Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Fatih Erbakan: ”İktidarın uygulamalarını gören imam-hatipli gençler deist, ateist oluyor”

Fatih Erbakan: ”İktidarın uygulamalarını gören imam-hatipli gençler deist, ateist oluyor”


Partisinin seçim barajı sorunu olmadığını söyleyen Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, AKP’nin imzaladığı mutabakatı hiçe saymasının güvenlerini sarstığını belirterek  bir daha AKP’yle ittifak kurma ihtimallerinin olmadığını ifade etti. Erbakan, ‘üçüncü ittifak’ ile ilgili bir soruya “Sağda üçüncü bir ittifaka sıcak bakıyoruz.” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, T24’ten Cansu Çamlıbel‘in sorularını cevapladı.

“Üçüncü bir ittifak formülüne sıcak baktığınızı da saklamıyorsunuz. Hatta geçen gün Gelecek Partisi ile birleşme görüşmeleri içerisinde olan DEVA’nın Genel Başkanı Ali Babacan sizi ziyaret etti. Yeni ittifak mı geliyor?” sorusuna Erbakan “Biz öncelikli olarak kendimiz müstakil olarak girmeyi istiyoruz. Yeniden Refah Partisi’nin bugün oy oranı bakımından da baraj problemi olmadığını görüyoruz. Seçim sonuçları bunu gösterdi” diye cevap verdi.

”SAĞ PARTİLER İTTİFAK’I OLABİLİR”

“Şu anda Yeniden Refah’ın oy oranı yüzde 7 civarında mı seyrediyor?” sorusu üzerine ise Erbakan “Daha bile üzerinde diye düşünüyoruz. Zaten yüzde 6,98’i 31 Mart’ta almıştık. Ben şuna da inanıyorum; sandığa gitmeyen seçmenin önemli bir kısmı Yeniden Refah Partisi’nin böyle bir çıkış yapacağını düşünemedi, öngöremedi. Sandığa gitmeyenler, partimizin Maraş’ta yüzde 34, Düzce’de yüzde 30, Rize’de yüzde 18, Bingöl’de yüzde 22, Elâzığ’da yüzde 20, Konya’da yüzde 24 alacağını bilselerdi, onlar da gelirdi. Şimdi bunu gördüler, o nedenle de seçimden bugüne oy oranımızın ciddi yükseldiğini düşünüyorum. O nedenle biz müstakil olarak girmeyi, kendi cumhurbaşkanı adayımızla girmeyi önceliyoruz. Ama bir ‘üçüncü yol’ alternatifi Türkiye’de her zaman mümkündür. Seçmenin ‘sağ partiler’ olarak nitelendirdiği partiler ittifak yoluna gidebilir. İYİ Parti var, DEVA var, Gelecek var, Saadet var. Büyük Birlik Partisi de olabilir.” dedi.

Yeniden Refah’ın bu sağ muhafazakâr bloğu bir ittifakta toplamak gibi somut bir çalışmasının şu anda olmadığını belirten Erbakan “Ali Beyler bize bir nezaket ziyareti yaptılar. Onların herhalde Gelecek Partisi ile bir birliktelik durumları var. Bu yönde görüşmeleri olduğunu ifade ettiler. Ama bize “Siz de bunun içinde bulunun” gibi bir şey söylemediler. Zaten bizim herhangi bir şekilde bir partiyle birleşme gibi bir düşüncemiz olmaz.” diye konuştu.

”AK PARTİ’DEN OY ALACAK BİR SEÇENEK”

Üçüncü ittifak ile ilgili Erbakan “Sağda üçüncü bir ittifaka sıcak bakıyoruz. Sağ partilerin bir ittifak içinde cumhurbaşkanı adayı göstermesi, daha çok AK Parti’den oy alacak bir seçenek yaratmaktır. Öylesi bir ittifakın adayı CHP’nin adayından daha çok AK Parti’nin adayından oy kaydırır. CHP’ye bir şekilde eli gitmeyen o nedenle de sandığa gitmeyen kitle sandığa gider. Bazısı da CHP’nin adayına vermek istemese de “Mecburuz çünkü alternatif yok” diye oy verdi AK Parti’ye. Biraz önce anlattım. Sağ partilerden oluşacak bir ittifak, AK Parti’ye gönülsüz oy verenler için ciddi bir alternatif haline gelir. O yüzden de üçüncü bir ittifakın AK Parti’ye yarayacağını düşünmüyoruz.” ifadelerine yer verdi.

