Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Yurt dışına giden akademisyenlere iktidar propagandası görevi

Yurt dışına giden akademisyenlere iktidar propagandası görevi


AKP döneminde patlayan “muhbir vatandaş”tan sonra şimdi de Cumhurbaşkanlığı, devlet bursuyla yurt dışına giden akademisyen ve öğrencilerden “diplomat vatandaş” olmalarını istedi.

Kısa Dalga‘nın haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan proje için “Vatandaşlarımızın ülkemizi ‘hakikat mücadelesi’nde yalnız bırakmayacağına inancım tamdır” dedi.

Proje için hazırlanan ve burslu öğrenci ve akademisyenlere dağıtılması için YÖK’e gönderilen kitapçıkta bilinmesi gerekenler akatrıldı. “Vatandaş Diplomat El Kitabı”, 4 Haziran’da, İletişim Başkanlığı’nda tanıtılmıştı.

İletişim Başkan Yardımcısı Çağatay Özdemir imzalı yazıda, “Küreselleşme ve bilgi-iletişim teknolojilerindeki dönüşümlerin sonucu olarak küresel siyaset ve iletişim süreçleri daha doğrudan bir hale gelmiş, tek yönlü ve devlet/hükümet odaklı ‘geleneksel kamu diplomasisi’ anlayışı terk edilerek vatandaşların, sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin kamu diplomasisi faaliyetlerinde etkin rol aldığı ‘yeni kamu diplomasisi’ anlayışına geçilmiştir. Bu değişim neticesinde yurtdışına giden öğrencilerimiz ve bu konuda yetiştirilen kamu görevlileri başta olmak üzere yabancı halklarla teması olan tüm vatandaşlarımız birer ‘vatandaş diplomat’ haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.

Kitapta, yurtdışına giden öğrencilerden ve akademisyenlerden “Vatandaş diplomat” olarak şunları bilmeleri istendi:

“Vatandaş diplomat, kendisine atfedilen resmi bir sorumluluk veya görev olmadan insandan insana kamu diplomasisi faaliyeti yürüten kişidir. Yabancı halklarla teması olan her bir öğrenci, sporcu, iş insanı, sanatçı, akademisyen ya da bilim insanı vatandaş diplomattır.

Türkiye, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünden etnik bölücü terör örgütü PKK/KCK’ya, aşırı solcu terör örgütü DHKP-C’ye, El Kaide ve DEAŞ gibi dini istismar eden terör örgütlerinden; ’17 Kasım’ ve ASALA gibi terör örgütlerine kadar terörizmin farklı biçimleriyle yıllardır mücadele etmektedir. Türkiye, Yabancı Terörist Savaşçılar (YTS) kaynaklı tehditlere karşı alınan önlemlerle birlikte küresel çalışmalara aktif katkı sağlamaktadır.

Türkiye, OECD’nin küresel kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele organı olan Mali Eylem Görev Gücünün (FATF) üyesidir. Türkiye, FATF tavsiyelerine tümüyle riayet etmek için terörizmin finansmanıyla mücadele konusunda mevzuatını ve uygulamalarını sürekli gözden geçirmektedir.

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKER ALANINDA BİRÇOK REFORM YAPILDI İDDİASI

Türkiye, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi ile temel hak ve özgürlüklere saygının tam olarak sağlanması konusunda birçok reformu hayata geçirmiştir.

Anayasa’nın 90. maddesine göre; ‘Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.’

Türkiye, 1985’te Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne (CEDAW) taraf olmuştur.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı başta olmak üzere; AGİT belgeleri ve AB müktesebatıyla uyum sağlamak amacıyla düşünce ve ifade özgürlüğü, dernek kurma ve toplanma hürriyeti, din özgürlüğü, yargının işleyişi, sivil-asker ilişkileri, ekonomik, kültürel haklar gibi alanlarda mevzuatımızda gerekli değişiklikler yapılmıştır.

ANAYASA MAHKEMESİ’NE BİREYSEL BAŞVURU ÖVÜLDÜ

Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru imkanının getirilmesi, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile Kamu Denetçiliği (ombudsmanlık) gibi kurumların kurulması da bu kapsamda yapılan değişikliklerdendir.

Türkiye, Kasım 2003’te ölüm cezasının kaldırılmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne Ek 6 Numaralı Protokol’ü onaylamıştır. Ölüm cezasını her koşulda kaldıran 13 Numaralı Protokolün onay işlemleri de Şubat 2006’da tamamlanmış ve anılan Protokol ülkemiz açısından yürürlüğe girmiştir.

Mayıs 2008’de yürürlüğe giren ‘Türk Ceza Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”la düşünce ve ifade özgülüğü alanında ilerleme kaydedilmiştir.

Yargının yürütme karşısında tam bağımsız olduğu bir hukuk sistemine sahip olan Türkiye, yargı bağımsızlığı olan örnek ülkeler arasında yer almaktadır.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version