Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 Enflasyon beklentisini yüzde 36’dan yüzde 38’e çekti. Ocak ayında 12 ay sonrası için verilen yüde 36’lık hedef, sadece 4 ay sonra 2 puan yukarı revize edildi. Ekonomistlere göre yıl sonu enflasyonun yüzde 38’e düşmesi de pek mümkün değil! Tahminler, enflasyonun yüzde 40-42 aralığında olacağı yönünde.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın ikinci enflasyon raporu sunumu için kameralar karşısına geçti. Karahan, kalıcı fiyat istikrarını sağlayana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceklerini söyledi. Karahan, “Bu çerçevede, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38’e çektik. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 34 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir. Enflasyon hedeflerimizye uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız. Enflasyon görünümünde kalıcı bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz.” dedi.
Fatih Karahan’ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
- Her zaman vurguladığımız üzere, Merkez Bankamızın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Bu amaçla, 2023 yılı haziran ayından itibaren güçlü bir parasal sıkılaşma yapmaktayız. Fiyatlama davranışlarını ve enflasyon beklentilerini yakından takip ediyoruz.
- Enflasyon, hedeflerimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız. Enflasyon görünümünde kalıcı bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğimizi de konuşmamın hemen başında tekrar vurgulamak isterim.
- Küresel büyüme görünümü ve kompozisyonu, jeopolitik riskler, finansal koşullar ile arz yönlü faktörler, emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam etmektedir. Önceki Rapor döneminden bu yana emtia fiyatlarında genele yayılan artışlar görülmektedir.
- Jeopolitik gerilimlerin artması ile değerli metal ve petrol fiyatları da bir önceki Rapor dönemine kıyasla, önemli miktarda yükselmiştir. Küresel dezenflasyon devam etmekle birlikte, enflasyon birçok ekonomide hedeflerin üzerinde kalmıştır.
- Hizmet enflasyonunda gözlenen katılık ve jeopolitik gelişmeler, enflasyondaki düşüşü yavaşlatmaktadır. Gelişmekte olan ekonomilerde manşet enflasyon bazı ülkelerde hedeflere yakın düzeylere gerilerken, diğerlerinde hedefin belirgin şekilde üzerinde kalmıştır.
- Gelişmiş ekonomilerde ise manşet enflasyondaki düşüş, yerini daha yatay bir seyre bırakmış, çekirdek enflasyon gerilemeye devam etmiştir. Bu görünüme bağlı olarak, gelişmiş ülke merkez bankalarının, geçtiğimiz Rapor dönemine göre, daha geç ve daha yavaş faiz indirimine gideceklerine yönelik beklentiler güçlenmiştir.
- 2023 yılının son çeyreğine ilişkin veriler, iktisadi faaliyete iç talebin yıllık bazdaki katkısının azalmakta olduğunu göstermiştir. Bu dönemde net ihracatın negatif katkısı ise azalmıştır. 2024 yılının ilk çeyreğine geldiğimizde ise yurt içi talepteki dirençli seyrin sürdüğünü görmekteyiz. Perakende satış ve ticaret satış hacim endeksleri ile kartla yapılan harcamalar, ilk çeyrekte tüketimde ivmelenmeye işaret etmiştir.
- Parasal sıkılaştırmanın iç talebe etkilerini çeşitli göstergeler üzerinden yakından takip etmekteyiz. İç talebe ilişkin özetlediğim görünüme kıyasla, yurt içi üretim daha ılımlı bir seyir izlemektedir.
- Sıkı para politikamız talebi dengeleyecek, tasarrufları teşvik edecektir. Bunun sonucunda negatif düzeylere düşecek olan çıktı açığı, dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacaktır.
- Son üç ayda, enflasyonun öngörülerimizden de yüksek bir seyir izlediğini görüyoruz. Nitekim, tüketici enflasyonu nisan ayını yüzde 69,8 ile bir önceki Enflasyon Raporu’nda sunduğumuz tahmin aralığının 0,9 puan üzerinde tamamlamıştır.
- 12 ve 24 ay sonrası enflasyon beklentileri gerilerken, yıl sonu beklentileri, Enflasyon Raporu tahminlerimizin üzerinde seyretmiştir.
- Enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak, politika faizinde güçlü bir artış ve parasal koşullarda ek sıkılaşma yaptığımızı hatırlatmak isterim. Gerek ABD gerekse Euro Bölgesi’nde hizmet enflasyonu; manşet enflasyonun ve hedeflerin belirgin şekilde üzerindedir.
