. Üye olarak hepimizin elinde iki resmi belge vardır. Birinci tapudur. Noterce tasdikli tapu müdürlüğü tarafından verilmiştir. Veriliş nedeni kooperatifin ferdileşmesidir. İkincisi yapı kullanma izin belgesidir. İnşaatı yapan teknik personelin idari amirlerin imzaları vardır. Yaptıklarından sorumlu olduğunun belgesidir. Belediyece verilen bu belgede yaptıran bölümünde müteahhit yazmıyor. Mal sahibi yazıyor. Teknik bilgisi olmayan birinin binanın yıkımından sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu nedenle beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.

“Binayı Tepebaşı ve Öz yaptı”

Sanık Atilla Öz de savunmasında “Benim bu apartmanla ilgim yoktur. Ben hiçbir yönetim kuruluna katılmadım” dedi. Sanık Çetin Kurt ise beraatini talep etti. Müştekilerin avukatı Naim Feyzullah Eminoğlu, söz alarak sanık Kurt’un ifadelerinin çelişkili olduğunu belirterek, “Savcılık sorgusunda binanın müteahhidinin Tevfik Tepebaşı ve Atilla Öz olduğunu söylemişti. Binanın müteahhidi kim?” diye sordu. Sanık Kurt, “İkisi birlikte dolaşıyordu, ikisi ortak yaptı, resmi evrakta adı var mı yok mu bilmiyorum” dedi.

“Binayı müteahhit sıfatıyla Tepebaşı’ndan aldım”

Sanıkların ardından Hacı Ömer Apartmanı’nın kapıcısı Abdullah Boz tanık sıfatıyla dinlendi. Tanık Boz beyanında, bu binadan daire aldığını ve daireyi bizzat müteahhit sıfatıyla Tevfik Tepebaşı’ndan aldığını, Tevfik Tepebaşı’nın müteahhitlik bürosu olduğunu ve oraya giderek anlaştıklarını söyledi.

“Tepebaşı” tutuklansın talebi

Müştekilerin avukatı Naim Feyzullah Eminoğlu, Tevfik Tepebaşı’nın müteahhitlik yaptığını, bu durumun artık kesinleştiğini, dosyada bulunan bilirkişi raporunda hukuka ve bilime aykırı pek çok husus bulunduğunu, Tevfik Tepebaşı’nın para kazanmak için gerekirse başkalarının yerine imza attığını, daire sattığını ve hareketlerinin AFAD 2022 İl Afet Değerlendirme Raporu da dikkate alındığında olası kast olarak değerlendirilmesi gerektiğini, tüm bu hususlar uyarınca; yeniden bilirkişi raporu alınmasını, Tevfik Tepebaşı’nın olası kasttan ek savunma alınmasını ve tutuklanmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, müşteki avukatının yeniden bilirkişi raporu alınması yönündeki talebini kabul etti. Bilirkişilere sorulması gereken hususlar için taraflara bir hafta süre verdi. Bir sonraki duruşma 5 Mart 2025 tarihinde görülecek. (ANKA)

 


Exit mobile version