Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Meral Akşener’in Beştepe ziyareti İYİ Parti’yi ve siyaseti nasıl etkileyecek?


Siyaset Bilimi uzmanı Prof. Dr. Tanju Tosun, İYİ Parti’nin merkez sağda iddiasını korumak isteyeceği ve yeni anayasa konusunda tavrını değiştirmeyeceği görüşünde. Eski İYİ Partili Cem Karakeçili ise, Meral Akşener’in talebiyle yeni anayasa için AK Parti’ye yakınlaşma olabileceği düşüncesinde

İYİ Parti’nin kurucu lideri Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesinin, muhalefet cephesindeki partisinde yeni anayasa hazırlığı gibi başlıklarda politika değişikliğine açma ihtimali tartışılıyor.

Ankara siyasetinde Akşener’in Cumhurbaşkanlığı’nda Erdoğan ile dünkü görüşmesinin gelecek günlerde iktidar ile muhalefet ilişkilerini nasıl etkileyeceği merak konusu oldu.

Erdoğan’ın, hafta başında eski Başbakan Tansu Çiller’in eşi Özer Uçuran Çiller’in İstanbul’daki cenazesinde karşılaştığı Akşener’i görüşmeye davet ettiği ileri sürüldü. İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, X paylaşımıyla dün saat 17.00’de gerçekleşen görüşmeyi kamuoyuna duyurması, “Cumhurbaşkanlığı’nın Akşener’in Beştepe’de oluşuna dikkat çekmesi” olarak yorumlandı.

Beştepe’de yaklaşık 45 dakika süren baş başa görüşme sonucunda, Akşener’in kurucu lideri olduğu İYİ Parti’nin muhalefet çizgisinde özellikle yeni anayasa hazırlığıyla ilgili tutum değişikliğine gitme ihtimali gündeme taşındı.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener

İYİ Parti kaynakları, Meral Akşener’in, Erdoğan’la görüşmesi için “sürpriz” derken, partinin kurucu liderinin hiçbir zaman “görüşmeyiz veya Cumhurbaşkanlığı’nda görüşmeyiz” yaklaşımında olmadığına işaret etti. Akşener’in 30 Ağustos 2019’da Cumhurbaşkanlığı’ndaki Zafer Bayramı Resepsiyonu’na katıldığı hatırlatıldı.

O dönem Akşener’in anayasa değişikliği açısından Cumhurbaşkanı Seçimi şartında yüzde 50+1 yerine yüzde 40+1 oy oranı seçeneğine kapıyı açması sözkonusuydu. Şimdi de Akşener’in, İYİ Parti tarafından AK Parti’ye Cumhurbaşkanlığı Seçimi maddesiyle ilgili olası anayasa değişikliğine destek verilmesi için girişimde bulunabileceği öne sürüldü. Ancak parti kaynakları, İYİ Parti’nin merkez sağda AK Parti’ye alternatif olma iddiasında olduğunu ve muhalefet çizgisinde değişime sıcak bakılmadığını işaret etti.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ise, HalkTV’de, Akşener’in Erdoğan’la görüşmesinden sonra kendisini arayarak, Türkiye’nin meseleleri üzerine konuştuklarını aktardığını açıkladı. Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı’nın talebi olursa Erdoğan ile görüşebileceğini de sözlerine ekledi. Normalleşme sağlanacaksa tüm siyasi parti liderleriyle görüşmeye açık olduğunu kaydeden Dervişoğlu, ancak bunun öncesinde Türkiye’nin sorunlarıyla ilgili somut adımlar atılması gerektiğini dile getirdi.

Akşener’in geçmişteki rakibi Koray Aydın’dan Beştepe’deki ikili görüşmeye tepki

Dervişoğlu ve mevcut İYİ Parti yönetimi, Meral Akşener’in Erdoğan’la görüşmesi için eleştirel değerlendirme yapmaktan kaçınırken; geçmişteki rakibi Koray Aydın ise Beştepe’deki ikili görüşmeye tepki gösterdi.

Koray Aydın, bugün akşam X platformunda paylaştığı yazılı açıklamasında, mutlaka Akşener ile Erdoğan’ın görüşme içeriğine ilişkin kamuoyuna açıklamada bulunması gerektiğini savundu.

“Yeni seçilmiş olan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu’na bir ‘hayırlı olsun’ ziyareti dahi yapılmamışken, Sayın Akşener’in ziyaretini ‘İYİ Parti Eski Genel Başkanı’ sıfatıyla yapması İYİ Parti kurumsal kimliğini görüşmenin doğrudan tarafı yapmıştır” diyen Aydın, parti yönetiminin aksine parti tabanında Beştepe görüşmesinden rahatsızlık duyulacağını kaydetti.

