BBC Arapça Servisi’nin aktardığına göre, Hamas tarafından yönetilen Gazze Sağlık Bakanlığı saldırıda en az 40 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Haberde ölen 19 kişinin cesedinin bulunduğu, kalan cesetler için ise arama çalışmalarının sürdüğü ifade edildi.
Hamas’ın sivil savunma yetkilileri en az 60 kişinin de yaralandığını açıkladı. Bazı yaralıların durumlarının kritik olduğu ifade edildi.
Görgü tanıkları Han Yunus’un güneybatısındaki el-Mevasi’de yerinden edilmiş Filistinlilerin yaşadığı çadırlarla dolu bir alanı yerle bir ettiğini, alanda saldırı nedeniyle büyük kraterlerin oluştuğunu söyledi.
BBC’ye konuşan bir Filistinli, “Saldırı inanılmaz derecede şiddetliydi. İnsanlar havaya uçtu. Yıkımı hayal bile edemezsiniz” dedi.
İsrail ordusu, saldırıda üst düzey Hamas üyelerinin hedef aldığını söyledi. Ancak Hamas bu iddiayı reddetti.
Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’i hedef alan ve en az 120 kişinin hayatını kaybettiği saldırısının ardından İsrail ordusu Gazze Şeridi’nde büyük yıkımlara yol açan askeri operasyonlar başlattı. İsrail saldırıları sonucunda çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 40 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
Özellikle Gazze’nin kuzeyinden yüz binlerce insan İsrail saldırılarından kaçmak için evlerini terk etmek zorunda kaldı. Çok sayıda Filistinli el-Mevasi gibi güneydeki bazı yerlerde çok kötü koşullar altında yaşamaya çalışıyor.
BM, el-Mevasi’deki insani yardım bölgesinin sadece 41 km2 alanı kapladığını, kritik altyapı ve temel hizmetlerden yoksun olduğunu belirtiyor. Bölge ayrıca ulaşım ve güvenlik koşulları nedeniyle insani yardımları almak konusunda da sorun yaşıyor.
BBC’ye konuşan görgü tanıkları, çadırların bulunduğu alana gece yarısından kısa bir süre sonra üç saldırı yapıldığını söyledi.
Halid Mahmud isimli bir yardım kuruluşu çalışanı yedi metre derinliğinde üç kraterin oluştuğunu ve “20’den fazla çadırın gömüldüğünü” söyledi.
Ajanslarda yer alan görüntülerde birçok görevli ve sivilin, toprak altında kalanları kurtarmaya çalıştığı görüldü.
İsrail ordu sözcüsü, Telegram’dan yaptığı açıklamada, “Han Yunus’taki insani yardım bölgesinde gizlenmiş bir komuta ve kontrol kompleksinde faaliyet gösteren Hamas teröristlerine” saldırı yapıldığını savundu.
Sözcü, sivillere zarar verme olasılığını azaltmak için hassas güdümlü silah kullanımı dahil bir dizi önlem alındığını aktardı.
Aynı yetkili, bölgedeki örgütlerin insani altyapıyı sistematik şekilde kullandıkları iddiasını da tekrarladı.
İsrail, vurulan kişiler arasında Hamas’ın hava biriminin başındaki Samer Abu Daqqa ve Hamas’ın askeri istihbarat merkezindeki gözlem ve hedefler bölümünün başındaki Osama Tabesh’in de olduğunu belirtti.
Açıklamada, “Saldırıdan önce kapsamlı bir istihbarat toplama faaliyeti yürütüldü, ayrıca saldırıdan önceki saatlerde havadan sürekli gözetleme yapıldı ve teröristlerin bölgede başka teröristlerle birlikte bulundukları teyit edildi” ifadeleri kullanıldı.
İsrail ordusu, “Hamas yönetimindeki yetkililer tarafından açıklanan kayıp sayılarının kendi bilgileriyle örtüşmediğini” de açıkladı.
Hamas, bölgede savaşçılarının bulunduğu iddiasını “açık” bir yalan olarak nitelendirdi.
‘Herkes uyuyordu ve aniden bombalamaya başladılar’
Gazze’nin güneyindeki Refah kentinde yerinden edilmiş Aya Madi isimli yedi çocuk annesi bir Filistinli, BBC için çalışan serbest bir gazeteciye, “Uyandığımızda kum ve ateşten başka bir şey görmedik” dedi.
Çocuklarının çığlık attığı belirten Madi, “Çadır üzerlerine çöktü. Onları enkazın altından çıkardım” diye konuştu ve şöyle devam etti:
“İki aylık oğlumu kucağıma aldım, öldüğünü düşündüm, kumla kaplıydı, zorlukla nefes alıyordu. Onu yıkadım ve hala hayatta olduğu için Allah’a şükrettim.”
Madi, ölenlerin hepsinin sivil olduğunu söyledi ve “tek bir militanın bile olmadığını” sözlerine ekledi:
“Geriye kalan tek şey toz ve kül. [Kayıpların] bazıları parçalara ayrılmıştı, diğerlerini bulmak için kazmak zorunda kaldılar, bazıları insanların evlerinde bulundu… Manzara dehşet verici.”
Ayşe Nafi el-Şeri isimli başka bir kadın ise, “Hepsi yerinden edilmiş insanların çadırlarıydı. Ve şimdi her şey yıkılmış durumda” diye konuştu.
“İnsanlara burada kalın dediler. Ancak burası güvenli bir alan değil” diyen el-Şeri şöyle devam etti:
“Bu insanların hiçbir şeyi yoktu ve uyuyorlardı. Kimseyi uyarmadılar. Herkes uyuyordu ve aniden bombalamaya başladılar” dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, saldırıyı lanetledi ve şunları söyledi:
“Soykırımcı Netanyahu Hükümeti, işlediği savaş suçlarına bir yenisini eklemiştir. Bu suçları işleyenler uluslararası hukuk önünde mutlaka hesap verecektir.”
BM Orta Doğu Barış Elçisi Tor Wennesland, yerinden edilmiş insanların barındığı yoğun nüfuslu bir bölgeye yapılan saldırıyı kınadı.
Wennesland, derhal ateşkes çağrısında bulundu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***