Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

ABD’den Ayşenur Eygi açıklaması: “İsrail’in soruşturmasından tatmin olmazsak başka seçenekleri değerlendirebiliriz”


ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, İsrail’in ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin öldürülmesine ilişkin ilk bulgularının, İsrail güvenlik güçlerini aklamadığını söyledi. Miller, günlük basın birifinginde yaptığı açıklamada, İsrail’in soruşturmasından tatmin olmamaları halinde, Washington’un başka seçenekleri de değerlendirebileceğini açıkladı.

26 yaşındaki Aysenur Ezgi Eygi, 6 Eylül’de Filistinliler’in aşırı sağcı Yahudi yerleşimciler tarafından defalarca saldırıya uğradığı Nablus yakınlarındaki Beyta köyünde düzenlenen bir protesto yürüyüşünde, İsrail güçlerince vurularak öldürülmüştü.

İsrail, Eygi’nin askerleri tarafından vurulduğunu kabul etmiş; ancak bunun şiddete dönüşen bir gösteri sırasında kasıtsız bir eylem olduğunu savunmuştu.

Washington Post gazetesi ise ateşin, protestoların en yoğun olduğu andan sonra açıldığını yazmıştı.

Brifingde, olayın bir kaza olmayabileceğini düşündüren çelişkiler ve Eygi’nin nasıl öldürüldüğüne dair ABD’nin değerlendirmesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Miller, Biden yönetiminin “herhangi bir tespitte bulunmadan önce İsrail hükümetinin başlattığı cezai soruşturmanın tamamlanmasını bekleyecekleri” şeklindeki tutumunu yineledi.

Bu soruşturmanın ne zaman tamamlanacağını bilmediklerini ancak hızlı, kapsamlı ve şeffaf olması gerektiğini vurgulayan Miller, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın “İsrail’in angajman kurallarını değiştirmesi” çağrısını da hatırlattı.

Bu çağrıdan sonra İsrail’le görüşmelerin sürdüğünü ve ABD’nin endişelerinin özel olarak dile getirildiğini de söyleyen Miller, ABD’nin neden hala bağımsız bir soruşturma başlatıp başlatmadığı sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Eğer ilk soruşturma tamamlandığında sonuçlar ve süreç hakkında bilgi sahibi olur, altta yatan gerçekler hakkında bilgilendirilirsek ve tatmin olmazsak, elbette başka seçeneklerin uygun olup olmadığına bakacağız. Ancak bu durumda başka adımlara geçmeden önce ilk soruşturmanın tamamlanmasını beklemenin uygun olduğunu düşünüyoruz.”

İlk bulguların İsrail güvenlik güçlerini bir şekilde temize çıkardığına dair yorumlara katılmadıklarının altını da çizen Miller, “En azından bizim bakış açımıza göre, bu bulgular onları aklamıyor. Bir takım değişikliklere ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor ve biz de olması gerekenin bu olduğunu açıkça ifade ettik” ifadelerini kullandı.

Miller, İsrail’in soruşturmasının birilerinin uygunsuz davrandığını, yasaları ihlal ettiğini, angajman kurallarını ihlal ettiğini, İsrail ordusunun iç tüzüğünü ihlal ettiğini gösteriyorsa, bunun hesabının verilmesini ABD’nin “elbette talep edeceğini” kaydetti.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, “Ancak aynı zamanda bu tür olayların bir daha yaşanmasını engelleyecek bir değişiklik de istiyoruz. Yani Amerikan vatandaşlarının, Filistinliler’in, diğer ülke vatandaşlarının sadece barışçı bir protestoya katıldıkları için öldürülmemelerini sağlayacak uzun vadeli bir mesuliyet istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Miller, Ayşenur Ezgi Eygi’nin Didim’deki cenazesine hiçbir ABD yetkilisinin katılmadığı yönündeki haberlerle ilgili ise net bir yanıt vermekten kaçındı; “Geçen hafta boyunca ailesiyle çeşitli vesilelerle iletişim halindeydik. Bu iletişimi gizli tutmamızın uygun olacağını düşünüyorum” demekle yetindi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken 10 Eylül’de, Washington’un en yakın Ortadoğu müttefiki olan İsrail’in güvenlik güçlerine yönelik bugüne kadarki en sert yorumları yapmış, Eygi’nin öldürülmesini “sebepsiz ve haksız” olarak nitelendirmişti.

“Hiç kimse bir protestoya katıldığı için vurulmamalı ve öldürülmemeli. Hiç kimse görüşlerini özgürce ifade ettiği için hayatını riske atmak zorunda kalmamalı” diyen Blinken,“Bize göre İsrail güvenlik güçlerinin Batı Şeria’daki faaliyetlerinde, angajman kurallarının değiştirilmesi dahil bazı temel değişiklikler yapması gerekiyor” demişti.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre de Perşembe günkü basın brifinginde, “Bu korkunç ölüm asla olmamalıydı. İsrail, bu tür olayların bir daha asla yaşanmayacağından emin olmak için daha fazlasını yapmalı” diye konuşmuştu.

Exit mobile version