Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İsrailli bedevi rehine Gazze’den kurtarıldı, köyünün yıkılacağını öğrendi

İsrailli bedevi rehine Gazze’den kurtarıldı, köyünün yıkılacağını öğrendi


İsrail’de yaşayan yaklaşık 300 bin bedevi Arap’tan biri olan Kaid Farhan El Kadı, Hamas’ın 7 Ekim saldırısında esir alındıktan 326 gün sonra kurtarıldı.

İsrail vatandaşı olan bedevi Araplardan yaklaşık 100 bini, izinsiz inşa edildiği için hükümetin yasa dışı olarak gördüğü ve ortadan kaldırmak istedi köylerde yaşıyor.

Özgürlüğüne kavuştuktan yaklaşık 24 saat sonra “Khirbet Karkur” adı verilen köyüne giden Kaid Farhan El Kadı, duydukları karşısında şok oldu.

El Kadı’nın esir tutulduğu günden bu yana köyünde yaşayanların yaklaşık yüzde 70’ine evlerinin yıkılacağı söylendi. El Kadı’nın ailesine henüz benzer bir uyarıda bulunulmasa da birlikte yaşayan bedeviler için bu yıkımlar, tamamının yerinden olacağı anlamına geliyor.

Yıkım bildirimleri alan aileleri temsil eden bir avukat olan Netta Amar Shiff’e göre, hükümet onları kuzeye, yaklaşık 70.000 kişilik bir kentsel Bedevi yerleşimi olan Rahat’a taşımak istiyor. 

El Kadı’nın arkadaşı olan 59 yaşındaki Nasser Amran, “Bu sorunun çözülmesine ihtiyacımız var, bedevilerin ihtiyaçlarına uygun uygun bir çözüm olmalı. Elektrik yok. Su için, bir topluluktan bir boru getiriyorlar ve buraya geliyor, ancak olması gerektiği gibi su ve elektriksiz bir köyde yaşamak hala zor” ifadelerini kullandı.

Netanyahu döneminde yıkımlar yüzde 51 arttı

Bedevi toplumundaki yıkım işlemlerini takip eden Necef Sivil Eşitlik Forumu’na göre bu yılın ilk altı ayında 1325 Bedevi evi yıkıldı. Bu sayı 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 51 daha yüksek.

Yıkımlardaki artış Netanyahu’nun sağcı koalisyonunun yükselişiyle aynı zamana denk geliyor. Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben Gvir ve destekçileri hem Necef Çölü’ndeki hem de işgal altındaki Batı Şeria’daki Bedevilerin yaşadıkları yerlerin yıkılmasını savunuyor. Hatta Ben Gvir geçen yıl yıkımlara bizzat tanıklık etmek için yıkım bölgelerine gelmiş ve bunun “kutsal bir iş” olduğunu söylemişti.

Oysa Khirbet Karkur sakinleri 1950’lerde bizzat hükümet tarafından oraya taşınmışlardı. Bedeviler yaşam tarzlarını sürdürmek istediklerini ve hükümetin köylerini resmen tanıması gerektiğini söylüyor. Kırsal başk abölgeye taşınmaya açıklar ama şehre taşınmak onlar için bir ihtimal değil.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version