Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Gizli tutulan uyuşturucu operasyonundan ortaya çıkanlar: “Emniyette cemaatler savaşı yaşanıyor”

Gizli tutulan uyuşturucu operasyonundan ortaya çıkanlar: “Emniyette cemaatler savaşı yaşanıyor”


Gazeteci yazar Tolga Şardan, “Diyarbakır – Mersin hattında skunk operasyonundan yansıyanlar ve yeni Emniyet Genel Müdürü’nü bekleyen tablo” başlıklı yazısında gizli tutulan bir uyuşturucu operasyonundan ortaya çıkan bilgileri aktardı.

Uyuşturucuyla mücadelede görev alan polis memurunun uyuşturucu ticareti iddiasıyla yakalandığını yazan Şardan, iki polisin tutuklandığını belirtti.

Yeni göreve başlayan Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş’ın ise karşı karşıya olduğu sorunlar için Şardan, “Teşkilat çok karışık. Tam bir ekipler, daha doğrusu cemaatler savaşı yaşanıyor. Üstelik savaşın şiddeti de çok yüksek. Demirtaş, bu ortamda hem teşkilatı yönetmek hem de kamu güvenliğinin sağlanmasında etkin politikalar ve uygulamaları hayata geçirmek zorunda. Kendisinden beklenti büyük. Öncelikle teşkilat içinde tasfiye edilen Atatürkçü, liyakatli ve kıdemli amir ve müdürlerin yeniden sisteme kazandırılması meselesini çözmesi, aynı zamanda adeta Teksas’a dönen İstanbul’da neşter vurması gerekecek” ifadelerini kullandı.

Tolga Şardan’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:

Birbiri ardında ilginç olaylar yaşanmaya devam ediliyor, ülkede.

Büyüteç’te bugün, şüphelileri nedeniyle kamuoyuna açıklanmayan ve gizli tutulan bir uyuşturucu operasyonunu aktaracağım.

Yaşananlar henüz çok yeni. Olayların başlangıç noktası Diyarbakır. Son adresi ise, Mersin.

Geçen hafta sonu Gaziantep’te bir araçta arama yapan Gaziantep Emniyeti’ne bağlı narkotik polisleri, yaptıkları aramada bagajda 5 kilogramlık skunk adı verilen uyuşturucuyu buldu.

Aracı kullanan şüphelinin kimliğine bakan polisler, dikkat çekici bir durumla karşılaştılar.

Şüpheli S.N. adlı bir polis memuruydu! Mersin Emniyeti’nde görev yaptığı tespit edildi. Uyuşturucuya el konuldu. Ayrıca üst araması sırasında da 20 gram skunk bulundu. Şüpheli polis memuru, sorguya alındı.

Yeri gelişken, skunk hakkında kısa bilgi vermek uygun olacak.

Esrarın hammaddesi Hint kenevirinin laboratuvar ortamında diğer uyuşturucu maddelerle hibritleştirilerek elde edilen skunk, esrardan 20 kat daha fazla bağımlılık yapıcı özelliği olan bir uyuşturucu türü. Son yıllarda gerek fiyatının diğer uyuşturuculara göre ucuz olması, gerekse kolay bulunabilen ve etkili uyuşturucu olması, tercih edilmesinin ana sebebi.

Beyin üzerinde çok şiddetli etkilere sahip olduğu bilinen skunk, birçok hastalığa yol açmasının yanında ölüme de neden olabiliyor.

Son dönemde yurt içindeki en önemli üretim merkezi Diyarbakır kırsalı. Kentin Kocaköy, Lice ve Hazro ilçelerinde Hint kenevirinden yani esrardan üretiliyor ve normalin üçte bir fiyatına satılıyor.

Devam edeyim; polis memuru S.N., sorguda uyuşturucuyu Diyarbakır’dan alıp Mersin’e götürdüğünü, uyuşturucunun kendisine ait olmadığını, kendisi gibi Mersin Emniyeti’nde görev yapan bir meslektaşına ait olduğunu anlattı.

Sorgudan alınan bilgiler sonrasında Mersin Emniyeti’nde görev yapan polis memuru U.A., Mersin’de hakkındaki iddia nedeniyle gözaltına alındı. Evinde yapılan aramada 20 grama yakın skunk bulundu.

ASIL SORUN SİCİLLERDE!

