Fransa’nın başkenti Paris’te Çarşamba günü binlerce kişi, aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin erken genel seçimlerinin geçtiğimiz hafta sonu yapılan ilk turunda en fazla oyu almasını protesto etmek için sokaklara döküldü.
Gösteri, çok sayıda sendika, bağımsız medya ve sivil toplum kuruluşunun (STK) desteğiyle gerçekleştirildi. Protestocular, seçmenlere Pazar günü yapılacak ikinci turda aşırı sağın yükselişini engelleme çağrısında bulundu.
Protestoya katılanların çoğu, aşırı sağcı Ulusal Birlik’in (RN) yabancı düşmanlığı ve antisemitizm geçmişi nedeniyle, aşırı sağın zaferinin sivil özgürlükleri kısıtlayabileceğinden endişe ediyor.
Protestonun organizatörlerinden Fransa Ulusal Öğrenci Birliği (UNEF) Başkan Yardımcısı Salome Hocquard, “Yarın aşırı sağ kazanırsa, yabancı öğrenci arkadaşlarıma, LGBTQ bireylere, siyahilere veya kadınlara ne olacağını bilmiyorum çünkü aşırı sağ tüm bu grupların düşmanı,” dedi.
Muhalefetin zayıflaması, sağın elini güçlendiriyor
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un merkezci partisi Rönesans ve sol ittifak Yeni Halk Cephesi (NFP), Ulusal Birlik’in 289 sandalyelik çoğunluğu elde etmesini engellemek için harekete geçti. Önümüzdeki Pazar günü yapılacak ikinci turda, Ulusal Birlik’e karşı güçlü adayları desteklemek amacıyla üçüncü oldukları bölgelerdeki adaylarını geri çekeceklerini açıkladılar.
Ulusal Cephe olarak bilinen bu strateji, geçmişte de aşırı sağın siyasi arenadan dışlanmasını sağlamak amacıyla kullanılmıştı.
Seçmenlerin kitlesel olarak harekete geçmesi durumunda, Ulusal Birlik’in mecliste mutlak çoğunluğu kazanması engellenebilir ancak bu noktada seçmen yorgunluğu büyük bir engel olarak öne çıkıyor.
Fransa İnsan Hakları Ligi (LDH) temsilcisi Laila Idtaleb, seçmen yorgunluğuna vurgu yaparak, “Hepimiz her seçimde aşırı sağa karşı oy kullanmaktan bıktık ama bu seçim diğerlerine benzemiyor çünkü aşırı sağ iktidarın kapısında ve mutlak çoğunluğu kazanma kapasitesine sahip,” dedi.
Seçimlere katılım konusunda gençler oy kullanmaktan kaçınırken, daha yüksek gelirli, yaşlı neslin oy kullanma olasılığı daha yüksek.
Paris’te yaşayan 23 yaşındaki içerik üreticisi Alejandro, hiçbir seçimde oy kullanmayacağını belirtti.
Alejandro Euronews’e verdiği röportajda, “Oy vermeyeceğim çünkü ister aşırı sağ, ister sol olsun, hiçbir şey değişmeyecek. Bizi ayırmak için bir bölünme yaratmaya çalışıyorlar,” dedi.
Öte yandan, gösteriye katılan herkes genel mesaja katılmıyordu.
61 yaşındaki Remi, protestoya meraktan katıldığını, Ulusal Birlik destekçisi olduğunu ve ilk turda aşırı sağcı bir adaya oy verdiği için gurur duyduğunu söyledi. “Aşırı sağcı bir partiye oy vermek, göçmen akını nedeniyle artık güven içinde yaşayamayan Fransızların genel hoşnutsuzluğunu gösteriyor,” dedi.
Remi ayrıca, “Bu miting Fransızların ruh halini hiç yansıtmıyor. Fransa’nın kalbinde, kırsal kesimde yaşayan insanlar farklı düşünüyor. Ve sayıları, buradakilerden çok daha fazla,” diye ekledi.
Ulusal Birlik, 2024 Avrupa seçimlerinde 35,000 Fransız belediyesinin 32,000’inden fazlasında birinci olurken, Paris ve Lyon gibi büyük şehirler sol adaylara oy verme eğiliminde.
Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***