Aydın, “İçeriği ile ilgili en kısa zamanda tatminkar bir açıklama yapılmaz ise bu görüşme İYİ Parti’ye gönül veren milyonların vicdanını kanatacaktır. Şayet görüşme içeriği hiçbir şüpheye yol açmayacak şekilde açıklanmaz ise ‘Saray’a yanaşma veya iktidarla anlaşma’ algısı zımnen kabul edilmiş olacak ve bu durum İYİ Parti tabanında büyük bir kırılmaya sebep olacaktır. Görüşmenin Anayasa tartışmalarının yapıldığı bir dönemde olması da ayrıca düşündürücüdür. En önemli kuruluş amaçlarından birisi AK Parti iktidarının antidemokratik, rantçı, milleti fakirleştiren ve devletin içini boşaltan siyasetine karşı durmak ve tek adam düzenine karşı çıkmak olan İYİ Parti’nin tabanı, bu görüşmeyi asla tasvip etmeyecektir. Ezilenlerin, hakkı gasp edilenlerin, açlığa ve sefalete mahkum edilenlerin hakkını ve hukukunu savunmak için AK Parti iktidarına karşı asil bir başkaldırı hareketi olan İYİ Parti’nin mensuplarının gözünde ve gönlünde, iktidarla verilecek uzlaşma ve yumuşama fotoğrafları asla kabul görmeyecektir” dedi.

Koray Aydın, geçmişte MHP içerisinde Akşener gibi MHP liderliği yarışındaki isimlerden birisiyken sonrasında İYİ Parti’nin kuruculuğunda görev almıştı. O süreçte İYİ Parti’de Akşener’in liderliğini kabul ettiğini kaydeden Aydın, 31 Mart yerel seçimlerinde başarısız olunmasının ardından Akşener’in genel başkanlıktan ayrılma kararı üzerine liderliğe aday olmuştu. Ancak 28 Nisan’daki İYİ Parti 5. Olağanüstü Kurultayı’nda Akşener’in destek verdiği Dervişoğlu karşısında genel başkanlık yarışını kaybetmişti.

Prof. Dr. Tosun: “İYİ Parti’nin yeni anayasa tavrı değişmeyecektir”

Siyaset bilimi uzmanı Prof. Dr. Tanju Tosun, Meral Akşener’in geçmişte AK Parti’nin kuruluşunda görev alması nedeniyle Erdoğan’la sonrasında siyasette şiddetli rakip olsalar da ilişkileri olduğu ve dolayısıyla bu görüşmeyi nezaket kapsamında değerlendirmek gerektiği görüşünde.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Tosun, 28 Nisan’da İYİ Parti’nin liderlik koltuğundaki değişim sonrasında Akşener’in Erdoğan’la görüşmesiyle siyasette varlığını yeniden hissettirmesiyle ilgili, “Tamamen siyaset dışında kalacağını düşünmüyorum. Önümüzdeki süreçte kendisini merkez sağ siyasetini yeniden toparlamak için özellikle İYİ Parti’ye düşünsel anlamda katkı vermeye çalışabilecektir. Bunu göz ardı etmemek gerekir” dedi.

İYİ Parti’yi güçlendirmek için çalışması durumunda Akşener’in belki yeniden “Cumhurbaşkanı adayı olma isteği” duyabileceğini kaydeden Tosun, Beştepe’deki bu ikili görüşme sonrasında İYİ Parti’nin yeni anayasayla ilgili tavır değişikliği ihtimali içinse, “tavrı değişmeyecektir” yorumunu yaptı. Tosun, “Çünkü böyle bir değişikliğin İYİ Parti’nin ve Genel Başkanı Dervişoğlu’nun kendisini inkar etme olacağını düşünüyorum. Sosyal medyada Beştepe ziyareti acımasızca eleştirilse de kanımca sokak sosyal medya kadar acımasız değil. Son tahlilde kutuplaşmadan beslenen yaklaşımdan sokak rahatsız, siyasetin hancıları da yolcuları da bu kutuplaşma, gerilimden bitkin düşmüş durumda. Bunu unutmamak gerekir. İYİ Parti örgütü ve seçmeninin de artık sürdürülemez bu gerginlikten muzdarip olduğu düşüncesindeyim. Dolayısıyla bu görüşmenin İYİ Parti üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi olduğu kanaatinde ya da olacağı kanaatinde değilim” diye konuştu.

Karakeçili: “Akşener partiyi kontrol ediyor, tavır değişikliği olabilecektir”

İYİ Parti’de 31 Mart öncesinde Yerel Yönetimler Başkanlığı’nda Başkan Yardımcılığı’nı yürüten Cem Karakeçili ise, Meral Akşener’in Erdoğan’la verdiği fotoğraf karesiyle halen İYİ Parti’yi kontrol eden kişi olduğunu ispatladığı görüşünü paylaştı.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan deneyimli merkez sağ siyasetçi Karakeçili, İYİ Parti GİK üyesi Metin Ergun’un Akşener’in Beştepe fotoğrafıyla ilgili “Elbette her daim yanındayız” mesajıyla parti yönetimi açısından durumu ortaya koyduğunu kaydetti. İYİ Parti mevcut yönetimindeki eleştirmeme yaklaşımına dikkat çeken Karakeçili, “Mesela ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ı ziyaret ettiğini düşünemiyorum bile CHP’de ortalık yıkılır. O yüzden bu görüşme, ‘Ben varım oyun içinde hala devam ediyorum, torun sevmeye gitmedim’ mesajı. Akşener’in, iktidar ilişkisi bakımından bunun böyle olacağını istifa kararı alırken de söylemiştim” dedi.