Buraya kadar olayın operasyon boyutunu aktardım. Şimdi daha ilginç bir bilgi vereyim.

Kurye olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan polis memuru S.N.’nin yakın zamana kadar Mersin Emniyeti Asayiş Şubesi’nde görev yaptığı ve geçen nisanda Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne (KOM) tayin edildiği ve Organize Suçlarla Mücadele Bürosu’nda görevlendirildiği anlaşıldı.

Uyuşturucunun sahibi olduğu iddiasıyla gözaltına alınan polis memuru U.E. ise, Çevik Kuvvet Şubesi’nde görevliyken tıpkı S.N. gibi geçen nisanda KOM Şubesi’ne atandı.

Üstelik Narkotik Suçlarla Mücadele Bürosu’nda göreve başladı!

Sonuç olarak, uyuşturucuyla mücadelede görev alan polis memuru, uyuşturucu ticareti iddiasıyla yakalandı.

Haklarında yapılan adli işlem sonrasında iki polis memuru tutuklandı.

Uyuşturucunun piyasa değerine gelince; Mersin Emniyeti, Mayıs 2022’de yürüttüğü uyuşturucu operasyonunda ele geçirilen 5.8 kilogram skunk’un piyasa değerini 750 bin lira olarak kamuoyuna duyurdu.

Güncel durumu, bu tespitten çok farklı değildir sanırım.

Bu olayın adli soruşturması kadar, idari süreci de çok önemli. Bildiğim kadarıyla her iki polis memuru da orta kıdemde yani en az 10 yıllık polis. Ayrıca her ikisinin üzerinde ve evindeki aramalarda 20 gram skunk bulunması da dikkat çekici.

Eser miktardaki uyuşturucuyu neden üzerinde ve evlerinde bulundurdukları yönünde henüz kesin bilgi olmamakla birlikte, bireysel kullanım olasılığı da var doğal olarak.

Tablo böyleyken, her iki polisin geçmişe dönük sicilleri önemli. Kim/kimlerin referansıyla polis oldukları, mesleğe girişteki sağlık raporları, sonrasındaki mesleki yaklaşımları, kişisel bağlantıları, Mersin Emniyeti’nde kim/kimlerin talebi ya da talimatıyla KOM Şubesi’ne geçiş yaptıkları sorularının yanıtları önemli elbette.

Bir ekleme daha yapayım; Diyarbakır’dan çıkan ve ülkeye yayılan skunk pazarı çerçevesinde son iki ayda bir bekçi, bir astsubay ve iki polis daha Gaziantep’te yakalanarak gözaltına alındı.

Bekçinin Kilis’e, astsubayın yabancı uyruklu öğrencilerin yoğun yaşadığı Karabük’e ve iki polisin de İstanbul’a götürmek amacıyla Diyarbakır’dan skunk aldıkları anlaşıldı.

YENİ GENEL MÜDÜRÜ BEKLEYEN TABLO

Yeni Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, pazartesi itibarıyla görevine başladı. Demirtaş, tecrübeli bir mülki idare amiri ve vali. Mardin, Adana, Adıyaman ve Bursa gibi kritik kentlerde valilik yaptı.

Mülkiye Başmüfettişi kökenli olması ve dört kentte valilik yapması sayesinde Emniyet Teşkilatı’nı yakından tanıyan bir genel müdür.

Ancak yeni görevinde işi hiç kolay değil, fazlasıyla zor. Teşkilat çok karışık. Tam bir ekipler, daha doğrusu cemaatler savaşı yaşanıyor. Üstelik savaşın şiddeti de çok yüksek.

Demirtaş, bu ortamda hem teşkilatı yönetmek hem de kamu güvenliğinin sağlanmasında etkin politikalar ve uygulamaları hayata geçirmek zorunda.

Kendisinden beklenti büyük. Öncelikle teşkilat içinde tasfiye edilen Atatürkçü, liyakatli ve kıdemli amir ve müdürlerin yeniden sisteme kazandırılması meselesini çözmesi, aynı zamanda adeta Teksas’a dönen İstanbul’da neşter vurması gerekecek.

Belirtmek gerekir ki; kendisinden önce aynı koltukta oturan şimdinin İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, “düşük profilli genel müdür”, makamını devraldığı Erol Ayyıldız ise, “etkisiz eleman genel müdür” olarak anılıyor teşkilatta.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız…

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version