Üç IŞİD’li tarafından 28 Haziran 2016’da Atatürk Havalimanı’nda 45 kişinin öldürüldüğü saldırıya ilişkin davada IŞID’lilerin çoğu hakkında beraat ve tahliye kararı verildi.
Dış hatlar terminalinde intihar saldırıları düzenlenmiş, yolcuların üzerine ateş açılmıştı. Saldırıda 163 kişi yaralanmıştı. Üç saldırgan da saldırı sırasında ölmüştü.
Dava sonucunda altı yıl önce verilen hükümler şöyleydi:
- Altı sanığa ‘anayasayı ihlal’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 45 kişiyi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan 45 kez ağırlaştırılmış müebbet; 42 kişiyi ‘tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 2 bin 202 yıl, 45 kez ‘mala zarar verme’ suçundan 402 yıl (toplamda 2 bin 604 yıl) hapis
- Altı sanığa ‘terör örgütüne üye olma’ suçundan çeşitli miktarda hapis
- Bir sanığa ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme‘ suçundan üç yıl dokuz ay hapis
- Üç sanığa ‘resmi evrakta sahtecilik’ suçundan iki yıl 6’şar ay hapis
- 26 sanığa beraat
Kararlar nihai onay için Yargıtay’a gönderilmişti.
Now TV muhabiri Alican Uludağ‘ın aktardığına göre 45 kez ağırlaştırılmış müebbete çarptırılmış altı IŞİD’li Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin kararıyla 12 Aralık’ta serbest bırakıldı.
Tahliye gerekçesi şöyle: ‘Hakkaniyete uygun adil bir cezaya hükmedilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle teşdidin (ağırlaştırmanın) derecesinde hataya düşülerek fazla ceza tayin edilmesi.’
Habertürk’ün aktardığına göre ise bu sanıklardan beşi sanık tahliye edildi, birinin tutukluluğu sürecek.
Ayrıca tüm beraat kararları da onandı.
İletişim Başkanlığı: Tahliye edilenler fail değil
İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, haber üzerine tahliye edilenler arasında saldırının faillerinin bulunmadığını duyurdu (Failler zaten saldırıda ölmüştü).
Açıklama şöyle:
“Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘Atatürk Havalimanı’nda 45 kişinin katledildiği davada terör örgütü DAEŞ üyeleri tahliye edildi’ haberinin çarpıtmalara sebebiyet verdiği tespit edilmiştir. Söz konusu haberler kamuoyunda, ‘terör saldırısının failleri serbest bırakılmış’ gibi bir algıya neden olmaktadır. Ancak tahliye edilen söz konusu altı sanık sekiz yıldır tutuklu olup saldırının faili değillerdir. Bu kişiler, örgüt üyeliği, örgütün finansı gibi suçlardan yargılanmaktadırlar. Altı sanığa isnat edilen suçlar yönünden tutuklu kaldıkları süreler verilecek cezaları karşılama ihtimali bulunduğundan tahliyelerine karar verilmiştir.”
Buna karşılık yine Habertürk’ün aktardığına göre 12 Aralık’ta tahliyesine hükmedilen isimlerden beşi 45 kez ağırlaştırılmış müebbete çarptırılmış hükümlüler. Altıncısının ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Şimdi ne olacak?
Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin kararı doğrultusunda dava İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülecek.
Kim hangi suçtan ne ceza almıştı?
Bakırköy başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonunda, 14 Şubat 2017’de, 42’si tutuklu dördü firari 46 sanık hakkında ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’ ve ‘tasarlayarak öldürme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘terör örgütü kurma ve yönetme’, ‘birden çok tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etme’ ve ‘birden çok nitelikli mala zarar verme’ suçlarından da 2 bin 132 yıl ile 3 bin 342 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep edildi.
Katliamın faili üç saldırgan hakkında ise üçü de öldüğü için takipsizlik kararı verildi.
İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı davada 9 Temmuz 2018’de cumhuriyet savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Savcı, tutuklu sanıklar Rıza Coşkun, Levent Uysal, Ahmet Kaplan, Eyüp Demir, Ahmet Dizlek ve Djamel Slimani’nin ‘anayasayı ihlal’ ve 45 kişiyi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan 46’şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Savcı, adı geçen altı sanığın 163 kişiyi ‘tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs’, 24 defa uygulanmak üzere ‘mala zarar verme’ ve ‘terör örgütüne üye olma’ suçlarından da toplam 2 bin 150 yıldan 3 bin 371 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.
Mütalaada, 15 sanığın ise ‘terör örgütüne üye olma’ suçundan yedi yıl altı aydan 15 yıla kadar hapsi, ‘anayasayı ihlal’, ‘tasarlayarak kasten öldürme’, ‘tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ‘mala zarar verme’ suçlarından yeterli delil elde edilemediğinden beraati istendi.