- Türkiye’de hizmet enflasyonundaki yüksek seyrin önemli bir bileşeni de kiralardır. Bu doğrultuda, konut piyasasındaki gelişmeleri öncü gösterge olarak yakından takip ediyoruz.
- Enflasyondan korunma saiki ile artan talep ve depremin yol açtığı arz-talep dengesizlikleri konut fiyatlarında yüksek oranlı artışlara sebep olmuştu. Söz konusu gelişmelerin etkileri, kiralara gecikmeli ve belirgin bir şekilde yansımaktadır.
- Parasal sıkılaştırma sonrasında ise, konut fiyatlarındaki artış hızı önemli ölçüde yavaşlamıştır. Konut fiyatlarının artış eğilimi tüketici enflasyonundaki eğilimin altında seyretmektedir. TCMB bünyesinde yapılan çalışmalar, diğer unsurların yanı sıra konut fiyatları değişiminin, kira enflasyonunu aynı yönde etkilediğine işaret etmektedir.
- Dolayısıyla, konut fiyatlarındaki yavaşlamanın, ilerleyen dönemde gecikmeli olarak kira artışını sınırlayabileceğini değerlendiriyoruz.
- Öte yandan, parasal sıkılaştırmanın, kısa vadede, mal enflasyonu üzerindeki etkisi daha belirgindir. Ayrıca, döviz kurunun dayanıklı tüketim malı fiyatlarına geçişkenliği yüksektir.
- Türk lirasındaki istikrarlı seyir, finansal koşullardaki sıkılaşma ve iç talebin zayıflaması, önümüzdeki dönemde dayanıklı tüketim malları başta olmak üzere mal grubunda fiyat artışlarının yavaşlamasına neden olacaktır.
- Bildiğiniz gibi, 2023 yılı haziran ayında dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için güçlü bir parasal sıkılaştırma sürecini başlattık. Bu çerçevede, politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 50 düzeyine çıkardık.
- Mart ayında, teknik bir ayarlama olarak faiz koridorunu genişlettik. Ayrıca, ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı, parasal aktarımın etkinliğini artırmak amacıyla, makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ediyoruz.
- Bu kapsamda, iç talepteki dengelenmeyi desteklemek amacıyla, Türk lirası ticari ve ihtiyaç kredisi büyüme sınırlarını yüzde 2’ye düşürürken, kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık tesisi uygulaması getirdik ve menkul kıymet tesisini kaldırdık. Ayrıca kredi kartı azami faiz oranlarını yükselttik.
- Mart ayındaki faiz artışı ve makroihtiyati düzenlemeler sonrasında, ticari kredi faizi yaklaşık 14 puan, tüketici kredisi faizi 18 puan ve mevduat faizi 15 puan artmıştır. Kredi faizlerinin geldiği seviye, kredi büyümesinin yavaşlamasına ve iç talebin dengelenmesine katkı verecektir.
- Dış talebe ilişkin varsayımlarımızı 2024 yılı için sınırlı bir miktar yukarı yönlü güncelledik, 2025 yılı için ise sabit tuttuk.
- Bu çerçevede, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38’e çektik. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz.
- Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 34 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir.
- 25 m3 bedelsiz doğal gaz kullanımı düzenlemesinin sona ermesi, mayıs ayında aylık enflasyonu 0,7 puan yukarı yönlü etkileyecektir. Bunun yanı sıra, olumsuz baz etkisiyle enflasyon mayıs ayında zirveye ulaşacaktır.
- Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu süreçte iki ana koşul gözeteceğiz: Birincisi, aylık enflasyonun ana eğiliminin, belirgin ve kalıcı bir düşüş göstermesidir. Bu kapsamda, ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izliyoruz. İkincisi ise, enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsamasıdır. Bu çerçevede, geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz.
- Aylık enflasyonun ana eğiliminde, belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri, öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise, para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız.
- Fiyat istikrarı; sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. Merkez bankaları, bu unsurlara en büyük katkıyı fiyat istikrarını sağlayarak yaparlar. Bu bilinçle, TCMB olarak önemli adımlar attık. Kalıcı fiyat istikrarını sağlayana kadar, sıkı para politikası duruşumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz.
- Haziran’dan itibaren yaşayacağımız dezenflasyon sürecinde, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
ÖNCEKİ YAZIUkraynalı suçlular orduya katılacakSONRAKİ YAZIPutin: Kimse Rusya’yı tehdit edemez
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***