Avukatlar için Avukatlar (L4L), İngiltere ve Galler Hukuk Topluluğu (LSEW), Uluslararası Barolar Birliği İnsan Hakları Enstitüsü (IBAHRI) ve Uluslararası Hukukçular Komisyonu (ICJ) tarafından ortaklaşa yazılan ve Eylül ayında yayınlanan, Türkiye’deki avukatların maruz kaldığı hukuksuzluklara ve ihlallere dikkat çekilen rapor BM İnsan Hakları Komitesi’nine sunuldu.
Türkiye’de görevini yapmaya çalışan avukatların yaşadığı sorunlara vurgu yapılan raporda adil yargılanma hakkı, avukatlık mesleğinin kurumsal bağımsızlığı, etkili savunma hakkına getirilen kısıtlamalar, sistematik kovuşturma ve avukatların faaliyetlerine müdahale ve hapsedilen, kovuşturulan veya mahkum edilen avukatların bireysel vakalarının altı çizilirken ayrıca Yalçınkaya Davası’na da atıf yapıldı.
Raporda avukatların sistematik olarak hedef alınmasına ilişkin ciddi endişeler ortaya konurken ayrıca avukatların keyfi olarak tutuklanması, gözaltına alınması ve yargılanması ile yargı bağımsızlığına yönelik süregelen müdahaleler ayrıntılı olarak ele alındı.
Raporda “Yalçınkaya davası, Türkiye’nin AİHM kararlarını uygulamayı reddederek yükümlülüklerini ihlal ettiğini göstermektedir. Devletin gerekli düzeltici tedbirleri almaması, özellikle de ulusal mahkemelerin AİHM kararını uygulamayı reddetmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. maddesi uyarınca kararı icra etmeme anlamına gelmektedir. Mahkemenin taraf olduğu bir kararın yerine getirilmemesi, anlaşma hükümlerinin uygulanmaması anlamına gelir.” denildi.
Raporda BM İnsan Hakları Komitesi’nden Türkiye hükümetine şu tavsiyelerde bulunması istendi:
- Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına engel teşkil eden yasal, yürütme ve anayasal düzenlemelerin değiştirilmesi
- Hâkim ve savcı atamalarının, objektif, standart ve önceden belirlenmiş kriterlere uygun olarak şeffaf bir şekilde yapılmasını sağlayacak tedbirlerin uygulanması
- avukatların mesleklerini uluslararası hukuk mesleği bağımsızlığı standartlarına uygun şekilde, müdahaleye maruz kalmadan ve özgür bir ortamda icra etmelerinin sağlanması
- Türkiye’deki avukatların, hangi tür davalarda görev aldıklarına bakılmaksızın, müvekkilleri ve onların davalarıyla özdeşleştirilmemesi için acil adımlar atılması; mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılanan avukatların serbest bırakılması, haklarının iade edilmesi ve haklarındaki suçlamaların düşürülmesi
- Avrupa Konseyi, AİHM ve Avrupa Birliği tarafından önerildiği üzere, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Terörle Mücadele Kanunu da dahil olmak üzere geniş ve belirsiz hükümlere sahip terörle mücadele mevzuatının değiştirilmesi veya yürürlükten kaldırılması; bu hükümlerin uluslararası standartlara uyumlu hale getirilmesi ve suçların keyfi uygulamayı önleyecek şekilde yeterince açık tanımlanması
- Özellikle avukatlara yönelik işkence ve kötü muameleye ilişkin olanlar başta olmak üzere tüm AİHM kararlarının acilen ve eksiksiz bir şekilde uygulanması ve bu ihlallerden sorumlu olan yetkililerin hesap vermesinin sağlanması
- Türkiye tüm işkence ve kötü muamele iddialarına yönelik bağımsız ve tarafsız bir soruşturma yürütmeli ve uluslararası adil yargılanma standartlarına uygun şekilde yargılanmak üzere şüpheli failleri adalet önüne çıkarmalıdır.
- Gözaltında avukat-müvekkil gizliliğinin sağlanması, gerek sözlü gerekse yazılı iletişimde gizliliğin korunması
- Avukatların terör örgütü üyeliği, propaganda yapma veya örgüt faaliyetlerine kolaylık sağlama suçlamalarıyla yargılandığı ya da temyiz sürecinde olduğu davaların derhal bağımsız bir incelemeye tabi tutulmasının sağlanması.
- Raporda adı geçen avukatlar ve keyfi tutuklama, gözaltı ve adil olmayan yargılamalara maruz kalan diğer avukatların koşulsuz olarak serbest bırakılması.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***