DEM Parti’nin kent uzlaşısıyla destek verdiği CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyım atanmasını değerlendiren Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, “Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in “terörle iltisak suçlaması” ile görevden alınıp, ardından tutuklanarak cezaevine konması Bahçeli’nin “Öcalan açılımı”nı da, DEM kürsüsünde konuşturma hesabını da aldı, çöpe attı, çünkü başka bir siyasi hesap devreye girdi” dedi. Bu hesabın ne olduğuna açıklık getiren Taşgetiren, “Hesap, CHP ile DEM’in Esenyurt’ta kent uzlaşısı ile devreye konan ve netice alan siyasi işbirliğini kriminalize etmek ve uzun vadede, iki partinin yan yana görünmekten kaçınacağı bir siyasi iklim oluşturmak” yorumunu yaptı.
Ahmet Taşgetiren, “Ne ilginç değil mi? Bir yandan Öcalan’ı DEM kürsüsüne çıkaracak, böylece hem Öcalan’ı hem DEM’i ortak cephenize çekeceksiniz, bunu yaparak, hem Öcalan’a yönelik “Bebek katili” tanımlamasını, hem DEM’in “Terörün uzantısı” olma nitelemesini devreden çıkaracaksınız, yani orada dün kir pas içinde gördüğünüz her şeyi arındıracak bir çamaşır suyu rolüne soyunacaksınız, Beri tarafta da, siyasi rakip olma ihtimali bulunan tüm alanları terör çamuruna batırıp, devre dışı bırakacaksınız. Bunun için de Yargı gibi en berrak kalması gereken alanları operasyonel bir güce dönüştüreceksiniz…” ifadelerini kullandı.
Taşgetiren’in yazısının devamı şöyle:
“Nerde “İsrail tehdidi”, hani “İç cephe tahkimi” ülke güvenliği gibi bir hassasiyeti getirip siyasi hesap çukuruna bırakmak… Bu mudur ülkeye karşı sorumluluk?
İnsanlar nasıl da iç barışa susamış, nasıl da çözüm hasreti içindeler ki, nereye varacağı bilinmeyen bir akışta müthiş ümitler oluşturuyorlar…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup kürsüsünde Bahçeli’ye, akla hayale gelmeyecek nitelemelerde bulunurken, söylediklerinin ne kadarına inanıyordu, bilmiyorum, ama işin içinde, zaman zaman “Devlet aklı” kutsamasına da atıf yapılan bir süreç planlaması varsa, gelinen nokta, o süreç planlamasının küçük bir siyasi hesap boyutunu aşmadığını ortaya koyuyor.
-Acaba özellikle İstanbul’da, İmamoğlu’na seçim kazandıran kent uzlaşısı, bir Türkiye uzlaşısına dönüşüp, bu da, iktidar cenahının, Erdoğan – Bahçeli ittifakının yarına yönelik siyasi arzularını engeller mi?
Bu kadar mı?
Yani o tüm dış tehdit, iç cephe söylemlerinin varıp dayandığı hesap bu hesap mı?
Korkarım ki böyle…”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***