Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

19. yüzyıldaki paşa çiftliklerinden kayyuma, Esenyurt


16 yaşındaki Esenyurt ilçesi, şehrin merkezi Taksim’den 37 km uzakta ve Türkiye’nin gündeminden de ıraktaydı. 30 Kasım tarihinde Belediye Başkanı’nın gözaltına alınmasıyla Türkiye’nin gündemine oturan Esenyurt ilçesine, VOA Türkçe mercek tuttu

İstanbul – Büyükçekmece ilçesinin semtlerinden biri olan Esenyurt 2008 yılında ilçe oldu. Mahalle sayısı 20 iken 2014’te 43’e ulaştı.

İstanbul’un en hızlı büyüyen ilçesi Esenyurt, 2008 yılında 373 bin nüfusa sahipken, bugün 1 milyona yaklaşan kayıtlı nüfusuyla İstanbul’un en kalabalık ilçesi.

İlçe olmadan önce SHP, ardından CHP’li olan Belediye Başkanı Gürbüz Çapan tarafından yönetilen Esenyurt, 2004-14 arasında AK Parti yönetiminde imar projeleriyle nüfusunu katladı, yoğun iç ve dış göç aldı.

2019 yılında tekrar CHP’nin kazandığı Esenyurt’ta, 2025 yılı gelir-gider bütçesi 10 milyar 454 milyon Türk Lirası. Bu da CHP’li yetkililerin, “ilçedeki ranta AK Parti’nin konmak istediği” yönündeki iddialarına konu oluyor.

“Terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan Ahmet Özer’in 2024 yılında belediye başkanı seçildiği Esenyurt, hızlı imar projelerinin yanı sıra binlerce konut mağdurunu da 16 yılda yaratmış durumda.

Belediyenin 2020-24 stratejik planında ilçeye dair ortaya koyulan temel sorunlar arasında, imar kaynaklı dikey yapılaşmanın yapısal sorunlara sebep olması, ilçede kentleşme kültürünün zayıf olması, kişi başına düşen yeşil alanın az olması, ilçeye yabancı uyruklu göçün yoğunluğu, acil durum toplanma alanlarının yetersizliği, ülkede ekonomik dengelerin bozulmasıyla gelir gider dengesinin aksama riski yer alıyor.

Gürbüz Çapan: “500 bin nüfuslu, konforlu bir ilçe olmayı hayal etmiştik”

1989-2004 yılları arasında Esenyurt kurucu Belediye Başkanı olan Gürbüz Çapan, Ahmet Özer’in Kürt kimliğinden dolayı bu sorunu yaşadığını belirterek kimlik sorunun, ilçede kendi başkanlığı döneminde de olduğunu savunarak “Bu devlet bana da o zaman ‘Ermeni asıllı Kürt’ dedi ve ben de devletin gözünde her şey oldum ama Türk olamadım” dedi.

VOA Türkçe’ye konuşan Esenyurt’un ilk Belediye Başkanı Çapan, “Ahmet Özer’i tanırım. PKK’lı olmadığını biliyorum. Bizim devlet Kürdü sever ama konuşmadığı sürece. Ahmet Bey konuştu. Kitap yazdı. Aynı kadın hakları gibi; hakkınız var ama kullanma hakkınız yok. ‘Her Kürt potansiyel PKK’lıdır’, kafamız bu hale geldi” dedi.

“Ona yapılan saldırı doğru değil, hukuksuz” diyen Çapan, “Esas suç 2004-2014 arasında işlenen kent suçlarıdır” dedi.

Esenyurt onlarca katlı binalarla dolu bir ilçe haline geldi.

Esenyurt’u kurarken 500 bin nüfuslu, fakirle zenginin bir arada yaşadığı bir semt hayal ettiğini söyleyen Çapan, “TEM’e üç kapıdan, E-5’e beş kapıdan bağlanan, geniş ferah, trafik sorunu olmayan bir semt tasarladık ama bugün zombi mekanı bir yer var karşımızda ve Ahmet Bey bu kent suçlarının yarattığı sorunları çözmeye çalışıyordu” dedi.

Çapan: Devletle kötü anılarım var

Üç katlı konutlar olarak tasarlanan Esenyurt’un gökdelenlere boğulduğunu söyleyen Çapan, “Nazlı çocuk gibi büyüttüğüm Esenyurt yağmalandı ve cehenneme döndü” dedi.

