Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da dün başlayan “parti kampı”nda son dönemde eleştirilerin arttığı normalleşme siyasetinin süreceği mesajını verdi. Kampın ikinci gününde basına açık bir konuşma yapan Özel, ana muhalefet partisinin bu siyaset yöntemi ile daha önce ulaşmakta zorluk çektiği AK Parti ve MHP seçmenine ulaştığını dile getirdi.
CHP Genel Başkanı, “Bizim onun (Erdoğan’ın) şahsına duyduğumuz saygı yaptığından ve içinde bulunduğu hukuksuzluktan ona sessiz kaldığımızdan değil. Ona oy veren seçmeninin şahsına hürmetimizdendir. Kulaklarını açabilsinler diye. Ve CHP, Erdoğan’a rağmen seçmeniyle konuşabilen, Bahçeli’ye rağmen ülkücülere, milliyetçilere bölücü olmadığını anlatabilen, kapsayıcı, bütünleştirici itmeyen kakmayan milliyetçilik anlayışı kuruluş kodlarında olduğunu, Türkiye’ye kısa sürede gösterebilen bir parti olmuştur. 31 Mart günü seçmen bizi duydu, adaylarımız kavga etmediği için partimizi birinci parti yaptık” dedi.
Özgür Özel: “Yoksulluk, işsizlik, güvencesizlik konuşulmasın diye Öcalan DEM kürsüsünden konuşsun deniliyor”
İktidarın 28 Mayıs Seçimleri’nden bu yana ekonomik sorunları çözemediğini belirten Özgür Özel, mutfaktaki, pazardaki sorunların görünmesini engellemek için önce İsrail tehdidini ardından da terör sorunu olarak tanımladığı Kürt Sorunu’nda yeni bir durumu gündeme getirdiğini ifade etti.
CHP Genel Başkanı, “Nedir gündem? Bu meseleye indirgemek istemem ama ‘Öcalan gelsin Meclis’te konuşsun’. Yoksulluk, işsizlik, güvencesizlik konuşulmasın diye yapılan iki makro hamle, yeniden seçilmesi için anayasa değişikliğine ihtiyacı olduğu için yaratılan gündem bu sefer başka bir yerden yeni bir tartışma. ‘Konuşma, bırak’ dediği enflasyon, işsizlik, çocuğunun güvencesizliği, okuldaki pis tuvaletler, ölen kadınlar, kuvözde katledilen bebekler. Bırak onları İsrail saldıracak, bırak onları Abdullah Öcalan gelsin DEM kürsüsünden konuşsun. Mesele en başta sis etkisidir” ifadelerini kullandı.
Özel’den CHP’nin Kürt Sorununa çözüm çerçevesi: “Şeffaf samimi, Meclis odaklı olacağız, toplumsal mutabakat arayacağız”
CHP Genel Başkanı Cumhur İttifakı liderlerinin yok dediği Kürt Sorunu’nun var olduğunu ve çözüm yerinin de Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı olduğunu söylerken CHP’nin çözüm için öngördüğü perspektifi de ortaya koydu. Özgür Özel, “Bu kentte Esenyurt’ta önemli bir Kürt nüfus var. Benim sorunum var diyor. Diyarbakır’daki, dahası 85 milyondaki Kürtler benim bir sorunum var diyor. Devlete düşen ‘gel konuşalım çözelim’ demektir. Demokrasilerde sorunun olduğuna sorunu dillendirenler, otokrasilerde devleti yönetenler karar verir. Öyle bir sorunumuz yok derseniz demokrasi var diyemezsiniz. Efendim yalan söylüyorlarsa, öyle düşünüyorsan kurarsın Meclis’te bir yuvarlak masa. Oturursun başına var mı yok mu, bakarsın. Hiçbir aktör dışlanmasın, konuşursa konuşsun. Şeffaf samimi, Meclis odaklı olacağız, toplumsal mutabakat arayacağız. Bu mutabakatın en önemli ayaklarından biri şehit aileleri ve gazilerdir. Onların gözünün içine bakamayacak incitecek işlere girişmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu: “Bu kumpasın temel hedefi partimizin dengesini bozmak; hız kesersek kaybederiz”
CHP Genel Başkanı’ndan önce kürsüye gelen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Esenyurt Belediye Başkanı’nı tutuklayarak yerine kayyum atayan iradenin, aslında ana muhalefet partisini birbirine düşürme hedefini taşıdığını dile getirdi.
