Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

TUTUNANLAR | Eğitimci-yazar Sanlı: Akrabalarımız, komşularımız bizi kustu ama bu insanlar sahip çıktı!

TUTUNANLAR | Eğitimci-yazar Sanlı: Akrabalarımız, komşularımız bizi kustu ama bu insanlar sahip çıktı!


YouTube’dan yayın yapanTutunanlar’ın son konuğu Viyana’da yaşayan Türkçe öğretmeni, yazar ve aktivist Niyazi Sanlı oldu. Sanlı, “Göçmenler birşeyleri başarmak zorunda zira konfor alanınızdan çıkıyorsunuz. Burada yeni diller öğrendim, kitaplar yazdım.” ifadelerini kullandı.

Avusturya’da yerel halkın kendisine nasıl sahip çıktığını anlatırken gözyaşlarını tutamayan Sanlı, “Akrabalarımız, komşularımız; aynı dine, aynı ırka mensup olduğumuz insanlar bizi kovdu, kustu ama bu insanlar bize sahip çıktı. Bir sabah ben işe giderken, komşum Victorya geldi. Evinin anahtarlarını bize teslim etti. Bu çok önemli bir şey. Türkiye’de bir günde herşey değişir. Önce seni asarlar sonra heykelini dikerler. ‘Biz bunun değerini bilemedik’ derler.” diye konuştu.

1992’de  Kırgızistan’a gittiğini anlatan Sanlı, savaşı bizzat yaşadığını ve bunun kendisinde travma yarattığını anlattı. Oradan döndükten sonra İstanbul’da bu travma nedeniyle yazmaya başladığını belirten Sanlı, “Bugüne kadar 30 eser yazmışımdır. 15 Temmuz’dan sonra buraya geldikten sonra burada da iki roman yazdım. 15 Temmuz’daki travma, savaştakinden daha ağır geldi bana.” dedi.

Gazeteci Ahmet Daştan’ın sorularını cevaplayan Niyazi Sanlı, toplumun bir kesiminin ‘şeytanlaştırıldığını’ kaydetti: “Arnold Tonby, ‘Büyük medeniyetleri kuranlar göçmenlerdir’ diyor. Peygamberler de aslında göçmenlerdir. Göçmenler birşeyleri başarmak zorundadır. Konfor alanından çıkıyorsunuz bu da gelişmenizi tetikler. O yüzden benim düşünce dünyamda ciddi değişikler oldu. Ben buraya geldiysem bunun bir sebebi vardır. Allah hadiselerin diliyle konuşur.”

Öncelikle yabancı dil sorununu çözdüğünü ve iki yıl İngilizce kursuna gittiğini ifade eden Niyazi Sanlı, “Burada 15 ay kampta kaldım. Burada devlet okulunda öğretmenlik yapıyorum. Burada yazdığım bir roman benim en değerli romanım. ‘Şeytanın Çağrısı’… Kampta da depresyona girdim. Doktora gittim. İlaç kullanman lazım dedi. Reddettim. ‘O zaman proje üret’ dedi. Yazmaya başladım. Şimdi hem bireysel anlamda hem toplumsal anlamda Allah bizi konfor alanımızdan çıkardı. Buraya gelmeseydim kitaplarımı başka dillerde yayınlamak gibi bir düşüncem olmayacaktı.” diye konuştu.

 

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version