CHP’nin gölge Dışişleri Bakanı olarak bilinen uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. İlhan Uzgel, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Sınır ötesindeki Kürtlerin tek hamisi Türkiye’dir” sözleri ile “Oradaki insanlar Türkiye’ye karşı ev ödevlerini biliyorlar” ifadesine dikkat çekti. İlhan Uzgel, “Ben Bakan Bey’in bunu ağzından kaçırdığını düşünüyorum, çünkü konuşma metninde bu ifade yer almıyor. Bunu söyleyip geçiştiremez, çünkü bu çok kritik bir ifade. Suriye’deki insanlar derken kimi kastediyor? Ev ödevi verecek kadar bir yakınlığa mı sahip, bir temas mı var? Varsa hangi yolla bu temaslar sağlandı? Ne tür ev ödevi verildi? Sayın Fidan’ı bu cümlesini açıklamaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Suriyeli ‘İnsanların’ ev ödevini bilmesiyle Bahçeli’nin ‘Öcalan gelsin Meclis’te konuşsun, DEM gitsin Öcalan ile konuşsun, silah bırakılsın’ açıklamaları arasında bir bağlantı var mıdır yok mudur?” diye soran Uzgel, “İktidar bloku bu hususlara bir açıklık getirmek zorunda” dedi.
İlhan Uzgel, Gazete Duvar’dan Mühdan Sağlam’ın sorularını yanıtladı. Söyleşinin bir kısmı şöyle:
“Suriye’deki gelişmeler denklemin önemli bir diğer ayağını oluşturuyor. Nitekim Dışişleri Bakanı Fidan sunumunda Astana süreci ve ABD ile görüşmelerin sürdüğünden bahsetti. Bunun dışında bir detay vermedi. İzlenen Suriye siyasetini ve Trump’ın bu siyasete olası etkisini nasıl görüyorsunuz?
Suriye, Türkiye’nin cumhuriyet tarihindeki en ağır dış politika ve güvenlik sorunu ki buna kısmen AKP hükümeti de katkı sağladı. Burada böylesi önemli bir konunun bir cümleyle geçiştirildiğini gördük. Biz CHP olarak ilk öncelikli dış politika konumuzun Suriye olacağını söylüyoruz. Suriye bir güvenlik ve dış politika enkazıdır, buna hükümetin de büyük bir katkısı olmuştur. İnsan şöyle düşünüyor, ‘acaba Sayın Bakan kendi yarattığınız sorunu suçluluk duygusu nedeniyle mi tek bir cümleyle hızla geçiştirdiniz?’ Kendisi söz konusu dönemde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı gibi kritik bir görevdeydi. Yani bu dosyaya hakimdi. Kaldı ki şu anda Suriye Milli Ordusu bile MİT’in kontrolünde. Bu nedenle bu geçiştirmeyi anlayabilmek mümkün değil. TBMM’ye gelip Suriye’yi bu kadar kısa geçmek doğru değildi. Zaten yer ayırmanız gereken, detaylandırmanız gereken konu Suriye’ydi. Dahası orada Sayın Bakan’ın kullandığı bir ifade var ki beni hayrete düşürdü.
Neydi o ifade?
Sayın Fidan, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun sorusuna şöyle yanıt verdi: ‘Oradaki insanların (Suriye’deki Kürtler) iyi niyeti varsa Türkiye’ye karşı ev ödevlerini biliyorlar.’* Ben Bakan Bey’in bunu ağzından kaçırdığını düşünüyorum, çünkü konuşma metninde bu ifade yer almıyor.
Bunu söyleyip geçiştiremez, çünkü bu çok kritik bir ifade. Suriye’deki insanlar derken kimi kastediyor? Ev ödevi verecek kadar bir yakınlığa mı sahip, bir temas mı var? Varsa hangi yolla bu temaslar sağlandı? Ne tür ev ödevi verildi? Sayın Fidan’ı bu cümlesini açıklamaya davet ediyorum. Yaşadığımız, Sayın Devlet Bahçeli üzerinden ısrarlı bir şekilde yürütülen süreçle bağlantılı bir açıklama mı yaptı, arada bir ilişki var mı? Suriyeli ‘İnsanların’ ev ödevini bilmesiyle Bahçeli’nin ‘Öcalan gelsin Meclis’te konuşsun, DEM gitsin Öcalan ile konuşsun, silah bırakılsın’ açıklamaları arasında bir bağlantı var mıdır yok mudur? İktidar bloku bu hususlara bir açıklık getirmek zorunda.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***