Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

1 Eylül etkinliklerinde savaş ve tecride tepki


HABER MERKEZİ – Birçok kentte düzenlenen 1 Eylül etkinliklerinde, savaş politikaları ve İmralı tecridine tepki gösterildi. 

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla birçok kentte çeşitli eylem ve etkinlikler düzenlendi. Eylem ve etkinliklerde, barış mesajlarının yanı sıra Kürt sorununun çözümü ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması çağrısı yapıldı. 

Agirî Emek ve Demokrasi Güçleri, Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Örgütü binası önünde toplanarak, Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan PTT Şubesi önünde kadar yürüyüş gerçekleştirdi. DEM Parti Agirî Milletvekili Heval Bozdağ’ın yanı sıra çok sayıda kişi yürüyüşe katıldı. Sık sık “Bijî Aştî” ve “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganları atılırken, “Barış hakkı insan hakkıdır” yazılı pankart taşındı. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Agirî Şubesi yöneticilerinden avukat Vural Kaya, Türkiye’nin Kürt sorununa güvenlikçi politikalarla yaklaştığını ifade etti. 40 yıldır devam eden savaş nedeniyle ciddi hak ihlallerinin ortaya çıktığına dikkati çeken Kaya, “40 yıldır devam eden çatışmalı süreçte başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan hakları sistematik olarak ihlal edilmiştir. Devlet, toplumdan gelen temel hak ve özgürlüklerin tanınması talebine karşı aşırı güvenlikçi politikalarla cevap vererek, meselenin çözümünden uzaklaşmıştır. Bu durum Türkiye toplumunun kutuplaşmasına neden olmuştur” dedi. 

Colemêrg merkezde sivil toplum örgütleri (STÖ) ile siyasi partiler, DEM Parti önünde açıklama yaptı. Yerine kayyım atanan Belediye Eşbaşkanı Viyan Tekçe’nin yanı sıra çok sayıda kişi açıklamaya katıldı. Açıklama öncesi barış şarkıları seslendirildi. Kürtçe ve Türkçe “Savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım” pankartı açıldı. 

DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Kadir Şahin, Kürt sorununun inkarından vazgeçilmesini istedi. Şahin, “Kalıcı bir çatışmasızlık için çatışmanın tarafları sorumluluk almalılar. İmralı Hapishanesinde tutulan Sayın Abdullah Öcalan ve arkadaşları üzerindeki tecrit ve izolasyona son verilerek, aileler ve avukatları ile görüşmeleri sağlanmalıdır. Hapishanelerdeki tüm siyasi mahpuslar serbest bırakılmalı” dedi. 

Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesinde bulunan Sanat Sokağı’nda açıklama yapıldı. Gever Belediye Eşbaşkanları Şadiye Kırmızıgül ve Şoreş Diri de açıklamaya katıldı. Kitle, açıklamanın yapılacağı sokağa “Bijî aştî” sloganıyla yürüdü. 

İHD Colemêrg Şube Eşbaşkanı Sibel Çapraz, güvenlikçi yaklaşımlarla Kürt sorununun çözülemeyeceğini vurguladı. Çapraz, “Güvenlikçi politikalarda ısrarın da toplumsal barışa ve birlikte yaşam iradesine zarar verdiği fazlasıyla deneyimlenmiştir. Barış için amasız ve fakatsız artık yeter diyoruz. Barışın Türkiye’nin en önemli ve öncelikli gündemi olması gerektiğini, bu nedenle barışın yeniden konuşulduğu bir sürecin inşa edilmesi için tüm sorumlular ile temasa geçmeyi topluma ve ülkeye karşı bir görev ve sorumluluk olarak görmekteyiz” ifadelerini kullandı.

ANKARA 

 

Ankara Kadın Platformu ve Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağırısıyla Yüksel Caddesi’nden Sakarya Caddesi’ne yürüyüş düzenlendi ve ardından basın açıklaması yapıldı. DEM Parti milletvekillerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişinin yaptığı açıklamada, “Jin, jiyan, azadî” sloganı atıldı. 

