Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İstanbul Baro Başkanı Kaboğlu: Anayasa’da değişmez denilen maddelere olumlu anlamda dokunulabilir

İstanbul Baro Başkanı Kaboğlu: Anayasa’da değişmez denilen maddelere olumlu anlamda dokunulabilir


İstanbul Baro Başkanlığı seçimlerini anayasa hukukçusu, eski CHP milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu kazandı. Seçim sonrası bir konuşma yapan İbrahim Kaboğlu anayasanın değişmez maddelerine dokunulabileceğine dikkat çekti.

Kaboğlu, “Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir. Tıpkı 1995’te yapıldığı gibi, tıpkı 2001’de yapıldığı gibi 1995’te başlangıç kısmındaki ırkçı ifadeler çıkartıldı. 2001 değişikliğinde ise madde 14’e İnsan Hakları’na dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet kavramı konuldu, tanımı yapıldı. O zaman 1961’de öngörülmüş olan İnsan Hakları’na dayanan devlet kuralı, 2001’de Anayasa’ya yeniden girmiş oldu. İnsan haklarına dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet…Yani daha ileriye götürüldü. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi de kararlarında artık insan haklarına dayanan laik ve demokratik cumhuriyet tanımını kullanmaya başladı. Biz hepimiz hep birlikte hak, hukuk adalet için, insan haklarına dayanan, laik ve demokratik sosyal hukuk devletini savunacağız” ifadelerini kullandı.

Haliç Kongre Merkezi’nde dün gerçekleştirilen kurulda, 12 aday yarışırken 161 sandık kuruldu. Seçimde, Değişim İçin Avukatlar Grubu’ndan İbrahim Özden Kaboğlu 7 bin 219 oyla başkan seçildi.

#DeğişimKazandı https://t.co/3KYW77rubd

— İbrahim Özden Kaboğlu (@ibrahimkaboglu) October 20, 2024

‘İSTANBUL BAROSU BİR ŞİRKET DEĞİLDİR’

Destekçileri tarafından “Hak, hukuk, adalet” sloganlarıyla karşılanan Kaboğlu, genel kurulun yapıldığı Haliç Kongre merkezi dışındaki konuşmasında hukukun üstünlüğünü vurgulayarak şunları söyledi:

“Sonuçlar İstanbul Barosu’nu kazandığımı gösteriyor. İstanbul Barosu’nun kazanılması hukukun kazanması anlamına geliyor. Bütün adayları kutluyorum. Uygar biçimde yarıştık. Kuşkusuz, Değişim İçin Avukatlar Grubu veya listesi kazanmış olsa da aslında bütün gruplar kazandı. Çünkü biz sürekli hukuka vurgu yaptık. Hukuku etkili kılmak için yola çıktık. Hukuk devleti için, demokratik hukuk devleti için, insan haklarına dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet için yola çıktık 9 Ağustos 2024 günü. Bugün 20 Ekim 2024 ve sizler vaatlerimize oy verdiniz. Bu vaatler aslında anayasamızın temel ilkeleri, üstün ilkeleri Anayasamızın düzenini oluşturan uluslararası hukuk, mahkeme kararları ve hukukun temel ilkeleridir. Bundan hiçkimsenin kuşkusu olmasın. Biz kollektif olarak, katılımcı yöntemle yola çıktık ve kucaklayıcı bir yönetim kuracağımızı beyan ettik. Herkesi kucaklıyoruz, bütün grupları kucaklıyoruz.

Biz hiçbir zaman dışlayıcı olmayacağız. Biz programımızda belirttiğimiz vaatleri bu akşamdan itibaren, yarın sabahtan itibaren teker teker uygulamaya koyacağız. Birincisi, şu anda yürürlükte olan mevzuat içerisinde yapılabilecek olanlar, ikincisi yasa önerileri, üçüncüsü ise Anayasa karşısındaki tavrımız. Bu çevrçevede, hiç kimse unutmasın ki İstanbul Barosu, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti bir kamu hukuku tüzel kişisi olduğu gibi, bir şirket olmadığı gibi, bir şirket olmadığı gibi, İstanbul Barosu da bir kamu hukuku tüzel kişisidir. İstanbul Barosu bir şirket değildir. İstanbul Barosu kamu hizmetini icra eden, hukuku öne çıkaran, hukukun üstünlüğünü savunan avukatların üyeliğini yaptığı koca bir örgüttür.

‘DEĞİŞMEZ MADDELERE OLUMLU ANLAMDA DOKUNULABİLİR’

İbrahim Kaboğlu kitaplarında da yazdı, konuşmalarında da dile getirdi. Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir. Tıpkı 1995’te yapıldığı gibi, tıpkı 2001’de yapıldığı gibi 1995’te başlangıç kısmındaki ırkçı ifadeler çıkartıldı. 2001 değişikliğinde ise madde 14’e İnsan Hakları’na dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet kavramı konuldu, tanımı yapıldı. O zaman 1961’de öngörülmüş olan İnsan Hakları’na dayanan devlet kuralı, 2001’de Anayasa’ya yeniden girmiş oldu. İnsan haklarına dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet…Yani daha ileriye götürüldü. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi de kararlarında artık insan haklarına dayanan laik ve demokratik cumhuriyet tanımını kullanmaya başladı. Biz hepimiz hep birlikte hak, hukuk adalet için, insan haklarına dayanan, laik ve demokratik sosyal hukuk devletini savunacağız.”


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version