Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Özgür Özel Erdoğan’la görüşmesinde koalisyon teklifi aldığı iddialarını yalanladı


Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Lozan Anlaşması’nın 101’inci yılı kapsamında İstanbul Heybeliada’da düzenlenen anma törenine katıldı. Tören öncesi Büyükada’da parti ilçe örgütü ve Adalar Belediyesi’ni ziyaret eden Özel, gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.

Özgür Özel, Erdoğan ile görüşmesinin ardından kimi kesimlerce gündeme getirilen “Erdoğan, Özel’e koalisyon teklif etti” iddialarına VOA Türkçe’nin sorusu üzerine yanıt verdi. Koalisyon seçeneğinin görüşmelerde gündeme gelmediğini belirten Özel, “Bu parti milletten muhalefet görevi alıp, iktidara soyunan MHP değil. Millet bize gelecek seçime kadar muhalefet görevi verdi. Verilmeyen bir göreve talip olmak seçmenin mesajını almamaktır. Benim verilmeyen bir göreve talip olmam söz konusu değil. Yapılacak ilk seçimlere kadar ülkenin ana muhalefet partisiyiz, seçimlerden sonra iktidar partisiyiz” dedi.

“AKP ile seçimlerden önce bir ittifak, koalisyon, birliktelik ihtimali yoktur” diyen Özel “Milli meselelerde, vatandaşın sorununu çözmede, müzakere de ederiz, münakaşa da ederiz. Diğeri MHP’nin işi. Düştükleri hal ortada. Yüzde 18’lik parti, yüzde 4-5’e düştüyse, milletin verdiği vazifeyi yapmayıp, iktidara eklenmenin sonucudur. Bunu ne vicdanen ne ahlaken ne siyaseten yaparım” ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Lozan Barış Anlaşması’nın 101’inci yılında Adalar’da İsmet İnönü’nün evini ziyaret etti. Ziyaret öncesi basının sorularını yanıtlayan Özel’in hedefinde, iktidar ve ortağı vardı

“Adli darbe ardından bu sefer mali darbe yapmaya çalışıyor”

Özel, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’li belediyelerle ilgili “SGK’ya olan borçları ödesinler” sözlerine tepki gösterdi: “Her geçen gün millet gün sayıyor. Birazcık seçim sonuçlarından akıl alıp, öğrenip, vatandaşın isteklerini yerine getirmek yerine inatlaşıyor. Bizim hizmet etmemizi engelliyor. Vatandaş bunları görür.

“Geçen sefer İstanbul’da vatandaşın kararıyla seçilen Ekrem İmamoğlu’nun zorla mazbatasını elinden almak neyse, seçilmiş belediye başkanının parasına el koyup, hizmet etmesine engel olmak da aynı şeydir” diyen Özel, “Bu sefer mali darbe yapmaya çalışıyor. Geçen sefer YSK eliyle adli darbe yaptı. Bize ‘Osmanlı tokadı vuracağım dedi, demokrasi tokadını yedi. Şimdi mali darbe yapacak, yeni bir demokrasi tokadı yer. Meydan meydan, sokak sokak anlatırım. Sakın böyle bir şeye kalkışmasın” dedi.

Özel, İETT’nin ‘azmanbüs’ eylemcilerine dönük suç duyurularını geri çektireceğini açıkladı

Özgür Özel’in Adalar ziyareti, protestoları da beraberinde getirdi. Bir süredir adanın yaya bölgesi olduğunu savunan ve Adalar’a gelen minibüslere ‘azmanbüs’ adını vererek protesto eden ada sakinleri, Özel’i ziyaret noktaları boyunca takip edip, taleplerini sıraladı. Özel eylemcilerden bazılarıyla Adalar Belediyesi’nde görüştü ve görüşmenin olumlu geçtiği paylaşıldı.

Yıkılmak üzere boşaltılan Adalar Belediyesi önünde açıklama yapan Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım kararlarına dönük protestoya ilişkin, “Demokrasi tepki ve protesto rejimidir. Her türlü demokratik protesto hakkının kullanılmasının yanındayız. Biraz önce Ada’nın dört temsilcisi geldiler, yukarıda konuştuk. Ben düşüncelerimi aktardım. Ada’nın istemediği hiçbir şeyin yapılmayacağını söyledik. Bugünkü yoğunluk ortadan kalkana kadar bu beğenmediğimiz boyuttaki araçlar hizmet verecek” dedi ve geçici bu çözüme kalıcı ve adayla uyumlu çözümlerin geliştirileceği sözünü verdi.

Özel, “Bundan önce burada birtakım karşılıklı suç duyuruları olmuş. O suç duyurularından tamamen feragat edilmesinin talimatını verdik. Böyle bir sorun da yok. Bana da sorarsanız bu boyutta bir araç adada doğru değil. Daha ufak ve düzgün bir şey için arkadaşlar çalışıyor” diye konuştu.

Eylemciler ise suç duyurularının İETT tarafından yapıldığını ve protesto için sokağa çıkan herkesi kapsadığını paylaştı.