 

 

Açıklamanın Türkçesi’nin Eğitim Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğdu yaparken, Kürtçe’sini ise Anka Dil Kültür Derneği eğitmenlerinden Emine Oğuz yaptı. Tıkanan devletlerin krizi savaş ve çatışmayla aşmaya çalıştığı belirtilen açıklamada, “İnsanlık, Orta Doğu’da kan ve gözyaşından başka bir şey görmedi. Emperyalizm dünya genelinde ve özellikle Ortadoğu’da bitmeyen çatışmalarla, insanlığı yeni bir dünya savaşının, kitlesel ölümlerin ve açlık krizinin eşiğine getiriyor. AKP-MHP ittifakının ayakta durmasının koşulu; savaş, çatışma ve gerginlik yaratmaktır. Erdoğan-Bahçeli tahakkümünü derinleştirmek için toplumu kutuplaştırıyor. Ülkemizde demokrasinin, eşitlik ve özgürlüklerin önündeki en büyük engelin Kürt sorununun çözümsüz bırakılmasıdır. Bugün Ortadoğu’da, Irak’ta, Şengal’de, Suriye’de, Rojava’da bölge halklarının sürdürdüğü insanlık mücadelesi aynı zamanda bir demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesidir” denildi. 

 

‘DEVLETİN DERDİ DAHA FAZLA SAVAŞ’

 

Kadın Platformu adına açıklamayı yapan İlke Kumartaşlıoğlu da iktidarın her gün kâr hırsıyla bitmek bilmeyen bir savaşı körüklediğini belirterek, “Devletin tek derdi daha fazla savaştır. Ortadoğu’dan Rusya, Ukrayna’ya, Filistin’e kadar derinleşmiş savaş bugün en çok kadınları ve çocukları öldürüyor. Öldürmekle kalmıyor yoksulluk ve açlıkla korkunç bir sefaletin içine halklar kendi elleriyle itiliyor. Savaşa bütçe ayıran ve savaşın çığırtkanlığını yapan devletin tek derdi daha fazla ölüm, daha fazla kar, daha fazla rant. Savaşa hayır diyoruz. Barışı hemen şimdi istiyoruz” dedi. Savaşa karşı barışı haykıran siyasilerin tutsak edilip, katledildiğinin altını çizen Kumartaşoğlu, “Cezaevlerinde barış için direnişi sürdüren tüm kadınların mücadelesini sahipleniyoruz” mesajı verdi.

 

RIHA 

 

Urfa Emek ve Demokrasi Platformu, yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. Yürüyüşe platform bileşenlerinin yanı sıra, kentte bulunan siyasi partiler, Pirsus, Xelfetî, Hewag, Serekanîyê belediye eşbaşkanları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Kent merkezinde bulunan Novada Park önünde toplanan kitle, “Ji şer re na, aşitî a niha/savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Barışın yolu Kürdistan’dan geçer”, “Li hemberê şer aşitîyek bi rumet, li hemberê tecrîd û dagirkerîyê berxwedanek bi heybet /savaşa karşı onurlu bir barış, tecrit ve işgale karşı heybetli bir direniş”, “Savaşa karşı barışı tecride karşı özgürlüğü haykıralım” pankartlarıyla yürüyüşü başlattı. Topçu Meydanına yürüyüş yapan kitle, “Barışın yolu İmralı’dan geçer”, “Jin jiyan azadî” ve “Biji berxwedana zindanan” sloganları attı. 

 

 

Topçu Meydanına alkış ve sloganlarla ulaşan kitle burada basın açıklaması yaptı. Burada konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Riha Şube Eşbaşkanı İsmail Tutal, 10 Ekim Ankara Gar Katliamında yaşamını yitirenleri anarak, “Savaş her şeyden önce bir toplumsal çürümedir” dedi. DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu da “Biz her koşulda ne olursa olsun savaşa karşı barışı savunmaya devam edeceğiz. Tecridin tüm halka yayıldığı bu dönemde, özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz” diye belirtti. 

 

Ardından Riha Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi anneler, sembolik olarak güvercin uçurdu. Açıklama, alkış ve halaylarla son buldu.

 

DÎLOK 

 

Antep Emek ve Demokrasi Platformu da basın açıklaması gerçekleştirdi. Yeşilsu Parkında yapılan açıklamaya platform bileşenlerinin yanı sıra Emek Partisi (EMEP) Dîlok Milletvekili Sevda Karaca ve Basın Yayın ve Posta Emekçileri Sendikası (HABER-SEN) Genel Başkanı Mesut Balcan da katıldı. “Savaş değil barış istiyoruz” dövizlerinin taşındığı açıklamada konuşan İHD Dîlok Şube Eşbaşkanı Bahri Oğuz, “Kürt sivil siyasetçiler insan hakları savunucuları, gazeteciler, sanatçılar gibi birçok kesim sadece devletten farklı düşündüğü için hapishanelerde tutulmakta veya iltica etmek zorunda kalmaktadır” diye belirtti. 

 

Açıklama, alkış ve “Biji aşitî” sloganları ile sona erdi. 

