31 Mart yerel seçimlerinden sonra CHP ile AK Parti arasında başlayan diyalog sürecinin nereye evrileceği merak konusu. Geçen hafta İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile görüşen CHP’nin gölge içişleri bakanı Murat Bakan, iktidarla hem müzakere hem mücadele edeceklerini söyledi.
Normalleşmenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yarayacağı görüşünü reddeden Bakan, “Bizim siyasi zekamız onlardan daha fazla” dedi. Bakan, normalleşme sürecinin toplumda kabul gördüğünü vurguladı ancak “Türkiye’de gerçek normalleşme Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında olur” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 2 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı AK Parti Genel Merkezi’nde ziyaretiyle başlayan ve son olarak Erdoğan’ın 18 yıl aradan sonra CHP Genel Merkezi’nde Özel’e iade-i ziyaretiyle devam eden normalleşme sürecinin siyaseten kime yaradığı tartışılıyor.
Bakanlar ve CHP’liler arasındaki görüşmeler
Bu süreçte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile CHP’li Gökan Zeybek, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile CHP’li İlhan Uzgel, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile de CHP’li Yankı Bağcıoğlu biraraya geldi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da CHP’nin gölge içişleri bakanı Murat Bakan’la görüştü.
Görüşmeyi ve normalleşme sürecini VOA Türkçe’ye değerlendiren Bakan, randevu talebinin kendilerinden gittiğini belirtti. “Siyasi nezaket” gereği görüşmede sadece kendi gündeme getirdiği konuları aktaran Bakan, göç politikaları, uyuşturucu, kara para ve organize suçla mücadele, emniyet ve jandarma mensuplarının sorunları, emniyet içindeki tarikat örgütlenmeleri gibi başlıkları konuştuklarını söyledi.
“Normalleşme sürecine karşı toplumda büyük bir teveccüh var”
Normalleşme süreciyle ilgili olarak eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da dahil CHP içinden gelen eleştirileri normal karşılayan Bakan, “Şimdiki yönetimin düşüncelerini doğru bulmayan arkadaşlarımız olacaktır. Onlar da düşünceleriyle bize katkı sağlıyorlar, fikirlerimizi zenginleştiriyor. Ancak biz ölçüyoruz. Hem Cumhuriyet Halk Partisi’nde hem de tüm siyasi partilerde normalleşme sürecine karşı toplumda büyük bir teveccüh var” dedi.
CHP’nin oy hedefinin yüzde 51 olduğunu kaydeden Murat Bakan, normalleşme sürecinin CHP açısından AK Parti ve MHP seçmenine de ulaşmayı sağladığını söyledi. Bakan, “Kutuplaşma olduğunda bu mümkün olmuyor” diye konuştu.
“Hem mücadeleye devam edeceğiz hem müzakereye devam edeceğiz”
Normalleşmenin iki ayağı olduğunu vurgulayan Bakan, “Bir tanesi iktidarla muhalefet arasında olması gereken iletişim kanalı. Yani tüm dünyada, savaşan ülkeler bile diplomasi yürütürken, ateşkes müzakereleri yaparken iktidarla muhalefetin arasında bir diyalog olmaması siyasetin doğasına ters” dedi.
İktidarı hukuk devletine ve demokratikleşmeye davet ettiklerini kaydeden Bakan, “Burada adım atarsa, ne mutlu birlikte bir çözüm üretmiş oluruz, atmazsa biz çok şiddetli bir şekilde muhalefet etmeye devam ediyoruz. Bizim muhalefet motivasyonumuzda bir eksilme yok. Ama iletişimle çözebileceğiniz bir sorun varsa da bunu çözmenin de halka yararı var netice itibariyle. İnsanlar bizden çözüm üretmemizi bekliyor. Yani iki şey var hem mücadeleye devam edeceğiz hem müzakereye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Bizim siyasi zekamız onlardan daha fazla”
CHP seçmeninin yeni parti yönetimine bir strateji oluşturması için izin vermesi gerektiğini söyleyen Bakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şöyle bir yanılgıya düşmemesi lazım. Recep Tayyip Erdoğan bir oyun kuruyor, normalleşme ona yarayacak. Çünkü bir seçim yenilgisi aldı ve bu oyunun bir parçası. Böyle bir şey yok. Bizim siyasi zekamız onlardan daha fazla. Biz düşünüyoruz, sonuçlarını düşünüyoruz ve attığımız her, yaptığımız her hamle doğru bir hamle. Onun da sonuçlarını ölçüyoruz. Hem ölçerek gidiyoruz hem de karşıda yarattığımız etki, bakın; Cumhur İttifakı’nın bugün içinde bulunduğu duruma bakın, bizim bu adımlarımız olmasa oradaki o toksik ilişki devam edecekti, yine devam edebilir ama hiçbir zaman eskiye dönüş olmayacak.”
“Biz AKP ile ortak olup da bir şeyi gerçekleştirme hayalinde değiliz”
İktidarın ortağı olmadıklarını ve iktidarın işlediği suçlara ortak olmayı düşünmediklerinin altını çizen Bakan, “Bizim hedefimiz kendimizin iktidar olması. Normalleşme Türkiye’de, hakikaten bir normalleşmeden bahsediyorsak, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında olur. Yani normalleşmeden kasıt iktidarın anayasal düzene geri döneceği, demokratik hukuk devletini inşa edeceği, yargının bağımsız olacağı bir sistem, öyle bir şey yok. Bu, biz iktidara geldiğimizde olacak. Biz AKP ile ortak olup da bir şeyi gerçekleştirme hayalinde değiliz” diye konuştu.
MHP’nin normalleşmeye tepkisi
Bakan, normalleşme sürecine Milliyetçi Hareket Partisi’nden gelen tepkilerle ilgili olarak da MHP’nin sadece CHP ile AK Parti arasındaki iletişimden değil, öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetiyle ve suç örgütü lideri olmakla suçlanan Ayhan Bora Kaplan davasıyla ilgili gelişmelerden de rahatsız olduğunu ifade etti.
MHP için “İktidarın nimetlerinden istifade edebiliyor olmak, yargıda MHP’li isimlerin, emniyette, jandarmada, belli yerlerde MHP’li isimlerin korunabiliyor olması onlar için yeterli” diyen Bakan, MHP ile AK Parti arasında simbiyotik (iki tarafın birarada yaşaması veya birlikte çalışmasından kaynaklanan karşılıklı fayda ve bağımlılık) bir ilişki olduğunu savundu.
Bakan, “Bu ilişki koparsa, yani bir normalleşme olur da demokratik bir ülkede olması gerektiği gibi yasalar karşılıklı istişareyle uzlaşıyla gelirse parlamentoya, MHP’nin varlık sebebi ortadan kalkacak” diye konuştu. Bakan MHP’yle ilişkinin AK Parti’ye de zarar verdiğini öne sürdü.