Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Adam kaçırmalara destek veren eski büyükelçi çıplak aramayı savundu, BM raportörü tepki gösterdi

Adam kaçırmalara destek veren eski büyükelçi çıplak aramayı savundu, BM raportörü tepki gösterdi


Birleşmiş Milletler İşkenceyi Önleme Komitesinin Cenevre’de gerçekleştirilen 80. oturumda Türkiye’ye sert eleştiriler yöneltildi. AKP hükümetinin işkence konusunda yaptığı savunmaları eleştiren raportör Bakhtiyar Tuzmukhamedov, Türk heyetinin çıplak aramayla ilgili yanıltıcı bilgiler verdiğini söyledi.

Oturuma Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa Konseyi ve İnsan Haklarından Sorumlu Çok Taraflı Siyasi İşler Genel Müdürü olarak katılan ve MİT’in 2018’de Kosova’dan adam kaçırmalarında rol alan eski Kosova Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç’ın çıplak aramayı savunan ifadeleri tepki topladı.

Raportör Tuzmukhamedov, Türk heyetini nazikçe ‘uyardı ve “Raporunuzun 158. paragrafında çıplak aramaya gerekçe olarak AİHM kararına atıf yapıyorsunuz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Hollandalı Van der Ven kararında ‘Rutin çıplak arama işkencedir’ diye hükmetmiş. Oysa Türk hükümeti, aynı kararda yer alan ‘Belli durumlarda çıplak arama gereklidir’ ifadesini Türkiye’deki çıplak aramaları haklı çıkarmak için burada bize sunuyor. Bunu bizi yanıltmak için yaptığınıza inanmak istemiyorum.” dedi.

Ruanda ve Yugoslavya’daki insanlığa karşı işlenen suçlar konusunda çok tecrübeli olan Tuzmukhamedov bu tepkisi, oturumu takip eden hukukçular tarafından “Diplomatik bir dille çocuk mu kandırıyorsunuz” şeklinde bir uyarı olarak değerlendirildi.

Her hafta rutin olarak çıplak aramaya maruz kalan adli tutuklu Van der Ven, Hollanda devletine karşı dava açmış, AİHM de 2003 yılında Ven’i haklı bulmuş, “Rutin olarak yapılan çıplak aramanın insan onuruna aykırı olduğuna ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde 3. maddesinde düzenlenen işkence yasağını” ihlal ettiğine karar vermişti.

BEŞ YILDA BİR DÜZENLENİYOR

1984’te yürürlüğe giren “Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Küçültücü Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşme” kapsamında beş yılda bir Cenevre’de oturum düzenleniyor ve imzacı devletlerin sözleşmeye ne kadar uyup uymadığını bir denetliyor.

Turkish Munite‘ten Bünyamin Tekin’in aktardığı bilgilere göre 8-26 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen oturumlarda Türkiye bugün ilk savunmasını yaptı. Yarın ikinci savunma yapılacak.

Türkiye’nin kalabalık bir heyet katıldığı oturumda, eski Kosova Büyükelçisi ve Dışişleri Bakanlığı Çok Tarflı Siyasi İşler Genel Müdürü Kıvılcım Kılıç, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Daire Başkan Yardımcısı Hayme Ebru Demircan, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Fatih Güngör, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanı Berkay Altu, Emniyet Genel Müdürlüğü Başhukuk Müşaviri Rüştü Yılmaz, Kıdemli Albay ve Jandarma Genel Komutanlığı Daire Başkanı Tolga Çemrek, Göç İdaresi Başkanlığı Daire Başkanı Gökhan Alma, Milli Savunma Bakanlığı Daire Başkanı Fatma Onay, Milli Savunma Bakanlığı’ndan Yarbay Burak Alp, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Ebru Özyurt, Sağlık Bakanlığı Hasta Hakları ve Tıbbi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Avşar Aslan, Sağlık Bakanlığı Mevzuat ve Hukuk İşleri Daire Başkanı Khalid Şen ve Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Daire Başkanlığı Birinci Sekreteri Burcu Turan yer aldı.

Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasi İşler Genel Müdürü Kıvılcım Kılıç, oturumda ilk söz aldı ve çıplak aramayı savundu. Çıplak aramaya AİHM kararıyla desteklemeye çalışan Kılıç, gözaltı merkezlerinde işkence olmadığını savundu.

BM raportörü Bakhtiyar Tuzmukhamedov ise Türk heyetine 5 Ağustos 2016’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde işkence ile öldürülen KHK’lı öğretmen Gökhan Açıkkollu ve eşi Mümine Tülay Açıkkollu ile ilgili iddialara cevap verilmediğini hatırlattı.

Bakhtiyar Tuzmukhamedov, ayrıca şu soruları sordu:

“Türk Ceza Kanunu’nda 94. ve 96. maddelerinde işkence ve eziyet ayrımı tam olarak nasıl yapılıyor?

Eski BM hakimi Sefa Akay’ın diplomatik dokunulmazlığı ve BM’nin resmi talebi olmasına rağmen “FETÖ” suçlamasıyla tutuklanması nasıl mümkün oluyor?

Türkiye’nin adli reformlarının durumu nedir? Hakim olma süreci? Hakimler nasıl seçiliyor? Eğitimleri uluslararası standartlara uygun mu?

Jandarma, milli istihbarat ve emniyet personelleri, iskenceyi önleme konusunda eğitim alıyorlar mı?”

KOSOVA BÜYÜKELÇİSİYKEN 6 ÖĞRETMEN KAÇIRILDI

BM’nin Japon delegesi Maeda Naoko ise Kıvılcım Kılıç’a “Yurtdışından Türkiye’ye gerçekleştirilen adam kaçırma olayları ve eylemlere karışan personelin cezasızlık durumunu nasıl açıklıyorsunuz?” diye sordu. Çünkü Kıvılcım Kılıç 2018’de KHK’lı 6 öğretmenin Kosova’dan kaçırılıp Türkiye’ye götürüldüğü dönemde Kosova Büyükelçisi olarak görev yapıyordu.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version