 

SEMSÛR 

 

Semsûr Emek ve Demokrasi Platformu tarafından Demokrasi Parkında yapılan basın açıklamasına çok sayıda yurttaş katıldı. “Barış insan hakkıdır, barış insanlığın teminatıdır” pankartının açıldığı açıklamada, İHD Semsûr Şube Eşbaşkanı Dilan Güler, Türkiye’nin Kürt sorununa karşı geliştirdiği politikalar sebebiyle başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan haklarını sürekli ve sistematik olarak ihlal ettiğini kaydetti. Bu politikalar sebebiyle Türkiye’de hemen hemen tüm alanlarda sorun ve sıkıntıların çığ gibi büyüdüğünü vurgulayan Güler, “Ayrımcı uygulamalar ile şiddet politikalarının ürettiği sınırsız-sayısız ihlal gerçeğinin çözümü ve tek seçeneği barışa dayalı politikalardır” dedi.

 

Açıklama alkış ve sloganlarla sona erdi. 

 

MELETΠ

 

Meletî Emek ve Demokrasi Platformu basın açıklaması düzenledi. Kent merkezinde bulunan Emeksiz Üst Kavşağında yapılan basın açıklamasında İHD Meletî Şube Eşbaşkanı Melih Kop, “İnsan hakları savunucuları olarak 1 Eylül dünya barış günü vesilesiyle bir kez daha barış istediğimizi yüksek sesle dile getiriyoruz. Topluma dayatılan ırkçı, milliyetçilik, ötekileştirmenin ve nefret dilinin son bulması için iktidarı insan haklarına dayalı barışçıl politikaları uygulamaya ve Türkiye’nin toplumsal barışına engel teşkil eden tecrit politikasından vazgeçmeye çağırıyoruz” diye konuştu. 

 

Açıklama alkış ve sloganlarla sona erdi. 

 

İZMİR

 

İzmir Emek ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingi yüzlerce yurttaşın katılımıyla Cumhuriyet Meydanında gerçekleşti. “Savaşa hayır barış hemen şimdi” yazılı ana pankartının yanı sıra DEM Parti’nin “Savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım”, On Ekim Derneğinin “Barış mücadelemiz sürüyor sürecek” yazılı pankartları da taşındı. “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Biji biratiya gelan”, “Savaşa değil emekçiye bütçe”, “Biji berwxedana zindanan” ve “Jin jiyan azadî” sloganlarının atıldığı mitinge DEM Partili milletvekilleri Halide Türkoğlu, Burcugül Çubuk ile İbrahim Akın da katıldı.  

 

Emek ve Demokrasi Güçleri adına konuşan İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz, barışın sağlanamaması nedeniyle yaşam hakkı başta olmak üzere, medeni ve siyasi haklar kadar, ekonomik, sosyal ve kültürel hakların ihlal edildiğini, özgürlüklerin yok sayıldığını vurguladı. Filistin-İsrail ve Ukrayna-Rusya savaşlarına da değinen Yılmaz, Türkiye’de 40 yılı aşkın bir süredir devam eden çatışma ortamının, Türkiye’nin sınırlarını korumak gerekçesiyle “Önleyici tedbir” diyerek Suriye’de ve Irak’da asker bulundurmasının bir kısım yabancı ülke toprağını kontrol etmesiyle devam ettiğini kaydetti. Çatışma ortamı bahane edilerek, özgürlüklerin kısıtlandığını belirten Yılmaz, “Militarizmin aşılandığı bu süreçte, ırkçılık ve milliyetçilik yükseliyor, ayrımcılık ve ötekileştirme politikaları ile toplumsal ilişkilerde hiyerarşi ve itaat dayatması yaratılıyor, halkların kardeşçe ve barış içinde bir arada yaşama umudu engelleniyor” diye konuştu. 

 

DENİZLİ 

 

Denizli Emek ve Demokrasi Güçleri çağrısıyla Candoğan Parkında açıklama gerçekleşti. “Dağlar, insanlar hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en güzel şiir barıştır” yazılı pankartın taşındığı basın açıklamasında “Biji aşitî, yaşasın barış”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Jin jiyan azadî” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. Platform adına konuşan Eğitim Sen Denizli Şube Yönetimi Üyesi Esna Aydın, “Yıllardır içeride uyguladıkları savaş ve rant esaslı politikalar ile ülkeyi derin ekonomik ve toplumsal krizlere sürükleyen iktidar ekonomik krizin bedelini yoksul emekçilere keserken derin yoksulluğun altında ezilen halkları savaş kışkırtıcılığı, mülteci karşıtlığı, Kürt düşmanlığı üzerinden kışkırtarak, zaman zaman da tehdit ve zor ile taraftarlık ilişkisi içinde konumlandırma, toplumsal kutuplaştırma yaratma gibi özel savaş yöntemleri devreye sokmaktadır” ifadelerini kullandı. 

