Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

TÜİK madde fiyatları neden tartışılıyor, kurum ne diyor?

TÜİK madde fiyatları neden tartışılıyor, kurum ne diyor?


Haziran ayında enflasyon TÜİK’e göre yüzde 71,6, Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise yüzde 113,08 olarak gerçekleşti.

TÜİK verilerinin açıklanmasıyla Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Dezenflasyon süreci başladı” dedi.

Bugün düzenlenen basın toplantısında enflasyonun iniş sürecine başladığını yineleyen TÜİK Başkanı Çetinkaya, enflasyon hesaplamalarına ilişkin tartışmaların devam edeceğini öngördüklerini, bunun “algı yönlendirmesine açık” bir konu olduğunu, bu sebeple de doğru bilgiyi anlatmak için toplantıyı organize ettiklerini söyledi.

TÜİK’in enflasyon verilerini nasıl hesaplandığına açıklık getirmeyi hedefleyen Çetinkaya, TÜFE’nin tüketim harcamalarına konu olan mal ve hizmetlere ait fiyatların genel düzeyinde zaman içerisinde meydana gelen değişimi ölçtüğünü ifade etti.

“Enflasyon, 600 bin fiyatın ağırlıklı ortalaması alınarak toplulaştırıldığı bir hesaplamadır. Bir madde veya hizmetin çeşitlerinin ortalaması alınmaktadır” diyen Çetinkaya şöyle devam etti:

“Örneğin Van’daki bir domates ile İstanbul Etiler’deki çeri domatesin fiyatı aynı olabilir mi? Bunların fiyatlarının ağırlıklı ortalamaları alınarak toplulaştırılan fiyatlar enflasyon hesaplamasında kullanılmaktadır.”

Ekonomim gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, madde fiyatlarına ilişkin hesaplamasında Haziran ayında uzman doktor muayene ücretinin 33 lira 69 kuruş, veteriner ücretinin 681 lira, yurt ücretinin 457 lira, kiranın ise 5 bin 845 lira olduğunu öne sürdü. Yumurta fiyatı ise 2 lira 47 kuruş olarak hesaplandı.

Buna yanıt olarak TÜİK Başkanı Çetinkaya, “Gezen tavuk yumurtası 5 lira. Ama 30’lu yumurtaların tanesi 2 lira. Tüketim ağırlıklarına bakıldığında vatandaşların çoğunlukla 30’lu yumurta tükettiği görülüyor. Ortalama toplulaştırılmış fiyatlara bakıldığında yumurta için 2,57 lira gayet mantıklı bir fiyat. Olay bir süre sonra teknik hesaplamalardan çıkıp algı yönetimine giriyor” açıklamasını yaptı.

TÜİK’in madde fiyatlarını “devlet sırrı gibi sakladığı” yönündeki iddiaya ilişkin Çetinkaya, madde sepetinin gizlenmediği, geçmişte açıklanan madde fiyatlarının bir gösterge niteliği olmadığı için açıklanmadığı yanıtını verdi.

Çetinkaya ayrıca Avrupa Birliği’ne (AB) üye ve aday ülkeler, Hindistan, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri, ABD ve Kanada istatistikleri incelendiğinde bu ülkelerin de madde düzeyinde tüm fiyatları yayımlamadığını belirtti.

‘ENAG’ın paylaştığı oran gerçeği yansıtmaktan oldukça uzak’

Akademisyenlerin ve ekonomistlerin bağımsız biçimde oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) Haziran aynı enflasyon verilerinin TÜİK verilerinden uzak olması da yeniden gündem konusu oldu.

ENAG’ın paylaştığı oranın gerçeği yansıtmaktan oldukça uzak olduğunu dile getiren Çetinkaya, ENAG endeksinin sadece 4 yıla yakın bir dönemde piyasa fiyatlarından ortalama 2-3 kat uzaklaştığının görülebildiğini kaydetti.

Bir araştırmanın Türkiye genelini temsil edebilmesi için uygun örnekleme yöntemlerinin kullanılması gerektiğini söyleyen Çetinkaya şöyle konuştu:

“TÜİK ve ENAG verileri arasındaki farkı, kira fiyatları hesaplamalarında görebiliriz. TÜİK tarafından takip edilen kira fiyatları için diğer tüm mal ve hizmet fiyatlarında olduğu gibi sabit tanım ve kalitede seçilmiş olan 5 binin üzerinde konutun aylık kira değeri izlenmektedir.

“ENAG ise kira fiyatlarını emlak sitelerinden doğrudan almakta ve kira artışını her ay tüm kiracıların ev değiştirmiş olduğu varsayımı üzerinden hesaplamaktadır.”

‘Dünyada enflasyon nasıl hesaplanıyorsa Türkiye’de de öyle hesaplanıyor’

Resmi kurumlarının açıkladığı enflasyon ile algılanan enflasyon arasındaki farka ilişkin tartışmalarla ilgili Çetinkaya, Türkiye’deki rakamların diğer ülkelere kıyasla birbirine en yakın oranları yakaladığını belirtti.

“Algılanan enflasyona ilişkin hususlar Türkiye’ye özgü olmayıp, gelişmiş ülkelerde de aynı durum görülmekte ve bu durum Eurostat (Avrupa İstatistik Ofisi) tarafından ifade edilmektedir” diyen Çetinkaya şöyle devam etti:

“Örneğin son 20 yıl boyunca AB’de hissedilen enflasyon açıklanan enflasyonun ortalama 5 katı düzeyinde seyrederken Türkiye’de 2 katı düzeyinde seyretmiştir.”

Çetinkaya, dünyada enflasyon nasıl hesaplanıyorsa Türkiye’de de öyle hesaplandığını belirterek, “TÜFE ve Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) arasında oluşan fark da sadece Türkiye’ye özgü değil” diye konuştu.

Memur zamları Temmuz verilerine yansıyacak

TÜİK Başkanı Çetinkaya, memur zamlarının belli olduğu Haziran ayı TÜFE rakamlarının beklentilerin altında geldiğine yönelik eleştirilere de yanıt verdi.

Haziran ayı sonunda açıklanan zamların Haziran ayı TÜFE rakamlarına yansıyacağı yönünde yanlış bir algı olduğunu, bu zamların Temmuz ayı enflasyon rakamlarını etkileyeceğini söyleyen Çetinkaya, 20-40 yıllık uzun seride bakıldığında Haziran ayının en düşük enflasyon ayı olduğunu ifade etti.

Çetinkaya, “Çünkü tarla ürünleri çıkmaya başlar. Dolayısıyla bu bir normalleşmedir. Haziran’dan bu yana ötelenen bazı zamlar Temmuz ayı enflasyon rakamlarını etkileyecek. Kurlar da Türkiye’deki enflasyon belirleyicilerinden biridir. Kurdaki stabilitenin aylık enflasyon üzerinde ciddi bir etkisi var, enflasyonun artışını baskılıyor. Kur düşse bazı maddelerde fiyat gerilemeleri olabilir” diye konuştu.

Exit mobile version