Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Azmettiricilerle bağı ortadan kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük!

Azmettiricilerle bağı ortadan kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük!

 

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş‘in öldürülmesinin üzerinden 18 ay geçti. Aralarında eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Serdar Öktem’in de bulunduğu 22 tutuklu sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmayı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in yanında izleyen CHP genel Başkanı Özgür Özel, verilen arada kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. Özel, “Ettiği telefonları hatırlamayan, aldığı talimatları hatırlamayan, verilen konumları hatırlamayan, görüştüğü kişileri hatırlamayan ama birilerinin bağlantısını ortadan kaldırmak için yeni şeyler hatırlayan bir tetikçi ve azmettirici gördük. Esas azmettiricilerle bağı ortadan kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük” dedi.

“İddianamede adı geçmesi gereken eski milletvekilleri hali hazırdaki çeşitli yöneticiler, bir siyasi partinin cinayetten önce sonra telefon irtibatı kurulan yöneticilerinin adı dahi geçmiyor. Bütün arabaların plakaları var bir arabanın yok, o aracın içinden hangi genel başkan iniyor o aracı ona kim tahsis etmiş bütün Türkiye biliyor. Biz bu sisin inmesine, bu cinayetin alelade bir cinayetmiş gibi bir cinayetmiş gibi üstünün örtülmesine seyirci kalmayacağız” diyen Özel, dava sonuçlanana kadar olayın takipçisi olacaklarını belirterek, “Türkiye’yi sise boğmaya çalışıyorlar, bundan sonrası için gözdağı vermeye çalışıyorlar, buna sessiz kalınmayacak! Herkes bundan emin olsun” ifadelerini kullandı.

 

Özel’in açıklamaları şöyle:

Bu davanın alelade bir cinayet olmadığı ortada. Ankara’da hepimizin gözü önünde bir cinayet işlenmiştir. Bu cinayetin tetikçisi bellidir, azmettirenlerin az meşhur olanları bellidir, cinayete katkı verenler yardım edenler getirip götürenler bellidir ama iddianame tam işin gitmesi gereken yerde kesilmiştir, Yarım bir iddianame ile görülmekte olan bir dava ile karşı karşıyayız.

Davanın duruşma düzeni açısından endişe edecek hiçbir şey yok. Sayın Ayşe Ateş’in bir yanında ben, bir yanında hukuk işlerinden sorumlu genel başka yardımcımız, bir yanında Sayın Kemal Kılıçdaroğlu. Ayşe Ateş ve evlatları, ‘adalete ulaştık’ diyene kadar biz onların yanında oturmaya devam edeceğiz. Yanlış söylemişim, söylediğini hatırlamıyorum, çarpıtmışlar gibi kendilerine bugün verilen yeni vazifeyi yerine getirmeye çalışan bir tetikçi ve azmettiriciyle birlikteydik. Ettiği telefonları hatırlamayan, aldığı talimatları hatırlamayan, verilen konumları hatırlamayan, görüştüğü kişileri hatırlamayan ama birilerinin bağlantısını ortadan kaldırmak için yeni şeyler hatırlayan bir tetikçi ve azmettirici gördük. Esas azmettiricilerle bağı ortadan kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük. Bunu herkes görüyor, bu işin peşini bırakmayacağız, tüm hukuki süreci takip edeceğiz.

Dava görüldüğü müddetçe Cumhuriyet Halk Partisi’nden en az iki genel başkan yardımcısı bu davayı takip edecekler. Nasıl Soma davasından ilgimizi hiç azaltmadıysak, nasıl Çorlu davasından ilgimizi nasıl azaltmadıysak Sinan Ateş davasında da ilgimizi azaltmayacağız. Böyle bir cinayetin sahipsiz bırakılmaması gereğinden dolayı. Kanlar temizlendi ama gerçekte cenaze ortada duruyor. Sahip çıkması gerekenler sahip çıkmadığı için cenaze ortada duruyor.

Herkesin endişesi o ki o cenazeyi orada bırakıp, o cinayetin üstüne sis perdesi indirmeye çalışanlar birileri tarafından talepleri konusunda korunuyor kollanıyor. Polis görevini yapmış ama iddianamede adı geçmesi gereken eski milletvekilleri hali hazırdaki çeşitli yöneticiler, bir siyasi partinin cinayetten önce sonra telefon irtibatı kurulan yöneticilerinin adı dahi geçmiyor. Bütün arabaların plakaları var bir arabanın yok, o aracın içinden hangi genel başkan iniyor o aracı ona kim tahsis etmiş bütün Türkiye biliyor. Biz bu sisin inmesine, bu cinayetin alelade bir cinayetmiş gibi bir cinayetmiş gibi üstünün örtülmesine seyirci kalmayacağız. Günü geldiğinde kimse kral çıplak demiyorsa biz diyeceğiz. Ama o iki evladı gözü yaşlı eşi ve Türkiye’de siyaset yapıp, siyasi duruşundan dolayı endişe duyan kimsenin, benim sonum Sinan Ateş gibi olur diye korkmasına izin vermeyeceğiz.

Türkiye’yi sise boğmaya çalışıyorlar, bundan sonrası için gözdağı vermeye çalışıyorlar, buna sessiz kalınmayacak! Herkes bundan emin olsun.”

Exit mobile version