 

MUĞLA 

 

Bodrum Emek ve Demokrasi Güçleri de Bodrum Belediye Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. “Toplumsal barış için eşit, özgür bir yaşam” pankartı açılan açıklamaya çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamada konuşan DEM Parti Bodrum İlçe Eşbaşkanı Hülya Bayar, “Türkiye de 15,8 milyar dolarlık harcamayla, bir önceki yıla göre savaş harcamasını arttırdı. İşçilerin ve emekçilerin açlık sınırı seviyelerinde aldığı maaşlar ortadayken ‘zam yok’ diyorlar ama savaş bütçesiyle ve silah sanayisiyle övünüyorlar. Erdoğan iktidarı, Kürt sorununu imha ve asimilasyon politikaları ile çözme yolundan vazgeçmiyor, sınır ötesi operasyonlara devam ediyor. Buna bağlı olarak, Kürt siyasetçilere yönelik tutuklama, yargılama, özel hukukla infaz yakma, tecrit gibi uygulamaları devam ettiriyor. Kürt sorununun tam hak eşitliği temelinde çözümü, kolektif hakların güvenceye alınması konusunda hiçbir adım atmayan iktidar bu talepleri bastırmak için süreklileşmiş bir şiddet politikası uyguluyor. İçeride barışçıl demokratik çözüm yerine dışarıda operasyonlar, sorunu ve tehdidi büyütüyor” ifadelerini kullandı.

 

MANİSA 

 

Manisa Emek ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde gerçekleşen açıklama için yurttaşlar Manolya Meydanında bir araya geldi. “Emperyalizme, yoksulluğa ve savaş politikalarına karşı eşitlik, özgürlük, laiklik, emek ve barış mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz” pankartının taşındığı açıklamada “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Kadın yaşam özgürlük” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. 

 

Açıklamada Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Mehmet Ramazan, savaşların yüz binlerce insanın ve milyonlarca canlının ölümüne, temiz suya, güvenli gıdaya ve sağlık hizmetlerine erişimin neredeyse tükenmesine neden olduğunu vurguladı. Savaştan etkilenenlerin yüzde 70’ten fazlasının çocuklar olduğunu kaydeden Ramazan, “İnsan kaçakçılığının çocukları ve kadınları hedef haline getirmesi, savaş alanlarında işkence, açlık ve susuzluktan insanların kırımı… Her biri savaşların birer halk sağlığı sorunu olduğunun kanıtı. Türkiye’de halklar her geçen gün daha fazla şiddetin parçası haline getiriliyor, siyasi çatışmalar, toplumsal çatışmaları derinleştiriyor. İşte bu nedenle sürdürülebilir demokratik bir hayat için barışçıl bir ortam dışında seçeneğimiz yoktur. Ve bugün barışa yapılan her çağrı; aynı zamanda emperyalizme karşı eşit, özgür, adil ve sömürüsüz bir dünya çağrısıdır” dedi. 

 

ÊLIH 

 

Êlih Emek ve Demokrasi Platformu, yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Aralarında platformun bileşenleri, DEM Parti Êlih Milletvekilli Zeynep Oduncu, Êlih Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Sönük, TJA, Barış Anneleri Meclisi, DBP,DEM Parti İl Örgütleri, ÖHD, Êlih Barosu’nun bulunduğu kalabalık kitle, Sanat Sokağı girişinde bir araya geldi. “Savaşa hayır, barış hemen şimdi, Mafê aştiyê mafê mirovan e”,  “Li hemberî şer aşitî, li hemberî tecrîdê tekoşîn li hemberî dagirkeriyê berxwedan /Savaşa karşı barış, tecride karşı mücadele, sömürüye karşı direniş” pankartları açılırken, “En güzel söylem barıştır”, “Bijî aşiti” “Jin jiyan azadî”, “Kadınlar barışı haykırıyor”  dövizleri taşındı.  

