Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Karşınızda veziri ve piyonları düşmüş bir şah var!

Karşınızda veziri ve piyonları düşmüş bir şah var!


TARIK TOROS | YORUM

“Türkiye seçimini yaptı!” sözünü severim. Bu defa öyle olmadı. Dengelerin tam anlamıyla alt üst olduğu bir seçim yaşadık. 

Anket şirketlerinin tamamına yakını, İstanbul ve Ankara’yı CHP’li adayların alacağını bildiriyordu. Zaten, normal koşullarda karşılarına kimi koyarsanız koyun, 10 kere seçim yapılsa Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş banko kazanır. Seçim sonuçları bunun da ötesinde büyük sürpriz yaptı. AKP tarihinde ilk kez ikinci parti oldu. 2023’te şaşırtıcı biçimde sandığa yansımayan ekonomik buhran, etkisini 2024 mart ayında gösterdi.

***

74 yıl sonra Balıkesir’in sosyal demokrat bir adayı seçmesi, 30 yıl sonra Üsküdar’ın CHP’li kadın adayı tercih etmesi mühimdir. Beyoğlu ve Eyüpsultan’ın CHP’ye geçmesi de bir o kadar anlamlıdır. “Seçilirsem belediyenin kapıları DEM Partililer hariç herkese açık olacak.” diyen Afyon adayı için “Zaten seçilemeyecek!” denmişti. 2023 verisi öyle söylüyordu, CHP’nin oyu yüzde 18’di, üç kişiden ikisi Cumhur İttifakı ve Erdoğan’a oy vermişti. Burcu Köksal, yüzde 50 ile seçildi.

***

Seçimden önce iki veriye dikkat edeceğimi yazmıştım; yüzde 20’lerde ifade edilen kararsız seçmenin ne yapacağı ve seçime katılım oranının ne olacağı. Kararsız seçmen, iktidarın karşısında şansı yüksek adaya yöneldi, iktidara kızgın olup CHP’ye oy vermek istemeyenlerse sandığa gitmedi veya boş oy attı, aynı şey.

DEM Parti ve İYİ Parti’den CHP’ye oy kaydı. İstanbul adayı Meral Danış Beştaş, “İmamoğlu bu oylar benimdir demesin sakın, seçmenlerimiz oraya oy verdi, çünkü AKP’yi cezalandırmak istedi.” sözleriyle bunu teyit etti.

MHP’den AKP’ye kayma olsa da AKP seçmeni adeta partisini tokatladı. 2023 seçimlerinde yüzde 87’yi bulan katılım oranının yüzde 75’e düşmesinin bir nedeni de bu.

***

İstanbul, tek başına Ekrem İmamoğlu’nun zaferidir. Erdoğan’a, devlete, 17 bakana, yargıya rağmen üçüncü kez kazandı ve bu defa attığı farkla sonraki cumhurbaşkanı adayı olarak ismini tescil ettirdi.  CHP’nin zaferi, Genel Başkan Özgür Özel’e de güvenoyu olmuş, aportta bekleyen Kemal Kılıçdaroğlu jübilesini yapmıştır, ofisini kapatabilir.

***

Kazandığı belediye sayısı ile “üçüncü parti” olan DEM Parti’nin Türkiye geneli oyları eridi. Kars’ı kaybetti fakat Tunceli’yi aldı. Diğer belediyeleri korumuş görünüyor. Sonuçlar netleştikten sonra DEM Parti daha çok konuşulacak. İttifaklar, oy kaymaları, söylemler, Batı illerindeki erimenin nedenleri, vs.

***

Oyunu yüzde 6’nın üzerine çıkaran Yeniden Refah Partisi (YRP) ise özellikle Gazze/Filistin dramına AKP’nin kayıtsız kalmasıyla yelkenlerini şişirerek (oy oranıyla) üçüncü parti kürsüsüne çıktı. AKP seçmeninin içine sinerek oy vereceği bir parti oldu YRP. AKP’li muhafazakar tabanın, iddiası olan bir adresi var artık.

***

İl genel meclisi oylarına bakıldığında (bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz sorusunun cevabı bu oylardır) kimi illerin kırmızıdan sarıya döndüğünü görürsünüz. Yani, Kütahya, Afyon, Burdur, Sivas, Giresun, Ardahan, Sinop, Kastamonu ve Adıyaman’da başkanlığı CHP kazanmışken, il genel meclisi oylarında birinci parti AKP oldu. Buna MHP, hatta YRP oyunu da ekleyin, farklı bir denge çıkar ortaya.

***

Erdoğan, devletin tüm imkanları ve onca kara propagandayla seçimi döndüremedi. Çalıp çırpma, taşıma oy da bir yere kadar (Şırnak ve Bitlis’te belirleyici olmuş görünüyor.)

AKP, sandıktaki öfke patlamasına engel olamadı. Küstürdüğü seçmenini ikna edemedi. Bundan sonra da olanaklı görünmüyor. Erdoğan, çöküşü durdurmak, toparlamak için çabalayacak fakat büyük suçları yüzünden hukuka dönemediği için belini doğrultamayacak.

-Yumuşar mı, sertleşir mi?

Cevabım olumsuz. Fakat artık işi çok daha zor, seçmenden sert bir şamar yedi.

Muhalefet cephesinin de “İşi bitti!” diye düşünmemesi gerekir. Akılcı hamlelerle zaferi kalıcı hale getirmeli, hata yapmamalı.

***

Seçim, umudu yeşertmiş, ülkenin hayrına olmuştur. CHP’nin zaferidir, ikinci kazanan YRP’dir. Kaybedeni çoktur. Erdoğan’ın “31 Mart bizim için bitiş değil aslında bir dönüm noktasıdır” sözü tarihe geçmiş, “bitiş” teyit edilmiştir. “Önümde 4-4.5 yıllık bir süre var.” sözüyle de sonuna kadar direneceğini göstermiştir. Karşınızda veziri ve piyonları düşmüş bir şah var ve oyunun sonu doğru birkaç hamleye bakıyor.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version