Çapan, “Esenyurt’u yanlış politikalarla Harlem’e çevirdiler. Açıkça ‘ABD’de gökdelenleri kıskanıyordunuz size de yaptık’ dediler. Yeşil alanlar imara açıldı. Plansız göç aldı ve bu semt bu dönemde suç mekanına dönüştü” dedi.

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, 2020’de Kadıköy, Bağcılar, Küçükçekmece, Fatih, Esenyurt ve Beyoğlu’nun suç oranlarının en yüksek ilçeler olduğunu söyledi.

İstanbul Valisi Davut Gül ise 2023’te, “Esenyurt’ta suçlar yüzde 9 oranında düştü” bilgisini verdi.

Merkezi yönetimle çalışmanın her zaman zor olduğunu kaydeden Çapan, “Devletle kötü anılarım var. İronik biçimde sadece Süleyman Demirel’le çalışmak kolaydı” dedi.

Esenyurt ve göç: Hazırlıksız bir çekim merkezi

Yaşamın Helenlerin delta kıyısına kurduğu kolonilerle başladığı düşünülen Esenyurt’ta, 19. yüzyılda paşa çiftlikleri yer alıyor. Göç ise ilçenin adeta kaderinde var, Lozan Anlaşması sonrası yaşanan Türk – Yunan mübadelesinde buradaki Rumlar – Selanikten gelen Türklerle yer değiştiriyor.

Göç Araştırmaları Derneği’nin 2024 raporuna göre, İstanbul’un en büyük sanayi bölgesi olan Esenyurt’ta, göçmenler için geniş bir kayıtsız istihdam alanı var. Bazı iş kollarında yerli çalışan bulunamadığı için yabancı işgücü önemli bir boşluğu dolduruyor.

Esenyurt, konut fazlalığı ve ucuz konut imkanı ile göçmenleri bölgeye çekiyor. Binalar 30 kata kadar uzanıyor.

Esenyurt

Çapan, kendi döneminde 89’da güneydoğuda “köy yakmalar ve düşük yoğunluklu iç savaş” yaşanırken Esenyurt’un yoğun bir Kürt göçü aldığını söyledi, “Köyü yanan insanlar buraya kamyonlarla geldi” dedi.

Ardından Suriye savaşıyla başlayan göçte Esenyurt’un dünyadan 500 bin sığınmacıyı ağırladığını söyleyen Çapan “Bu, 1 milyon nüfusun dışında ve ona ek olarak” dedi. Kentte tutunamayanların da Esenyurt’a kaymasıyla yoksulluk ve yoksunluğun merkezi olduğunu kaydetti.

Kent Konseyi Göçmen Meclisi’nden araştırmacı Birgül Çay’a göre, bugün 300 bine düşen kayıtsız nüfus arasında 100 ayrı dilin konuşulduğu tahmin ediliyor. Çay, belediyenin bu soruna yetki ve bütçe sorunları nedeniyle eğilemediğini, göçmen sorunun ana kaynağının ise yetersiz kamusal alanların ortak kullanımıyla doğan gerginlikler olduğunu söylüyor.

“Planlama ilkeleri ihlal edilerek büyüdüğü için nüfusun yüzde 50’si imar sorunuyla karşı karşıya”

Kent Konseyi üyesi ve İnşaat Mühendisi Ali Korkut, kentin yerleşik nüfusunun yüzde 50’sinin bugün imar sorunlayla karşı karşıya olduğunu belirterek “Esenyurt’un ilçe olmasıyla kentin Anayasası olan imar planları ihlal edilerek rant alanları oluşturuldu” dedi.

Korkut, “Plansız yapılaşmanın sonunda sorunlar çözülemez noktaya gelindiğindeyse Esenyurt’taki tüm 1/5’lik nazım imar planlarının iptal edildiğini” söyledi ve “Kurunun yanında yaş da yandı” dedi.

İptallerle riskli yapıların yıkım ve yeniden yapım süreçlerinin başlatılamadığını belirten Korkut, diğer taraftaysa 40 bini aşan “konut mağdurları”nın sorununu şöyle tarif etti: “Burada bir takım müteahhitlere planlara aykırı bir şekilde yapı ruhsatları verildi. Müteahhitler bu binaları inşa etti. Sonra kat irtifakı kurmadan yani yeni tapuları çıkarmadan sözleşme üzerinden bir daireyi birden fazla kişiye satarak mağduriyet yarattılar”

Korkut, Esenyurt’ta yağan karın artık yere düşmediğini belirterek “Betonarme binaların yoğunluğundan dolayı gökyüzünde ısı adaları oluşuyor. Kar yağsa bile aşağıya yağmur damlası olarak iniyor. Zeminde ise toprak örtü kalmadığı için yağışlarda sıklıkla Esenyurt’u sel basıyor” dedi.