”MANSUR YAVAŞ CHP’YE DAHA UYGUN”

“Siyasi kulislerde, CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın son dönemde partisinin yönetimine kırgınlık yaşadığı, İYİ Parti’nin kendisiyle temasta olduğu yönünde söylentiler var. Sizin bahsettiğiniz türde, İYİ Parti’nin de içinde yer aldığı bir ‘sağ ittifak’ oluşursa, Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adayı gösterilmesine nasıl bakarsınız?” sorusunu Erbakan “Mansur Bey’in ismi öne çıkarsa onun CHP’nin adayı olacağını düşünüyorum. Konuşmak için de biraz erken. Ama dediğim gibi, Mansur Bey’in bizim adayımızdan ziyade CHP’nin adayı olma ihtimali çok daha yüksek.” diyerek yanıtladı.

”BUGÜN İKTİDARIN UYGULAMALARI DİNDAR OLMAYAN İKTİDARLARLA AYNI”

Türkiye’deki muhafazakâr gençlerin giderek daha seküler yaşam tarzlarını benimsediğine dönük pek çok araştırma var. Sizce bunun sebebi sadece küresel 21. Yüzyıl dinamikleri mi yoksa yozlaşmış muhafazakâr siyasetçi örneklerinin artması da dini alandan uzaklaşmada bir faktör olabilir mi? ” şeklinde soruya Erbakan şöyle cevapladı:

“Etkisi olduğunu görüyoruz maalesef. Bizim “İmam Hatipleri taşıdığı manayla uyumlu hale getireceğiz” diye bir cümlemiz var. İnsanların İmam Hatip’te Kur’an okumayı, Arapçayı, fıkhı öğrenmesi tek başına yeterli olmuyor. Peygamberimizin bir hadis-i şerifi vardır. “İslam dini güzel ahlaktır, samimiyettir” der. “İslam dini hacca gitmektir veya İslam dini namaz kılmaktır” dememiş. Bunları tabii ki küçümsediğim veya gereksiz gördüğüm için söylemiyorum. Ama sadece bu şekilden ibaret yükümlülükler yerine getirilip de samimiyet, dürüstlük, ahlak olmadığı zaman maalesef sorun yaşanıyor. İmam hatipten mezun olup Allah korusun rüşvet alırsanız, ihaleye fesat karıştırırsanız, kamu kaynaklarını israf ederseniz, o zaman Peygamberimizin hayatını ezbere bilmek veya Kur’an’ı hıfzetmek veya senede üç kere umreye gitmek sizi kurtarmaz.

Bugün maalesef iktidarın uygulamaları bizim dindar olmayan iktidarlar döneminde eleştirdiğimiz uygulamaların aynısı. Burada bir çarpıklık var. Bu görüntüyü gören genç insanlar İmam Hatip’te okuduğu halde deist olmaya karar veriyor, ateist olabiliyor. Veya başı örtülüyse başını açıyor. Şekilden ibaret bir anlayışla maalesef toplumun önüne çıkılmış, iktidar olunmuş. Ama asıl değerlerimiz, asıl savunduğumuz ilkeler uygulanmıyor, hayata geçirilmiyor. Dolayısıyla da maalesef gençler üzerinde ciddi olumsuz bir etkisi oluyor bu durumun.