Savcı, 21 sanığın tüm suçlardan beraatini, hakkında yakalama kararı bulunan dört sanığın ise dosyasının ayrılmasını talep etti.
Rekor cezalar, 26 beraat
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 16 Kasım 2018’deki duruşmada davayı karara bağladı.
Heyet Rıza Coşkun, Levent Uysal, Ahmet Kaplan, Eyüp Demir, Ahmet Dizlek ve Djamel Slimani’yi ‘anayasayı ihlal’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 45 kişiyi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan 45 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı. Aynı sanıklar 42 kişiyi ‘tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan toplam 2 bin 202’şer yıl, 45 kez ‘mala zarar verme’ suçundan da 402 yıl hapis cezasına (toplamda 2 bin 604 yıl) çarptırıldı.
Anzor Davitiani, Artur Tengizov, Murat Murtuzaliev, Seyhun Ali Akçay, Cuma Güneş ve Ali Mostafa Ali Marzouk ‘terör örgütüne üye olma’ suçundan çeşitli miktarda hapis cezasına çarptırıldı.
Ahmet Kaplan ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme‘ suçundan üç yıl dokuz ay hapisle cezalandırıldı.
Ramazan İdrisov, Adam Rabadanov ve Fahim Ait Allaooua ‘resmi evrakta sahtecilik’ suçundan iki yıl 6’şar ay hapiz cezasına çarptırıldı.
Heyet, 26 sanığın ise kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından tüm suçlardan beraatine hükmetti.
Tutuklu sekiz sanığın tahliyesine hükmeden mahkeme heyeti, firari sanıklar Dzhamal Kurbanismailov, Rustem Efendiev, Nazım Gasanov ve Marat Pshnatov’un dosyasını ise ayırarak başka bir esasa kaydetti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hükümleri, ilk temyiz mercii İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne (istinaf mahkemesi) gönderildi. Usule ilişkin eksiklikler gerekçesiyle dosya bozuldu ve mahkemeye geri gönderildi. Eksikliklerin giderilmesinin ardından dosyayı yeniden inceleyen istinaf, mahkemece verilen bütün hükümleri onadı.
İstinaf mahkemesince onanan dosya temyiz mercii Yargıtay’a gönderildi.
Yargıtay neye hükmetti?
Habertürk’ün haberinde Yargıtay 3.’ncü Ceza Dairesi’nin bugün ortaya çıkan 13 Aralık tarihli kararları şöyle aktarıldı:
Djamel Slimani: ‘Anayasayı ihlal’den ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onandı. ‘tasarlayarak kasten öldürme, tasarlayarakkasten öldürmeye teşebbüs etme, mala zarar verme ve kamu malına zarar verme’ suçlarından verilen karar sanığın anılan suçlardan ‘yardım eden’ sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiğinden bozuldu; tutukluluk halinin devamı öngörüldü.
Anzor Davitiani, Artur Tengizov, Ali Mostafa Ali Marzouk: ‘Terör örgütüne üye olma‘ suçundan mahkumiyetleri onandı.
Rıza Coşkun, Levent Uysal: Delil bulunmadığından ‘anayasayı ihlal, nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etme, mala zarar verme ve kamu malına zarar verme’ suçlarından sorumlu tutulamayacaklarına hükmedildi. Eylemlerin ‘terör örgütüne üye olma’ suçu oluşturduğu için bu suçtan cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiğinden haklarındaki hükümlerin bozulmasına, sekiz yıl beş aydır tutuklu bulundukları için kanunda öngörülen yedi yıllık tutukluluk süresi aşıldığından tahliyelerine karar verildi.
Eyüp Demir: Delil bulunmadığından ‘anayasayı ihlal, nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etme, mala zarar verme ve kamu malına zarar verme’ suçlarından sorumlu tutulamayacağına, ancak eylemleri ‘terörizmin finansmanı’ suçunun oluşturduğu için bu suçtan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğinden hakkındaki kararın bozulmasına, sekiz yıl beş aydır tutuklu bulunduğu için kanunda öngörülen yedi yıllık tutukluluk süresi aşıldığından tahliyesine karar verildi.
Ahmet Dizlek: Mahkumiyeti için yeterli delil bulunmadığından beraatine, hakkındaki mahkumiyet kararlarının bozulmasına ve tahliyesine karar verildi.
Ahmet Kaplan: ‘Silahlı terör örgütüne yardım etme’ suçundan mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığından beraatine karar verildi.
Seyhun Ali Akçay: ‘Terör örgütüsü üyesi’ olduğu kabul edilmekle birlikte cezası fazla bulunarak bozuldu.
Murat Murtuzaliev, Cuma Güneş: Temyizden vazgeçmeleri nedeniyle haklarında inceleme yapılmadığı için dava dosyalarının iadesine karar verildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***