Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Mümtaz’er Türköne: CHP’nin iktidar olmasının önünde üç değişken var

Mümtaz’er Türköne: CHP’nin iktidar olmasının önünde üç değişken var


Siyaset bilimci-yazar Mümtaz’er Türköne, “CHP iktidar olabilir mi?” başlıklı yazısında, “CHP ite-kaka iktidara doğru yürüyor” diyor ve “CHP iktidar olur mu?” sorusunun cevabı için takip edilecek üç bağımlı değişken olduğuna dikkat çekiyor.

Bunları ekonomi, Kürt sorunu ve liderlik rekabeti olarak açıklayan Mümtaz’er Türköne, “CHP’nin içinden yükselen eleştirileri, iktidar medyasının zorlama gündemlerini ve ülkedeki ağır-bunaltıcı havayı değil, bu üç değişkeni takip etmenizi öneririm” ifadelerini kullanıyor.

“Herkesin mutabık kalacağı cevapla başlayalım: CHP iktidar olabilir. Hiç olmazsa bir dönem Türkiye’nin kaderi CHP’li politikacıların elinde şekillenebilir. Bu ihtimalin sebebi çok açık” diyen Türköne, şunlara dikkat çekiyor:

“Ekonomik krizin eseri olan yoksulluğun bir-iki yıl içinde düzelme ihtimali yok. Siyaset hayal satar, ama ekonomi gerçeklerle yol alır. Siyasî sistem değişikliği, ekonominin gerçek hayatla bağını kopardı. Hukuk iptal edilince ekonomilerin en değerli hazinesi olan güven ortamı yok oldu. Dengeler alt-üst edildi. Üretilen ile tüketilenin yeniden dengeye girmesi, devletin hesabını kitabını yapabilmesi için halkın satın alma gücünün uzun süre yoksulluk sınırının altında tutulması ferman ediliyor. Kemerler sıkılacak, böylece talep düşecek son yıllarda iktidar eliyle har vurup harman savrulan kaynaklar kısılacak ve yeni bir denge hali oluşacak. Düzenli işleyen bir ekonominin hukuka olan hayati ihtiyacını da bu tabloya ilave edin. O alanı inandırıcı bir şekilde mevcut iktidarın düzeltmesi çok zor. Her zaman olduğu gibi tencere-tava 22 yılın iktidarını da devirecektir. Ekonomi ile siyaset arasındaki sebep-sonuç ilişkisi bunun dışında başka bir ihtimal olmadığını söylüyor.”

Bu noktada CHP iktidara nasıl gelecek sorusunu yönelten Türköne, Turkish Post‘taki yazısına şöyle devam ediyor:

Manzara böyle olunca otomatik olarak dikkatler CHP’ye çevriliyor ve oradan yükselecek ışığa gözler dikiliyor. CHP ite-kaka iktidara doğru yürüyor. Peki ya CHP’den yükselecek iktidar olma iradesi? İradenin içine sebatı, metaneti, cesareti, zekâyı ve emeği yerleştirin.

“CHP adam olmaz!” diye, son zamanlarda CHP’nin klasik seçmen tabanından yükselen eleştiri-özeleştiri furyasına aldırmayın. CHP’yi iktidara getirecek olan CHP’li kemik seçmen kitlesi olmayacak. CHP’nin ön saftaki politikacılarından yükselen muhafazakâr mesajlara tepki gösteren sol-sosyal demokrat-laik-ulusalcı itirazların önemi yok. CHP yerine kime oy verecekler? Yoksullaşma merkeze yakın duran, ideolojik takıntısı olmayan % 5’lik bir seçmen kitlesini yelpazenin sağından soluna taşıyacak ve böylece CHP ülkeyi yönetme hakkına ve yetkisine kavuşacak. Atatürkçülük, laiklik, dindarlık, muhafazakarlık, modernlik, milliyetçilik gibi standart klişelerin bu sonuç üzerinde çok fazla etkide bulunmasını beklemeyin.

CHP’NİN SEMPATİ ALANI GÜNEYDOĞU’DA GENİŞLEDİ

Kitle partileri aslında kendi içinde koalisyonlar şeklinde iş görürler. CHP ulusalcı-devletçi damar ile sol-sosyal demokrat eğilim arasında bir koalisyon halinde iş görüyor. Eskiden bu koalisyona Kürt seçmenler de dahildi. AK Parti bu seçmen kesiminin neredeyse üçte birini, Millî Görüş’ten tevarüs ettiği dindarlık üzerinden kendine entegre etti. İktidarın 2015’ten sonraki milliyetçi-devletçi bileşkesine karşı Kürtler kendilerini Kürt siyaseti ile bölgesel güç kazanan partilerinde temsil etti. Bu kesimin CHP ile organik bir bağ içinde olması artık çok zor. Ancak, sol-sosyalist politikaların birikimiyle CHP’nin sempati alanı Güneydoğu’da genişledi. Muhtemel CHP iktidarı DEM’in desteği ile hayat bulacak. En somut hedef: Cumhurbaşkanlığı seçimini DEM desteği ile kazanacak. Bugün, iktidar merkezinin CHP’ye karşı “geleceğin iktidarına muhalefet” kabilinden oluşturmaya çalıştığı gündemlerin, DEM üzerinden sürmesi bu yüzden boşuna değil. Zincirleme reaksiyonla, politik dengeleri kökünden etkileyecek olan Suriye ile yakınlaşma hamlesini de mülteci sorunundan önce Kürt sorununun içine yerleştirmek gerekecek; çünkü Suriye politikası Kürt siyaseti için Kuzey Doğu Suriye’den ibaret.

‘ÜÇ DEĞİŞKENE DİKKAT EDİN’

CHP’yi iktidara getirecek süreç, Kürt sorununun ana parametrelerden biri olarak başat konumda yer alacağı çok hassas dengeler üzerinde ilerleyecek.

Siyaset duygularla değil fikirlerle yapılır. Gerekçesi şudur. Sebebi bilinmeyen veya bir anlama bürünmeyen bir duygu bir fikre ve seçmen iradesine dönüşmez. Siyasetçiler ve parti propagandası duyguları fikirlere dönüştürmek için devreye girer. Soyut fikirleri bile somut varlıklarla algılayan geniş kitleler bu zor işin altından duyguları da fikirleri de kişilere yükleyip onları sembollere dönüştürerek çıkarlar. CHP için bu işlem tamamlandı, hatta parti içi rekabet unsuruna bile dönüştü. Seçime girdiği zaman kazanma iddiası çok kuvvetli görünen iki belediye başkanı ile genel başkanlık koltuğunda oturan dahil üç isim, CHP’nin potansiyel iktidarının somutluk kazanan sembolleri olarak siyasette ağırlıklı yere sahipler. Her üçünün de farklı özellikleri ve karşılıkları var. CHP tek ismin her şeyi belirlediği Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile seçime girmeye kararlı görünüyor. Siyasetin doğal ayıklama düzeni, seçimde en çok ihtiyaç duyulacak sembol ismi kendiliğinden ülke yönetiminin başına getirecek.

Özetleyelim:

“CHP iktidar olur mu?” sorusunun cevabı için takip edilecek üç bağımlı değişken var. Ekonomi, Kürt sorunu ve liderlik rekabeti. CHP’nin içinden yükselen eleştirileri, iktidar medyasının zorlama gündemlerini ve ülkedeki ağır-bunaltıcı havayı değil, bu üç değişkeni takip etmenizi öneririm.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version