“İMAMOĞLU’NA YASAĞIN ONANMASINI MÜMKÜN GÖRÜYORUM AMA BU İSTEDİKLERİ SONUCU VERMEZ”

“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cezasının istinafta onanmak üzere olduğu yönündeki iddialar. Nitekim İmamoğlu da iddiayı ciddiye alıyor olmalı ki son iki haftadır meydan okuyan açıklamalar yaptı. Siz İmamoğlu’na siyasi yasak getirecek cezanın onanmasını bekler misiniz? Hükümetin kontrolünde olduğunu bildiğimiz yargıdan bu yönde bir karar çıkması sizce siyasi süreçlerin akışını nasıl etkiler? ” soruya Erbakan şu sözlerle cevap verdi:

“Üzülerek ifade ediyorum ki bunu bekleriz. Bu, ihtimal dahilinde bence. Ancak tabii bunlar sonuç vermez. Tayyip Bey’le ilgili de bu oldu biliyorsunuz. İşte şiir okuduğu için siyasi yasaklı oldu, hapse girdi. Sonra çok daha ivmelendi yürüyüşü ve halkın desteği çok daha arttı. Bir mağduriyet tablosu oluştu. Tam tersi bir etki yaptı. Aynı şeyi parti kapatmalarda da gördük. Bugünkü DEM Parti’nin bugüne kadar 7-8 tane partisi büyümesinler, etkili olamasınlar diye kapatıldı ama oyları daha çok arttı. Yüzde 3,5’tan bugün yüzde 10’lara çıktılar. Şimdi İmamoğlu’nun önünü kesmek maksadıyla böyle bir şey yapılabilir gibi bir görüntü var. Bunu yapmak, bundan fayda bekleyenlere fayda getirmez ama olma ihtimali var. ”

“İDAM CEZASININ GERİ GETİRİLMESİ ARTIK CİDDİ ŞEKİLDE ELE ALINMALI”

“Sizin baktığınız yerden Narin Güran cinayeti bugünün Türkiye’sine, bugünün toplumuna dair ne söylüyor? ” şeklindeki soruya Fatih Erbakan şöyle cevap verdi:

“Tabii öncelikle şunu söylemek isterim; bu konudaki büyük üzüntüyü bütün millet olarak yaşadık. Üzülerek söylüyorum ama bu ne ilk ne de son. Hatta biri bitmeden bazen öbürü başlıyor. Caydırıcı cezalar noktasında idam cezasının hayata geçirilmesinin artık ciddi bir şekilde ele alınması lazım. Mevcut cezalarla bunların maalesef önüne geçilemediği görüldü. Bir diğer husus da toplumun düzgün bir şekilde eğitilmesi, yetiştirilmesi. Vicdanların olması gereken noktada olması sağlanmalı. Biz Millî Görüş olarak eskiden beri ‘manevi kalkınma’ diyoruz. Daha kreş çağından itibaren ahlaki ve manevi değerlerin öncelenmesi, ahiret bilincinin, Allah korkusunun insanların kalbine konulması çok önemli. Bunu yapmazsanız idam cezası da bir yere kadar buna engel olabilir. Toplumun mutlaka dönüştürülmesi ve bu gibi olayları yapacak insan yapısından kurtulmamız lazım.”

“ENSARİOĞLU’NUN BİLDİKLERİNİ EN BAŞINDAN SAVCIYA ANLATMAMIŞ OLMASI YADIRGANACAK BİR DURUM”

“AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun katil şüphesiyle tutuklu bulunan Salim Güran’ı mecliste kabul edecek kadar tanıdığı ve aileyle ahbaplığı olduğu ortaya çıktı. Ensarioğlu’nun aile içindeki ‘olmaması gereken ilişki’ gerçeğini başından beri bildiği için o malum açıklamayı yaptığını düşünenlerden misiniz? ” şeklindeki soruyu Erbakan şu sözlerle cevapladı:

“Tabii iktidar partisinden bir milletvekilinin ahbaplığı tek başına bir şey ifade etmez. Çünkü Allah vermesin hepimizin tanışıklığı olan birisi bir gün bir suç işleyebilir. Ama orada tabii yadırgadığımız ve abes karşıladığımız “Bilip de söyleyemediklerimiz var” denilmiş olması. “Kamuoyu ile paylaşmıyorum ama bildiklerimi ben gittim savcıya bildirdim. Ama burada söylemem doğru olmaz” demek mesela başka bir şey. Ama ilgililere bildirmeden bilindiği halde konuşulmadığının söylenmesi gerçekten yadırganacak bir durum.”

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version