“Millet zaten bu zihniyetten yıldığı için 411 belediyeyi bize verdi”

Protestolara yanıtının ardından basının sorularını yanıtlamaya devam eden Özel, Erdoğan’ın emeklilere zam için CHP’li belediyelere “SGK’ya olan borçları ödesinler” sözünün anımsatılması üzerine, “Birincisi Sayın Erdoğan hangi AKP’li belediye SGK’ya borcunu ödemiş, söylesin. Ellerinden aldığımız belediyeler en az son beş yıl boyunca hiç borç ödememişler. Şimdi SGK’ya yatırılacak parayla, AKP’li belediye zamanında hizmet yapacak. Sonra onun SGK’ya ödemeyip kendisine kullandığı parayı bugün biz ödeyeceğiz, AKP’liler için. Millet zaten bu zihniyetten yıldığı için 411 belediyeyi bize verdi. Böyle bir çifte standart olur mu?” diye sordu.

SGK borçlarının AK Partili belediyelerden miras kaldığını belirten Özel, “Belediyeleri hizmet yapamaz hale getirip, ‘CHP belediyesi bu’ diye göstermeye çalışıyor. Bunlar ucuz oyunlar” dedi.

SGK borçlarının tahsilatı ve benzeri uygulamalarla yerel yönetimlerin mali darboğaza sokulmaya çalışıldığını belirten Özel “Çıkarım, meydan meydan Erdoğan’ın sırf kendi beceriksiz yönetimi değişecek diye korkusundan, CHP’lilerin yönetim yetkinliğini elinden almak için bu oyuna nasıl başvurduğunu anlatırım” dedi. “Bu enflasyonu düşüremiyor. Biz geliyoruz iktidara, gelmeyelim diye belediyelerimizin elini kolunu bağlamaya, yoksullaştırmaya, maaş ödeyemez hale getirmeye, çöp toplayamaz hale getirmeye çalışıyor. Vallahi Sayın Erdoğan şunu bilsin. Kendi ellerimizle toplarız o çöpleri bütün CHP’liler. Yine de onun bu oyunlarına, şantajlarına teslim olmayız” diye konuştu.

Özel, Erdoğan hakkında, “Her geçen gün millet gün sayıyor. Birazcık seçim sonuçlarından akıl alıp, öğrenip, vatandaşın isteklerini yerine getirmek yerine inatlaşıyor” dedi.

“Kemal Bey hiçbir zaman birinci partinin lideri değildi”

Özel, önceki Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’la görüşmeler üzerine sözlerinin sorulması üzerine şunları kaydetti: “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmelerini niye üstüme alayım? Üstüme alacak bir şey yok. Çünkü ben konuşmamım ilk başında şöyle söyledim. Şeyh Edebali’nin vasiyeti muhalefete değil iktidaradır. Türkiye’nin kutuplaşmasından, el sıkışmamasından, konuşmamasından birinci parti sorumludur. 22 yıl boyunca bunu yapmadı, Anıtkabir’de bile el sıkmadı. Bu laf Erdoğan’a değil mi? Bunu söyleyin. 31 Mart’ta ben birinci parti oldum, o yüzden adımı ben attım. CHP artık halkın gözünde iktidar partisidir. Birinci partiye yakışacak işleri biz yapacağız. Kemal Bey hiçbir zaman birinci partinin lideri değildi. Çok istedi ama olmadı. Çok çalıştık ama olmadı. Olsaydı o da benim dediğimi yapardı. Tayyip Erdoğan gibi birinci parti olup ikinci partinin elini sıkmayanlardan olmadık. Kemal Bey de hiçbir zaman zaten birinci partinin genel başkanı olmadı”

İnönü’nün evinde Lozan Antlaşması’nın önemine değindi

Adalar’daki son durağı Lozan Antlaşması’nın yıldönümü için düzenlenen tören olan Özel’i burada İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker karşıladı.

İlçe belediye başkanlarının da katıldığı törende konuşan Özel, “Bir devlet adamı nasıl olur diye bakacaksa genç arkadaşlarım, lütfen İsmet Paşa’ya ve İnönü ailesine baksınlar. Bir siyasetçinin sadece konuşmak, sadece kavga etmek ya da sadece müzakere etmek, sadece temsil görevlerini yapmak değil; hepsini birden dozunda, kıvamında, gerektiği kadar yapmanın ne demek olduğunu gösteren bir insandır İsmet Paşa” ifadesini kullanırken güncel görüşmelere dönük tartışmalara adeta yanıt verdi.

Tarihe karşı sorumluluğun onu bilmekten geçtiğini belirten Özel, “Cumhuriyet’i savunmak, öyle sadece askere gitmek, sadece vergi vermek, sadece Atatürk’ün adını duyunca alkışlamak değil elbette en şiddetli alkışı, en yürekten alkışı yapacağız. Ama bu Cumhuriyet’in bütün kurucu kadrolarının, kurucu babalarının ne yaptığını, ne yaşadığını, niye yaşadığını, o günün şartlarında neler olduğunu çok iyi anlamak ve anlatmayı gerektirir” dedi.

Özel bunun gençlere dönük bir görev olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Bu aydın bilinci de bunu gerektirir, vatandaşlık sorumluluğu da bunu gerektirir. Adamlar yalanlarına sahip çıkıyorlar. Attıkları yalan tarihi tekrar ede ede ede, birilerine belletmeye çalışıyorlar. Bizim doğrularımıza, bizim dürüstlerimize, bizim İsmet Paşa gibi isimlere sahip çıkma noktasında en ufak tereddüdümüzün olmaması lazım. Buna ne İsmet Paşa’nın ihtiyacı var ne İnönü ailesinin ihtiyacı var. Ne CHP tarihinin ihtiyacı var. Ama buna bugünün gençlerinin zehirlenmeme zaruretinden dolayı hepimizin mükellefiyeti var”

Exit mobile version