Korkut, “İnşaat Mühendisleri Odası’ndan aldığımız meslek terbiyesiyle, kamucu bir anlayışla sorunları çözmeye çalışıyoruz ama AK Parti dönemi Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ilçede çözülemeyecek sorunlar yaratarak gitti” dedi.

Kadıoğlu ise 2020 yılında, kentte ortaya çıkan imar sorunlarına ve konut mağdurlarına karşı, “2009’dan 2019’a kadar bu ilçeye gelen 600 bin kişi aptal değil” demiş ve “Halkın yaşamını kolaylaştıran hizmetler” yaptığını belirterek “Bunları siz yaşayanlar için yaptım ve şu an ben yokum. Siz istifade ediyorsunuz, üstüne aileme, eşime varıncaya kadar küfür ediyorsunuz. Hepinizi dava edeceğim” demişti.

Kadıoğlu, hakkındaki bazı iddialar sonrası sağlık sorunlarını gerekçe göstererek 2017 yılında istifa etti.

Kent Konseyi web sitesi kapatıldı

31 Ekim’de Ahmet Özer’in yerine vekâleten atanan Can Aksoy’un ilk faaliyetlerinden biri de Esenyurt Kent Konseyi’nin web sitesini kapatmak oldu.

Konseyin kapsayıcı bir şekilde 47 yürütme üyesiyle Esenyurt için uyumlu bir şekilde çalıştığını belirten Korkut, Özer’in de yedi aylık başkanlığında konseyin tüm rapor ve değerlendirmelerini ciddiye aldığını ve konseyle uyumlu politika ürettiğini belirtti.

Bir önceki CHP’li belediye başkanı Kemal Deniz Bozkurt dönemini “gri dönem” olarak tanımlayan Korkut, bu dönemde Esenyurt ve İBB arasında diyaloğun olmadığını ve İBB’de de İmamoğlu’nun Meclis çoğunluğuna sahip olmadığını belirterek, “İmar sorunlarına dair bu dönemde adım atılmadı. Ahmet Özer ise 2025 yılı Haziran ayına kadar bu sorunları çözeceğini vaat etti” dedi.

Kültürel hayat ve uyum

Bölgedeki çok kültürlülüğün çatışma yaratıp yaratmadığı sorumuza Korkut, ilçede bine yakın kültürel dernek olduğunu belirterek bunların birbirleriyle uyumlu yaşadığını belirterek Ahmet Özer’e dönük suçlamalar arasında yer alan ve bir ay önce yapılan, Kardeş Kültürler Festivali’ni örnek gösterdi, “Esenyurt’ta Kırklareli’nden Ardahan’a, Tekirdağ’dan Antalya’ya kadar birçok farklı bölgeden dernekler bu festivali tertipledi” dedi. Kaymakamın da festivalde olduğunu hatırlatan Korkut, “Özünde kültürel çeşitliliği ortaya koyan önemli bir etkinlikti” dedi.

Esenyurt’un bir diğer sorunu olarak “GSYİH’nın sanayisiyle yüzde 7’sini oluşturan ilçede yaşayanların bu pastadan payını alamadığını belirterek “Gelir eşitsizliği yaratan bir tablo var” dedi. Esenyurt’un sorunlarını imar, plansız göç ve trafik olarak sırayabileceklerini belirtti.

Korkut, iç göçte kültürel çatışmanın olmadığının altını çizdi ancak dış göçe dönük tepki ve mesafelenmenin artmakta olduğunu belirtti.

Esenyurt Kent Konseyi 31 Ekim’de yazılı açıklama yaparak “Esenyurt Türkiye’nin ve dünyanın birçok yöresinden göç almış, sokaklarında 101 dilin konuşulduğu, bünyesinde farklı kesimleri barındırmasına rağmen tüm kesimlerin komşuluk hukukuyla, demokrasiyi içselleştirildiği kentlerden birisidir” dedi.

“Seçmen iradesine yapılan bir haksızlık olduğu” vurgulanan açıklamada, “Esenyurt Kent Konseyi olarak demokrasiden taraf olduğumuzu tekrar vurguluyoruz” denildi.

Kent Konseyleri Belediye Kanunu’na dayanarak kentte; merkezi yönetim, yerel yönetim, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve sivil toplumu ortaklık anlayışı ile buluşturmak üzere kişi, kurum ve kuruluş temsilcilerden oluşur.

Exit mobile version