Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Paris olimpiyatlara kilitlendi: Macron, Seine Nehri’nde yüzecek mi?

Paris olimpiyatlara kilitlendi: Macron, Seine Nehri’nde yüzecek mi?


“Bilmiyoruz. Chriac da yüzeceğini söylemişti ama yüzememişti. Macron yüzer mi? Herkes merak ediyor. Macron yüzerse, Seine nehrinde yüzenlerin sayısı artar. Ben de yüzerim tabii.”

Bu sözler Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanlığı’nın Spor Büyükelçisi Samuel Ducroquet’e ait. Ducroquet, 26 Temmuz-11 Ağustos 2024 tarihlerinde yani bundan tam iki buçuk ay sonra Paris’te yapılacak 2024 olimpiyat oyunları için çalışmaktan başını kaldıramazken; aralarında Serbestiyet’in de bulunduğu bir grup Türk gazeteciyi Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda ağırlayıp, olimpiyat hazırlıklarıyla ilgili bilgi verdi, soruları yanıtladı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere ülkenin tüm resmi kurumlarında olimpiyat heyecanı; kelimenin tam anlamıyla tavan yapmış durumda. Kolay değil; Paris, yüz yıl sonra ikinci kez yaz olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapacak. Yüz yıl öncesinde de bir tane var; ediyor üç.

Her şeyi ama her şeyi özel ekiplerce, özel olarak planlanan Paris Yaz Olimpiyat Oyunları 2024’e 32 spor dalında 10 bin 500 sporcunun katılması, olimpik programda yer alan sabit 28 spor dalına ek olarak break dans, dalga sörfü, kaykay ve spor tırmanış oyunlarının da eklenmesi planlanıyor.

Açılışın nasıl olacağı, güvenliğin nasıl sağlanacağı soruları havada uçuşurken, spor diplomasisinde tam bir uzman olduğu sorulara her yanıtında kendini gösteren Büyükelçi Ducroquet; son günlerde kum torbası yumruklayan görüntüleriyle dillerden düşmeyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un olimpiyat boyunca Paris’in dünyanın en güvenilir yeri olacağına dair açıklamasına özenle gönderme yapıyor:

120 devlet ve hükümet başkanı Paris’te

“Hazırız, kararlıyız. Dünyanın en büyük spor aktivitesine bir kez daha ev sahipliği yapacağız. Paris’e olimpiyatlar için 16 milyon ziyaretçi bekliyoruz. Oyunlar boyunca 35 bin polis, 18 bin asker, kentin güvenliği için sokaklarda olacak. Havadan da güvenlik kontrolü yapılacak. Cumhurbaşkanı Macron’un da dediği gibi oyunlar boyunca Paris, dünyanın en güvenli yeri olacak. Olimpiyatların açılış töreninde dünya genelinde 4 milyara yakın insanın da ekranları başında olacağını tahmin ediyoruz. 120 devlet ve hükümet başkanı katılacak törene. Açılış töreninde güvenlik için 45 bin polis görev yapacak.”

Olimpiyat açılış törenine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da davetli ancak Erdoğan’ın törene katılımı henüz netleşmiş değil. Türkiye’den törene katılımı netleşen isim; Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak.

O kadar devlet ve hükümet başkanının törene katılımı söz konusu olunca elbette güvenlik başlı başına çok daha büyük bir sorun, çok daha büyük bir mücadele alanı oluyor. Büyükelçi Ducroquet; her devlet başkanının kendi koruma ekibiyle Paris’e gelebileceğini, görev yapabileceğini ancak belli alanlarda sadece Fransa asker ve polisinin koruma-güvenlik görevi üstleneceğini söylüyor. Fransız güvenlik ekipleri; konuk güvenlik ekipleriyle işbirliği yapacak ama o işbirliğinin de bir sınırı var.

Konuk devlet başkanlarının kendi kendilerine dünyaya güvenlik şovu yapmaları pek mümkün olmayacak anlaşılan. Olimpiyatları yerinde izleyecek 30 bin gazeteciden özellikle bu konuda neler okuyup, izleyeceğimizi de hep beraber göreceğiz.

“Yüzeceğini söylediyse yüzer”

Olimpiyat açılış töreninin Paris’in ortasından geçen ünlü Seine Nehri’nde düzenleneceği haberlerini kimse yalanlamıyor. Tören için özel olarak hazırlanan şarkılar, danslar, sürpriz şovlar hakkında kimsenin ayrıntılı bilgisi yok. Güvenlik kusursuz olduğunda Seine Nehri’nde açılış töreninin yapılacağı kesin. Hatta öyle bir açılış ki; Macron; Seine Nehri’ne atlarken arkasından yüzlerce iddialı yüzücü de onu takip edecek.