Şimdi yeni anayasa tartışması sürecini takip etmek gerektiğini belirten Karakeçili, “Meral Hanım demeç verecek mi, bir herhangi bir vekili ya da herhangi bir kişiyi bu konuda yönlendirecek mi? Bunu takip etmek lazım. Ama Sayın Meral Akşener’in alacağı karar doğrultusunda İYİ Parti hareket edecektir. Çünkü mevcut Meclis Grubu’nu Sayın Akşener milletvekili yaptı ve halen ona büyük bir bağlılık duyuyorlar. Zaten bırakmasını istemiyorlardı. Eğer Akşener yeni anayasa konusunda nasıl bir tavır alırsa; İYİ Parti’nin içini de bilen birisi olarak bana göre İYİ Parti de bu yönde karar alacaktır. Çünkü borçlu hissediyorlar” diye konuştu.

Türkiye’de merkez sağ siyaset açısından gelecekte neler olacak?

Bu soruyu yönelttiğimiz Prof. Dr. Tanju Tosun, artık CHP’nin önemli ölçüde merkezde konumlandığı değerlendirmesinde bulundu.

Tosun, “Şimdi merkez sağ politika aktörleri itibariyle bugün buharlaşmış görünüyor. Kanımca merkez sağ özgü değerler anlamında ise buzdolabında donmuş bir merkez sağ var. AKP 2000’lerde yakın zamana kadar bu sağ sosyolojiyi kendisine çekse de artık siyasal muhafazakar hatta milli görüşle harmanlanmış bir çizgiye dönmüştür. Dolayısıyla merkez sağ seçmen, AKP’nin kendilerine biçmek istediği kalıba uymamıştır. Dolayısıyla bu partiden yavaş yavaş geri çekilmeye başladı. Merkez sağ seçmenlerden bir kısmı da milliyetçi partiler arasında paylaşılıyor. ‘Otoriter Milliyetçi’ olarak MHP, ‘Seküler Milliyetçi’ olarak İYİ Parti ve son dönemde ise ‘Popülist Milliyetçi’ olarak Zafer Partisi. Şimdi bu kitlenin de beklediğini pek bulamadığı kanaatindeyim. Bu seçmen nasıl bir refleks gösteriyor? 31 Mart’ta hatırı sayılır bir kısmı Cumhuriyet Halk Partisi’ne yöneldi. Önümüzdeki dönemde CHP’nin kendisini olası merkezde konumlandırma stratejisine bağlı olarak bu kitle CHP’de kalabilecektir, bu seçenek göz ardı edilemez. Bu noktada merkez sağın geleceği açısından İYİ Parti’yi çok iyi izlemek gerekir. Seküler milliyetçiliği, özgürlükçü liberal değerlerle harmanlayacak, teşkilatlarına bu zihniyete sahip aktörlerle reform edecek bir İYİ Parti, merkez sağ için halen tek güçlü aday olarak kalabilir görünüyor. Aktör bazında bakıldığında ise Müsavat Bey’in önümüzdeki süreçte Akşener’den devraldığı bu siyasal mirası yani merkez sahada konumlanma çabasını hangi adımlarla devam ettireceğini izlemek gerekir. Başarılı olursa Müsavat Bey merkez sağda bir aktör ve İYİ Parti de merkez sağda önemli bir parti olabilecektir” yorumunu yaptı.

Siyasetçi Cem Karakeçili ise, merkez sağın mutlaka Türkiye’de geleceği olduğunu belirterek, ancak bunun Demokrat Parti gibi mevcut mu, yeni bir partide mi olacağına ilişkin henüz tahmin yapılamayacağını söyledi. Karakeçili’ye göre İYİ Parti artık merkez sağda seçenek değil.

Karakeçili, “Türkiye’nin merkez sağa çok ihtiyacı var. Özellikle artık Sayın Akşener’in bu hamlesi, İYİ Parti’yle ilgili acaba mı düşüncesini de artık tamamen ortadan kaldırmış oldu. Artık o alanı İYİ Parti boşaltmış durumda. CHP bazı transferlerle bunu sürdürmeye gayret ediyor haklı olarak ve mevcut o merkez sağ seçmen kitleyi korumak istiyor. AKP’nin devri yavaş yavaş artık sonlarına geliyor. Önümüzdeki seçime kadar olan süreçte mutlaka merkez sağda yeni insanlar, yeni liderler olacaktır” dedi.

Exit mobile version