Artı Gerçek – Arjantin’de yapılan bir araştırmada, en sık rastlanan cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında bulunan yüksek riskli Human Papilloma Virüs (HPV) taşıyan erkeklerin, doğurganlığı etkileyecek “sperm ölümü” yaşama olasılığının daha yüksek olabileceği görüldü.
HPV dünyanın en yaygın cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları arasında yer alıyor. Çoğu kişide hiçbir belirti görülmezken bazılarında genital siğiller ile ortaya çıkıyor. Bazı kişilerde ise Avrupa Birliği’nde (AB) her yıl yaklaşık 33.000 kadını etkileyen rahim ağzı kanseri gibi daha ciddi hastalıklar ortaya çıkabiliyor.
euronews Türkçe’nin haberine göre, virüslerin sağlık üzerindeki etkilerini inceleyen bir uzman dergisi olan Frontiers in Cellular and Infection Microbiology’de yayınlanan yeni çalışma, HPV’nin erkeklerin kısırlaşmasını nasıl etkilediği konusunda bir araştırmaya da katkıda bulunuyor. Çalışmanın kapsamı çok geniş olmasa da bulgular dünya çapında çiftlerin tahmini olarak yüzde 10 ila 15’ini etkileyen doğurganlık sorunlarının nedenine ilişkin ipuçları sunuyor.
Arjantin’deki Ulusal Cordoba Üniversitesi’nden araştırmacılar, 2018-2021 yılları arasında üroloji ve androloji kliniğine giden ve HPV’ye karşı aşılanmamış 205 erkekten sperm örnekleri aldı. Örneklerin yüzde 19’unda HPV bulunurken, yüksek riskli enfeksiyonların daha yaygın olduğu tespit edildi.
“Yüksek riskli”, “düşük riskli” ve “enfeksiyonu olmayan erkekler” arasında sperm kalitesi, kanser risk düzeyine göre ayrıştırılarak karşılaştırıldı. Yüksek riskli HPV’ye sahip olanlarda sperm ölümü, daha düşük beyaz kan hücresi sayısı ve erkeklerde kısırlığın önde gelen nedenlerinden biri olan reaktif oksijen türleri daha fazla görüldü.
Özellikle, HPV enfeksiyonu ile sperm sayısı ve hareketliliği gibi diğer rutin sperm kalitesi ölçütleri arasında bir bağlantı bulanamadı. Ve genel olarak, sperm ölüm seviyeleri hala nispeten düşüktü, bu da erkeklerin endişelerini hafifletmeleri gerektiği anlamına geliyor.
Araştırmacılar, “Çalışmamızın HPV tespitini tek bir zaman noktasında gerçekleştirdiğini ve HPV’nin spermde sürekli olarak yayılmadığını, negatif örnekleri olan bazı kişilerin gerçekten enfekte olabileceği ihtimalini açık bıraktığını belirtmek önemli” dedi.
Örneğin, spermdeki daha fazla oksidatif stres DNA’ya zarar verebilir ve potansiyel olarak yüksek riskli HPV enfeksiyonu olan erkekler arasında daha yüksek seviyelerde sperm ölümüne yol açabilir.
Araştırmacılar, bu durumun spermin doğrudan rahme yerleştirildiği rahim içi döllenme (IUI) yöntemiyle yapılan doğurganlık tedavilerinin neden daha az başarılı olabildiğini açıklamaya yardımcı olacağını belirtiyor.
Bununla birlikte, bazı durumlarda, gelişmekte olan yumurtalar döllendikten sonra sperm DNA’sındaki hasarı onarabiliyor ki bu da son sonuçların umut verici ancak kesin olmaktan uzak olduğuna işaret ediyor.
Araştırmacılar, “Bu faktörlerin kombinasyonu, embriyo gelişiminin kaderini, gebelik sonucunu ve doğal yollarla ya da Yardımla Üreme Teknolojisi (ART) yoluyla gebe kalanın bebeklerin sağlığını belirleyecektir” ifadelerini kullandı.
Çalışmanın yazarları ayrıca HPV ve sperm kalitesi arasındaki bağlantıya ilişkin önceki araştırmaların karışık sonuçlar verdiğini belirtiyor.
EREKLERDE AŞI VE TESTLE ÖNLEM İHTİMALİ DÜŞÜK
Enfekte olmuş birçok erkek HPV taşıdığını bilmeyebilir. Kadınlarda rahim ağzı kanserinin tespiti için “pap smear” testinde HPV teşhis edilebiliyor ancak erkekler için güvenilir bir HPV testi bulunmuyor. Erkeklerin HPV aşısı olma olasılığı da daha düşük. Ülkeler arasında büyük farklılıklar bulunsa da genel olarak Avrupalı kadınların yüzde 39’u en az bir doz aşı yaptırmışken, erkeklerde ise bu oran yüzde 25. Bunun nedeni; aşının ilk kez 2006 yılında onaylanmış olması, ancak halk sağlığı kurumlarının bunu erkek çocuklar için ancak son yıllarda önermeye başlaması olabilir.
Bugün çoğu Avrupa ülkesi HPV aşısını hem erkek hem de kız çocukları için öneriyor. Ancak Bulgaristan ve Romanya’da hala sadece kız çocukları için tavsiye ediliyor. Avrupalı yetkililer, rahim ağzı ve diğer kanserlerle bağlantısı nedeniyle yeni “kanseri yenme” planlarının bir parçası olarak HPV aşılamasına öncelik veriyorlar.
Yetkililer, 2030 yılına kadar kadınlar arasında aşılamanın yüzde 90’a çıkarılmasını ve erkekler arasında aşılamanın “önemli ölçüde artırılmasını” istediklerini söylüyorlar. HPV aşısı olmanın erkek doğurganlığını da etkileyip etkilemeyeceği henüz net değil, ancak çalışmanın yazarları, örneklemlerindeki en yaygın yüksek riskli tür olan HPV-16’nın aşılama yoluyla önlenebilir olduğunu belirtiyor. (Kaynak)
CHP’li Şahbaz, HPV aşısının ulusal aşı takvimine alınmasını istedi
***Kaynak: Artı Gerçek***
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***