İmamoğlu, “Bu siyasi kumpasın çok sebebi var ama en temel hedefi partimizin dengesini bozmak olduğunu unutmayın. Kimsenin bize istikamet dayatmasına izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin kuruluşunda olduğumuz gibi geleceğinde de biz olacağız. Biz hata yaparsak partimizi, 31 Mart başarısına taşıyan değişen ve yenilenmeden hız kesersek, kaybederiz” dedi
“Nereye gitsem millet avaz avaz bizi çağırıyor”
Kendilerinin hata lüksü olmadığının altını çizen İBB Başkanı zira bunun bedelini yalnız partinin değil ülke ve milletin de ödeyeceğinin altını çizdi.
İmamoğlu, “Halkımız her bireyini eşit bir birey olarak seven, kucaklayan, kucaklanan bir ortamın varlığını, sürecin hayata geçirilmesini bekliyorlar. Nereye gitsem, avaz avaz millet bizi çağırıyor ve bizden bu söylediğim sorumluluğumuzu taşımamızı bekliyor. Adaletsizliklerle kuşatılsa da yerel seçimde bu iktidara karşı durma bilincini gösteren, bizi birinci parti yapan milletimizin bizi çağırdığını hissetmenizi istiyorum” diye konuştu.
İmamoğlu’ndan Yerlikaya’ya sert sözler: “10 yıl önce terör örgütüyle kol kola olan sensin”
Avukatları aracılığıyla hem kendisine hem de Özgür Özel’e 1’er milyon liralık dava açan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı için “Şehrin emini terör yandaşı olamaz” diyen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da İmamoğlu’nun hedefindeydi. İBB Başkanı, “Sayın Cumhurbaşkanı kızmış. Bana ve Sayın Genel Başkanımıza 1’er milyon liralık tazminat davası açmış. Neymiş kamuoyu önünde küçük düşmüş. Bizim ne kişilerle ne de kişilikleriyle meselemiz olmaz ta ki kişilikleri memlekete zarar verir hale getirinceye kadar. Milletimizi devletimizi dünyaya sefil ve rezil ederlerken tam da bu noktada gereken sözü söylemeyi, gereken soruyu sormayı asla geride bırakmayız. 10 yıl önceki telefon görüşmesiyle birini terörist ilan eden anlayış, o itham açıkçası dün o sözü söyleyen İçişleri Bakanı’na döner bumerang gibi vurur. 10 yıl önce Fetullah Gülen’e nasıl övgüler düzdüğünü hatırlatayım. 10 yıl önce terör örgütüyle kol kola olan sensin. Ne diyelim şimdi? Dönüp senin söylediğin sözleri sana mı ifade edelim? İçişleri Bakanı terör yandaşı olamaz mı diyelim? Nasıl hoşunuza gitti mi sayın İçişleri Bakanı? Siz önce bakanlığınızı kim yönetiyor ona bakın” dedi.
Basına kapalı bölümde ne oldu?
VOA Türkçe’nin edindiği bilgilere göre toplantının basına kapalı oturumda yapılan sunumda, normalleşme politikasının AK Parti ve MHP seçmeninden yüzde 95 onay aldığı, CHP seçmeninin yüzde 61’inin de bu politikaya destek verdiği belirtildi.
Ancak yeni sürece dair söz alan milletvekillerinin ağırlıklı kısmı bu politikanın partiye olumsuz yansıdığını dile getirdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in eleştirileri tek tek yanıtladığı da öğrenildi.