 

BARIŞ EN TEMEL İNSAN HAKKIDIR

 

Katılımın yoğun olduğu yürüyüş alkış, slogan ve zılgıtlar eşliğinde başladı. Yol boyunca slogan ve zılgıt sesleri hiç dinmezken, yoldan geçenler zafer işareti ve alkışlar ile destek verdi. Gülistan Caddesi’ne kadar gerçekleştirilen yürüyüş sonrası barış güvercinleri ve beyaz balonlar uçuruldu. Burada toplanan kitle adına açıklamayı yapan İHD Şube Eşbaşkanı Ahmet Şiray, insanların en temel amacının korkudan uzak, güven içinde ve onurlu bir şekilde yaşamak olduğunu belirterek, “Savaşların olmadığı bir dünyada, barış içinde yaşamak temel bir insan hakkıdır” dedi. Şiray barış çağrısında bulunarak, “Bu çerçevede haklı ve güçlü bir şekilde Kürt Meselesi’nin barışçıl ve demokratik çözümüne yönelik çatışmasızlık ortamının sağlanması için tüm aktörleri, toplumsal ve siyasi dinamikleri üzerine düşen sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye bir kez daha davet ediyoruz” dedi. 

 

Açıklama sonrası Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde serbest kürsü kuruldu. Burada konuşanlar onurlu bir barış talebinde bulunarak, bunun için mücadelenin büyütülmesi gerektiğine dikkat çekildi.

 

ESKİŞEHİR 

 

Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, Doktorlar Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım”, “Savaşlara ve katliamlara karşı barışı savunacağız” yazılı pankartların açıldığı açıklamada sık sık, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Susma haykır barış hemen şimdi” sloganları atıldı. 

 

Kitle adına açıklamayı yapan DEM Parti Eskişehir İl Örgütü Yöneticisi Ümit Nare Kuşbakan, Türkiye’de siyasetin tıkandığı ve diyalog kapılarının kapandığı bir atmosfer olduğunu belirtti. Filistin’de süren saldırıya değinen Kuşbakan, AKP iktidarının İsrail ile ticari ilişkilerinin devam ettiğini hatırlatarak, “Bugün bizlerin ve barış yanlısı herkesin birincil sorumluluğu Filistin direnişinin ve halkının yanında dururken AKP iktidarının karşısında, barışın yanında durmaktır” diye konuştu.  Kürt sorununa da değinen Kuşbakan, kayyım atanmasına ve siyasi tutsakların cezaevinde tutulmasına tepki gösterdi. Kuşbakan, “Her zamankinden daha gür bir sesle; tüm kutuplaştırma çabalarına, yeni asimilasyon politikalarına, yerinden edilen ya da kaybolan/kaybedilen insanların olduğu bir gündeme, savaş naraları atan siyasetçilere ve asli görevini unutmuş ve halka baskı uygulayan güvenlik güçlerine rağmen meydanlardayız ve var gücümüzle haykırıyoruz” dedi. 

 

MERSİN 

 

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi. İHD Mersin şube yöneticileri, DEM Parti il ve ilçe yöneticileri, Akdeniz Belediyesi eşbaşkanları ve çok sayıda kişi katıldı. DEM Parti korteji, Yenişehir Öğretmenevi önünde toplanarak Özgecan Aslan Barış Parkı’na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş esnasında sık sık “Bijî aşitî”, “Jin jiyan azadî” ve “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı.

 

‘ÖCALAN KÜRT SORUNUNUN MUHATABIDIR’

 

Kürdistan ve Ortadoğu’da yoğun bir savaşın sürdüğünü ifade eden DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Reşat Aşan, barışa ihtiyaç duyulduğu dönemde iktidarların savaşta ısrar ettiğini belirtti. Aşan, “Hala bu ülkede barışta değil savaşta ısrar edenler, hala halkları mezhep, kimlik noktasında ayıran ve kendi iktidarlarını ayakta tutmak için savaş politikalarını dayatanlar var. Bir yandan savaşı kalın bir perde olarak kullanırken, arkadan bu ülkenin kaynaklarını kendi yandaşlarına peşkeş çeken iktidarlarla karşı karşıyayız. Bugün çok ağır tecrit koşullarında yaşayan sayın Abdullah Öcalan Kürt sorunun muhatabıdır. Bir muhatap da TBMM’dir. Bu sorunu meclisin çözmesi gerekiyor” diye belirtti.

 

KÜRT SORUNU 

 

Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanı Hoşyar Sarıyıldız, “Kürt sorunu, sadece bir halkın eşitlik, özgürlük ve barış talebini içermiyor, aynı zamanda ekonomik, kültürel sorunlarımızın, doğa talanımızın ve eğitim sorunlarımızın temel gerekçesini oluşturuyor. Bu anlamda başta emek ve demokrasi güçleri olmak üzere bütün kesimlerin, Türkiye’nin bütün demokratik muhalefetinin barış talebini yükseltmesini gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

etkinlik, şarkılar ve halaylarla sona erdi.

 

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version