Ama bu yüzme şovunun olması için sadece güvenliğin kusursuz olması gerekmiyor. Bir koşul daha var: Seine Nehri’nin yüzecek kadar temiz olması.

Fransa; Seine Nehri’ni tarih boyunca çok kereler temizlemeye, arındırmaya çalışmış ama başaramamış bir kent. Bir kez daha, olimpiyatların da getirdiği motivasyonla Seine Nehri’ni temizleme çalışmaları hızlandırılmış durumda. Çalışmaların sonuç vereceğinden umutlu olan Büyükelçi Ducroquet; olimpiyatlar sonrasında Paris’e, Seine Nehri kenarında belli yüzme alanlarının miras kalacağını anlatıyor. Fransa; olimpiyatların gelip geçici olmayacağına ant içmiş yani.

Eğer planlandığı gibi triatlon ve yüzme maratonu gibi aktiviteler Seine nehrinde yapılabilirse; Fransa kendi adına tarihi bir başarıya da imza atmış olacak. Çünkü daha önce eski Fransa cumhurbaşkanlarından Jacques Chirac, Paris belediye başkanı olduğunda nehir sularının arındırılması için büyük bir operasyona girişmişti. Hatta 1994’te nehirde yüzülebileceğini söylemiş, ilk yüzenin de kendisi olacağı sözünü vermişti. Ama sözünü tutamadı. Aynı sözü şimdi Macron veriyor görünüyor. Bakalım, o sözünü tutar mı? Büyükelçi Ducroquet umutlu ama temkinli:

“Cumhurbaşkanı Macron, yüzeceğini söylediyse yüzer. Bizim net bir bilgimiz yok. Herkes merak ediyor. Chriac da yüzeceğini söylemişti ama yüzmemişti. Macron yüzerse, Seine nehrinde yüzenlerin sayısı artar. Ben de yüzerim tabii.”

Bu oyunda Rusya yok

Paris’te olimpiyat heyecanını olumsuz etkileyebilecek iki gerçek var aslında. Biri; Gazze’deki, öteki; Ukrayna’daki savaş ortamı. Tıpkı Rusya gibi İsrail de, tüm dünyada protestoların hedefinde.

Peki Paris Olimpiyatları’nda protesto yasağı olacak mı? Büyükelçi Ducroquet, olimpiyatlarda “insanlığın evrensel değerlerini vurgulayacaklarını” anlatırken, “Siyaseti olimpiyat oyunlarına karıştırmak istemiyoruz” diyor. Peki bu ne demek?

“Fransa’da toplantı ve gösteri özgürlüğü var ama bu özgürlük kimseye olimpiyatların ruhuna aykırı davranma hakkı tanımıyor. Güvenlik tehdidi söz konusu olmadıkça kimsenin protestosuna engel, polis müdahalesi olmaz. Ama güvenlik tehdidi varsa o tehdidin üzerine gitmek de güvenlik güçlerinin görevidir.”

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra Avrupa Birliği ile Rusya arasında esen sert rüzgarlar Paris Olimpiyat Oyunları’na da yansıyacak. Ancak olimpiyat komitesi bu sert rüzgarı yumuşatmak için formül üretmekte gecikmemiş.

Rus ve Belarus pasaportu olan sporcular; Rusya’yı temsilen olimpiyatlara katılma hakkına sahip değiller. Rus atletlerin sadece bireysel olarak olimpiyatlara katılım hakkı var. Bu haktan kimlerin yararlanmak isteyeceği henüz belli değil ama herhangi bir atletin yararlanacağına dair de görünürde somut bir gelişme yok. Büyükelçi Ducroquet, “Biz onlara bir imkan sağladık. Gerisi onlara kalmış. Sporcuların kararlarına saygılıyız” diyor.

Rusya işi böyle biraz gerilimli. Gelelim; olimpiyatlarla ilgili güzel habere.

Filenin Sultanları Paris’te olacak

Aslında bir değil, iki güzel haber var. Birincisi; 2023’te Avrupa şampiyonluğu da dahil voleybolda başarıdan başarıya koşan Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı, nam-ı diğer Filenin Sultanları Paris Olimpiyatları’nda Türkiye’yi temsil edecek.

İkincisi; Paris Olimpiyat Oyunları’nda cinsiyet eşitliği tam olarak sağlanıyor. Yani; olimpiyatlara katılan erkek oyuncu sayısı ile kadın oyuncu sayısı eşit olacak. Kadın oyuncuların tüm dünyada ilgiyle izlendiğini, spora ilgiyi artırdığını, sadece kadınlara değil toplumun tüm kesimlerine ilham kaynağı olduğunu anlatan Büyükelçi Ducroquet, “Eşitliği sağlıyoruz. Düzenlemeler, planlamalar buna göre yapıldı” diyor.

O zaman; iyi oynayan kazansın.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version