CHP Lideri Özgür Özel, Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasıyla ilgili, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir belediyesine kayyum atarsanız bunun bir bedeli olur. O bedeli bu iktidar hissetmek durumunda. Hissettireceğim” dedi.
Halk TV’den İsmail Küçükkaya’ya konuşan Özgür Özel’in açıklamaları şöyle:
“Yerel seçimlerde önce de, yerel seçimlerden sonra da vatandaşın gerçek sorunları için ben bu hükümetle çok ciddi bir kavga veriyorum. Ben çok ciddi bir mücadelenin içindeyim. Bugüne kadar hiç yapılmayan tematik mitingleri yaptım, yapıyorum. Emeklisini, emekçisini, çiftçisini meydanlarda topluyorum. Bu benim hareketlerimden birisi. Biz bunları yaptıktan sonra çiftçiler sokaklara dökülmeye kendiliklerinden başladılar. Avrupa’daki gibi. Türk-İş bile geçtiğimiz pazar günü miting yaptı, kalabalık bir miting. Çünkü kendi tabanından baskı görüyor. CHP yapıyor, biz niye yapmıyoruz diye, katılmıyoruz diye de cesaret geliyor kişilere, kurumlara.
Ama korkunç bir bilgi kirliliği var, dezenformasyon var.Vatandaş, kısır kavga istemiyor. Karşılıklı hakaretler, kavgalar istemiyor. Ama Cumhuriyet Halk Partisi de ‘en sesine vur, lokmasını al’ bir parti değildir. Asla böyle olmadı, olmayacak. Buna izin vermem.
Türkiye’nin en büyük ilçesine, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir belediyesine kayyum atarsanız bunun bir bedeli olur.
O bedeli bu iktidar hissetmek durumunda. Hissettireceğim. Ama hassas olan nokta şu: Vatandaşın desteğini kaybetmeden, arkamıza onun desteğini alarak ve vatandaşın sorunlarını unutturmadan bunu yapacağım.
İşte yeni dönem hem partinin hakkını hukukunu savunmak hem de bunu yapabilmek için yeni bir süreci gerektiriyor. Ama değişen şu: “Olmayacak kişisel hakaretlerle, kimlik kavgalarıyla, inançlara yönelik tartışmalarla vatandaşın gözünden ve gönlünden düşmeyeceğiz.
‘BUGÜN DE YAPTIKLARININ KARŞISINDA AYAĞA KALKTIK’
Zaten normalleşme dediğimiz bu. Erdoğan’a rağmen onun kitlesine sesimizi duyurabilmek, Bahçeli’ye rağmen onun kitlesine de sesimizi duyurabilmek. 1 Ekim’de seçmenlerine hürmeten ayağa kalktık.
Bugün de yaptıklarının karşısında ayağa kalktık. İkisi de doğru karar.
Bütün anketler 31 Mart öncesindeki çizgimizi korudukça birinci parti pozisyonumuzu koruduğumuzu gösteriyor.
Normalleşme, sağ seçmenle diyalog kurabilme, onun emeklisine, yoksuluna, işsizine, onun gerçek dostunun sen olduğunu anlatabilmek ve bu bir sanattır. Bunu başardık. 31 Mart’ta da başardık. Bunu devam ettireceğiz.Birilerinin söylediği gibi Erdoğan’la Bahçeli ile yakınlaşma, koalisyon kurma, birlikte anayasa değiştirme, böyle bir şey hiç olmadı, asla olmayacak.
Koalisyonu milletimizle kurduk, ittifakı milletimizle kurduk, yerel seçimi kazandık, genel seçimleri kazanana kadar durmak yok. Genel seçimleri kazanacağız.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***