Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Diyarbakır’daki yangınlardan sonra yeniden göç endişesi


Geçen hafta başlayan yangınlarda 15 kayıp veren ve büyük maddi zarar yaşanan Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Köksalan köyü, yangının gerçek nedeninin, tarafsız ve yetkin ellerce yürütülecek bir soruşturma ile ortaya çıkarılmasını bekliyor.

Köksalan nüfusunun büyük bir kısmı, 1990’lardaki çatışmalar nedeniyle göç etmek durumunda kalmış ve bir kısmı yıllar sonra geri dönmüştü. VOA Türkçe’ye konuşan köylülere göre, yangının neden olduğu zararların tazmin edilmemesi, yeni bir göç dalgasına neden olabilir.

Yangının çıkış noktasının yakınındaki evlerde oturan köylüler, elektrik direklerinden çıkan kıvılcımların yangına neden olduğunda ısrarcı. Dicle Elektrik Dağıtım Şirketi’nin (DEDAŞ) yangının anızdan çıktığı iddialarını yangından arta kalan buğdayları göstererek, çürütmeye çalışıyorlar.

“Bu köyün hayvan varlığının yarısından fazlası gitti”

DEDAŞ, bu iddiayı gündeme getiren köylülerden İbrahim Erenhakkında suç duyurusunda bulundu. Yangında iki yakınını kaybeden Eren, susturulmak istendiği görüşünde.

Olaydan sonra psikolojisinin bozulduğunu ve destek aldığını dile getiren Eren, yaşadıklarını VOA Türkçe’ye şöyle anlattı:

“Bizim ailenin 70 dönüm buğday ekili arazisi yandı. Bin kök üzüm ağacımız yandı, 500 tane meyve ağacımız yandı. 70’lik borulardan oluşan 30 küsur takım sulama ekipmanımız yandı. Bizim hayvanımız yoktu ama ölenlerle, yaralılarla beraber binin üzerinde de hayvan telif oldu. Bu köyün hayvan varlığının yarısından fazlası gitti.”

“Olayın çıkış nedeni tespit edilmeli”

Eren’in köydeki elektrik sıkıntısına çare olması umuduyla kurduğu güneş enerjisi panelleri de yangında hasar gördü. Panellerin bazıları eridi, bazıları ise çatladı. Olayla ilgili etkin bir soruşturma yürütülmesini isteyen Eren, “Tarafsız, adil ve objektif bir şekilde bu olayın çıkış sebebinin tam olarak tespit edilmesi ve bunun bilirkişi raporlarıyla teyit edilmesini bekliyorum. İkincisi de bu yanan bölgenin affet bölgesi ilan edilmesini talep ediyoruz özellikle. Olayın çıkış sebebi tespit ettikten sonra yaşanan maddi kayıplarımızın gerek devlet gerek sorumlular tarafından tazmin edilmesini bekliyoruz” dedi.

Köylülerden İbrahim Eren, kıvılcımların ilk düştüğü noktayı gösteriyor.

Köksalan köyünde yaşayanların çoğu 1990’lı yıllarda yaşanan çatışmalar nedeniyle köyden göç etti. Bölgenin normalleşmesinin ardından bazı aileler geri döndü.

Eren, zararların karşılanmaması halinde, yeniden göç etme endişesi taşıyor. Kendi imkânlarıyla zararı karşılayamayacaklarını ifade eden Eren, “Zararımız karşılanmazsa buralardan gideceğiz artık. Kendi başımızın çaresine bakmak zorundayız. Batıya mevsimlik işi olarak gideceğiz. Artık tarlada, bahçede çocuklarımızı çalıştıracağız. Bir şekilde hayatımızı idame ettirmeye çalışacağız. Eski düzenimiz bozuldu. Buraları bir daha eski durumuna getirmek için yıllar lazım.. Biz 90’lardaki olayların bitmesinden sonra kendi köyümüze, toprağımıza dönmeyi düşündük. Karar verdik, buraya geldik. Kendi çabamızla bir yerlere gelmeye çalışıyorduk. Ayaklarının üstünde daha yeni yeni durmaya başlamıştık. Ondan sonra bu felakete maruz kaldık” diye konuştu.

DEDAŞ’ın anız yakma iddialarına tepki gösteren köylüler, yanan buğdayları gösteriyor.

“Kimseyi suçlamıyoruz gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyoruz”

Köy sakinlerinden Hanifi Buğdaycı da, köyün bütün geçim kaynaklarının yok olduğuna dikkat çekti.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Buğdaycı, yangının kaynağının eski elektrik direkleri olduğunu dile getirdi. Elektrik direklerinin 1986’dan beri değiştirilmediğine vurgu yapan Buğdaycı, daha önce de küçük çaplı yangınların çıktığını söyledi.
Buğdaycı, kimseyi suçlamadığını ifade ederek, “Anızdan mı çıkmış? Araştırmacılar gelsin yapsın araştırmaları. Burası ekili buğdaydır. Ateşin çıkış noktası burası. Kimseyi suçlamıyoruz. Olabilir, bir kaza olmuş. Kaza bende olduysa ben kabul ederim. DEDAŞ ise kabul etsin” şeklinde konuştu.

Öncelikle yakınlarını kaybeden ailelere yardım edilmesini isteyen Buğdaycı, “Köyümüzün geçim kaynakları, hayvanları, buğdayları hepsi yanmış, kül olmuş, gitmiş. Bunları bir karşılasınlar. 100 milyonun üzerinde bir zarar kaybımız vardır” dedi.

“Destek verilmezse göç etmek zorunda kalırız”

Yangının ilk çıktığı noktaya 20 metre mesafedeki evde yaşayan Sıddık Duman, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, DEDAŞ’a tepki gösterdi. Yangının ilk etapta biçilmemiş ekinleri yaktığını savunan Duman, 250 dönüm ekili arazisinin yandığını söyledi. 60 yıllık bağlarının da yandığını ifade eden Duman, zararlarının karşılanmasını istedi. Duman, destek verilmemesi halinde göç etmek zorunda kalabileceklerini sözlerine ekledi.

İtfaiye raporuna göre yangın nedeni elektrik telleri
Yangından sonra bölgede inceleme başlatan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü, olayla ilgili raporunu tamamladı.

Raporda elektrik direğinden çıkan kıvılcımlar ekinlerin üzerine düşmesi sonucu yangın çıktığı sonucuna varıldığı belirtildi.
Diyarbakır’a bağlı köylerde meydana gelen zarar rapora şöyle yansıdı:

“Köksalan Mahallesi’nde 302 keçi, 622 koyun öldü; 1627 dekar ekili alan, 10 dekar fıstık fidanı, 2 traktör, 19 sulama tesisi, 4 elektrik trafosu, 2 mibzer, 35 güneş paneli, 1 çapa makinesi, 1 pülverizatör, 2 gübre tankı, 10 nar ağacı, 1 gübre dağıtıcı, 140 ton saman zarar gördü. Yine Bağacık Mahallesi’ne ait 2 sulama tesisi ve 15 dekar badem fidanı, Yazçiçeği Mahallesi’ne ait 42 takım sulama sistemi yandı.”

Exit mobile version