Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kadınlar şiddete karşı seslerini sanatla duyurmak için Diyarbakır’da sergi açtı


27 yıldır Doğu ve Güneydoğu’da kadınlara yönelik şiddetle mücadele eden Kadın Merkezi Eğitim, Üretim, Danışma ve Dayanışma (KAMER) Vakfı, kadınların seslerini yeterince duyuramadığı düşüncesiyle bu kez sanat yoluyla mücadele etmeye karar verdi. 25 sanatçının ürettiği kadın temalı eserler Diyarbakır’da bir sergide toplandı.

Diyarbakır merkezli KAMER Vakfı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde bu yıl farklı bir etkinlik düzenledi. Vakıf Başkanı Nebahat Akkoç, VOA Türkçe’ye verdiği röportajda, seslerini duyuramamaktan şikayet ederek, bu yıl farlı bir yol izlemeye karar verdiklerini söyledi. KAMER’in kadınların sesini duyurmak için seçtiği yol sanattı.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle açılan serginin adı “Aydınlık” olarak belirlendi. KAMER yönetimi, serginin duyurusunda bu ismin seçilmesinin amacını açıklarken şu ifadelere yer verdi: “Her yer kararmaya başladı. Sadece görüp duyduklarımızı biliyoruz. Kim bilir göremediğimiz, duyamadığımız neler yaşanıyordur? Utandık, çok utanıyoruz! Yaşarken, yerken, içerken, yürürken, konuşurken, gülerken her zaman utanıyoruz. Kurulacak, söylenecek söz kalmadı. Bundan böyle mücadelemiz bu karanlığı yaratanlara karşı mücadele etmek için olacak. Karanlığın panzehri aydınlıktır. Sözün gücü azalınca, sanatın eşsiz gücüne başvurmaya karar verdik”

Sergide, Türkiye’nin değişik illerinden çoğu kadın 25 sanatçının eserleri yer aldı. Sergide sanatçıların resim, heykel, 3DMapping, video art disiplininde 49 eseri yer aldı.

Estetik dayatmaya tepki heykeli

Sergide en çok ilgi gören eserler arasında bir çemberin arasında, başı ve ayakları olmayan ve dönen bir kadın heykeli yer aldı. Heykeli Mardinli sanatçı Esengül Bozdağ Alan, toplumun kadına dayattığı estetik anlayışına tepki amacıyla yaptı.

Sergide en çok ilgi çeken eserler arasında bulun gelinlikli tablo ziyaretçiler tarafından tamamlandı.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Bozdağ Alan, kadınlara dayatılan ideal beden anlayışına karşı tepkisini dile getirmek için heykeli yaptığını söyledi. Bozdağ Alan, kadınların estetik obje olarak görülmesinin incitici olduğunu belirterek, “Şu an toplumda kadın idealize ediliyor, estetik bir obje ya da cinsel haz objesi olarak görülüyor ve 90-60-90 gibi bir beden dayatması ile karşı karşıya. Sürekli genç, güzel kalmaya çalıştığı bir düzen içerisine giriyoruz. Bu da kadını rencide eden bir durum. Bir dayatma var ve kadın sürekli baskı altında kaldığını hissediyor. Bu mekanizma dönüyor, dönme sebebi de aslında güzellik anlayışı içerisinde değişken. Bunu hesaba katarak kadının bir yerde ‘dur’ demesi, bu düzene karşı çıkması gerekiyor” diye konuştu.

Kadın cinayetleri temalı eserini ziyaretçilerle birlikte tamamladı

Serginin ilgi toplayan bir başka eseri ise Filiz Özgen Özdemir’e ait Son-1 ve Son-2 isimli eserlerdi. Ankara’dan sergiye katılan Özgen Özdemir, eserlerinde kadın cinayetleri konusuna yer verdiğini söyledi. Eserlerin birinde gelinlerin taktığı kırmızı kurdele ve duvak yer aldı. Eserini VOA Türkçe’ye anlatan Özgen Özdemir, mutlu başlayan hayatın evlilikten sonra kabusa dönebileceğine vurgu yapmak istediğini söyledi. Duvağa, ziyaretçilerin cinayete kurban giden kadınların anısına kurdele bağlayabileceğini ifade eden Özgen Özdemir, şunları dile getirdi:

Sergiye Türkiye’nin birçok ilinden sanatçılar katıldı.

“Ben eserlerimde erkek egemenliğine son vermeyi simgelemek istedim. Burada yaşamı anlatmak istedim ve biliyorsunuz ki kuşak önemli kadın için. Bu eserde her öldürülmüş kadın, şiddete uğramış kadınlar için izleyicinin de onların adına birer tane kurdeleyi takmasını istedim. Çünkü bu eseri onlarla birlikte tamamlamak istedim.”

Gelinliğe kadınlar kadar erkekler de kurdele taktı.

“Son yıllarda kadın ve çocuk cinayetleri artmaya başladı”

KAMER Başkanı Nebahat Akkoç, son yıllarda kadın ve çocuk cinayetlerinin arttığına dikkat çekerek, bunun karamsarlık yarattığını ifade etti. Akkoç, kadınların seslerini raporlar hazırlayarak duyuramadıklarını ifade ederek, “Yaklaşık 30 yıldır çalışıyorum. Hakikaten çok mutlu olduğumuz, çok sorunun çözümüne katkı sağladığınızı düşündüğümüz zamanlarımız oldu ama son 5-10 yıldır giderek sanki cinsiyet eşitliği konusunda gerileme başladı” dedi.

Serginin en çok ilgi çeken bir diğer eseri ise, çember içindeki başsız ve ayaksız kadın heykeli oldu.

Son iki yıldır çok sayıda kadına yönelik şiddet vakası, cinayet, çocuk istismarı, istismar nedeniyle yaşanan çocuk cinayetleri gördüklerini ifade eden Akkoç, “Ruhumuz karardı. Dünya kapkaranlık oldu ve dolayısıyla her senekinden farklı bir şey yapmak istedik. Yine alt alta rakamları dizdik, raporlarımızı hazırladık. Ama bu kez sanatın gücünü konuşturacağız, farklı disiplinlerde etkinlikler yapacağız ve karanlık gibi görünen her yere ışık tutup, olan bitenin deşifre olmasını, aydınlanmasını sağlamaya çalışacağız” dedi.

Exit mobile version